Ahmet TAŞGETİREN
1950’li yıllar. Sipariş ayakkabı yapıyordu Ahmet Usta. Bayram arefesi bir adam girdi kapıdan içeri, yanında bir çocuk. Çocuğuna bayram için ayakkabı yaptırmak istediğini söyledi. İşler yoğundu. Ama müşteriyi, hele yanında çocuk olan bir müşteriyi geri çevirmek olmazdı.
-Olur yapalım, dedi.
Ölçüsünü aldı, “bayramdan iki gün önce gelin alın”, dedi.
Yaptı ayakkabıyı. Çok da güzel oldu. Şöyle pırıl pırıl, gıcır gıcır bir ayakkabı. Adam geldi ayakkabıyı almak için bayramdan iki gün önce. Ama hali biraz garipçeydi.
-İşte ayakkabı, dedi Ahmet Usta. Çok güzel oldu. Adam;
-Usta be, eline sağlık ayakkabıyı yapmışsın. Ama bizim işler kesat gitti, para çıkıştıramadık. Bilmem ki veresiye verir misin, tam da bayram öncesi, işlerin yoğun iken yaptın.
Ahmet Usta ne desin. Adam doğru mu söylüyor yalan mı bilinmez ki. Ortada verilmiş bir emek var, ama müşteride para yok.
-Al git, dedi, sonra verirsin. Çocuk giysin ayakkabıyı, bekliyor şimdi, onu üzmek olmaz. Yalnız bana zaman ver ödemek için.
Adam verdi zamanı.
-Şu vakit öderim ücretini. Sen bir adamlık yaptın, çocuğumu ayakkabısız bırakmadın şu bayram gününde. Ne eder ederim, öderim paranı.
Adam ayakkabıyı aldı, gitti.
Sonra ödeme günü geldi, adam ortada yok. Ahmet Usta, haber yolladı adama, parayı ödemesi için. “Şimdi çıkıştıramadım, şu zaman ödeyeceğim” diye geldi cevabı. O zaman geldi, yine haber yolladı, yine aynı cevap.
Ahmet Usta’nın canı sıkıldı. Bayram arefesi işi gücü bırakmış, ayakkabı yapmış, üstelik veresiye, şimdi oyalanıyor. Evet canı sıkılmış. Adamın bir kahveye takıldığını haber almış, kalkmış gitmiş parayı tahsil etmek için o kahveye. Parayı ya alacak, ya alacak.
Varmış kahvehaneye. Bakmış adam içerde oturuyor. Kapıda Ahmet Usta’yı görünce telaşlanmış. Bu geliş iyi geliş değil. Hemen kalkmış yanına gelmiş.
-Gel Ahmet Usta, demiş, az dışarı çıkalım.
Çıkmışlar dışarı. Adam başlamış ağlamaya.
-Evet ödeyemedim paranı, demiş. Sen bayram öncesinde çalıştın, ayakkabıyı yaptın, üstelik veresiye verdin, şu kadar zaman oldu ödeyemedim. İşte boynum, vur. İşte kafam, vur. İşsiz kaldım, eve gidecek yüzüm bile yok. Kahveye onun için takılıyorum. Ekmek götüremiyorum eve. Çocuklar aç bekliyor. Buraya kadar zahmet verdim sana.
Ahmet Usta kararlı gelmişti oraya. Ama adamın ezilişi karşısında ne yapacağını şaşırdı. Ne yapsındı şimdi? Kızsa mıydı, iki fiske vursa mıydı, öfkesi nasıl dinerdi…
Öyle yapmadı. Elini cebine attı. 10 lira vardı cebinde. Onu çıkardı verdi adama;
-Al bununla ekmek götür evine, dedi. Canın sağ olsun. Helali hoş olsun ayakkabı da çocuğuna.
* * *
Bu Ahmet Ziylan’ın hikayesi. Böyle hikayeler dolu Ahmet Ziylan’ın hayatında. Çıraklıktan başlamış, fukaralıklardan geçmiş ve ayakkabı dünyasında zirvelere çıkmış bir iş adamı Ahmet Ziylan. Ama benim gördüğüm Ahmet Ziylan’ın kişiliğinde, Ahmet Usta vasfı hiç kaybolmamış.
Çok yolumuz kesişti kendisiyle; İstanbul’da defalarca, Antep’te defalarca, umrede. Hayattan dersler ala ala kendini pişirmiş bir insan, hikmet ehli bir anlamda. Her bulunduğu ortama dair ufuk açıcı sözü var. Aile için, iş hayatı için, insan ilişkileri için ve tabii eğitim için, yetişmiş insan için…
Vakıf insan Ahmet Ziylan. Gaziantep’te külliye boyutunda eğitim yatırımları var, hizmet ufku Kazakistan’a kadar uzanıyor. Eğitime yaptığı katkılar, eminim Ahmet Ziylan için bir ebediyyet yatırımı niteliğinde.
Dar-ı bekaya göçtü. Güzel bir mü’mindi. İyi izler bırakarak göçtü ebediyet alemine. İslam hayatın her alanında güzel yaşanmalı. Varlık içinde, yokluk içinde, güçlü iken, zayıf iken… Süzülmüş hayatın örneğini gördüm Ahmet Ziylan Bey’de. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025