Ahmet TAŞGETİREN
Anayasa Mahkemesi’nin fotoğrafı ile birlikte “Işıklar yanıyor” diye bir tweet atmak “Gayem, AYM’nin bir hukuk ışığı olduğuna vurgu yapmaktı” mazereti ile telafi edilecek bir gaf değildir. “Yanlış yorumlandı, kasti değil, insani bir yanılgı…” bilmem ne, Anayasa Mahkemesi’nde üye olan bir kişi, nasıl anlaşılacağını Türkiye’de azıcık olan biteni takip eden herkesin bileceği bir şeyi bilmiyor ve buna rağmen topa giriyorsa ve bununla, bağlı bulunduğu kurumu, en hassas tartışmaların ortasında savunulamaz duruma düşürüyorsa, herkesin kendisine “Neyi oynuyor?” sorusunu sormasını hak ediyor demektir. Evet, Engin Yıldırım neyi oynuyor? Ona mı düştü AYM’nin duruşu hakkında açıklama yapmak, polemiğe girmek?
Sayın üye tam da iktidarın bir süredir liderler seviyesindeki paslaşmalar ile etrafında dolaştığı, devreye sokmaya çalıştığı “AYM’nin bir vesayet kurumu olduğu, dolayısıyla ondan kurtulmak gerektiği” yolundaki gündeme bulunmaz bir malzeme taşımış oldu. Bunu öngörememek bir AYM üyesi için nasıl bir aymazlıktır? Ya da aymazlık değilse nasıl bir misyondur?
AYM, Türkiye’nin içinden geçtiği ve yargının çok çok önemli ölçüde iktidar operasyonlarına hukuki gerekçe üreten bir yapıya büründüğü süreçte, görünüşte de olsa anayasal bir yapı olan kuvvetler ayrılığını sembolize eden “Tek kurum” haline gelmişti. İnsanlar, iktidarın kolaylıkla oynadığı diğer yargı platformlarında AYM’yi, olmadı AİHM’i bir hukuki sığınak olarak görüyorlardı. Diğer hukuk platformlarında kaybolan pek çok hak AYM’de bulunmuş, olmadı AİHM’de elde edilmişti. Türkiye AİHM’in kararlarını üstün hukuk normu olarak kabul etmiş, üstelik verilen kararları bağlayıcı bulmuştu. İçerde yapılan ve iç hukukun çözemediği hukuk ihlalleri sebebiyle, ülke olarak kendi insanlarımıza milyonlarca liralık tazminat ödemek zorunda kalmıştık.
Bir noktada AYM’de sorunların çözülmesi AİHM zeminindeki davaların içerde neticelenmesi sonucunu doğurmuştu. Son süreçte iktidarın AYM’yi “işlemez” hale getirmesi, ya yeniden AİHM zeminini devreye sokacak, ya da iktidar AYM’den sonra AİHM’i de dışlama amacındaysa, Türkiye hukuk devleti skalasında başka bir şeyi oynamaya yönelecekti. Gidiş buna mıydı, yoksa hep birlikte kötü rüyalar mı görmekteydik?
Gidişin iyi olmadığı açıktı. “Yargı sancısı” deyip durmaktaydık. Toplumdaki karşılığıyla ters orantılı olarak ekranlarda boy boy fotoğraf veren ve iktidarın üçüncü ortağı muamelesi gören Doğu Perinçek’in “Türkiye’de yargı altın devrini yaşıyor” dediği bir dönemdeydik. Sayın ki Bekri Mustafa Ayasofya’ya imam olmuştu.
Yargı ile siyasi operasyon yapılıyor, iktidar da bundan çok memnun gözüküyordu. Supap AYM kalmıştı. Ve AYM hedefteydi.
Engin Yıldırım’ın “gaf”ının hesabı ayrı, herhalde AYM kendi içinde bunun değerlendirmesini yapacak ve bu tür korsan açıklamaların kurumun itibarına verdiği zararın tazminini sağlayacaktır.
Ama diğer alanda, yani Türkiye’nin hukukla imtihanının gerçekleştiği alanda, çok ciddi sorunlar bulunduğunun ve bu sorunların AYM’yi ilk derece mahkemelerde verilen kararlar ve yapılan açıklamalarla hizaya çekmekle çözülmeyeceğinin görülmesi kaçınılmazdır. Siyasi iktidar, kendisini “muhafazakar” diye nitelediği için, kimi “kadim” değerleri de temsil ettiği farz edilen siyasi iktidar, insan haklarını ıskalayan, hukuku ıskalayan, hukuku fütursuzca bir takım insanlara – gruplara karşı husumetin uzantısı haline getirdiği algısı oluşturan iktidar, kendisine temsil ettiği farz edilen “kadim” değerlere de daha önemlisi Türkiye’ye de iyilik yapmış olmaz.
Bu noktada iktidara destek veren MHP’nin ve hangi sıfatla ekranlarda boy gösterdiği anlaşılamayan Doğu Perinçek’in sırtında yumurta küfesi olmadığı anlaşılıyor. Ne de olsa sorumluluğu onlar taşımıyor. Ama Ak Parti bütün duyarlılıklarını kayıp mı etti ki, böylesine bir hukuk ıskalamasının baş aktörü haline geliyor, sorusu sorulacaktır.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025