Aslı Aydıntaşbaş
Saadet Partisi genel başkanı Temel Karamollaoğlu, kamuoyunun ilgisine bakılırsa tam bir Bernie Sanders anı yaşıyor.
Hatırlarsınız 76 yaşındaki sosyalist ve müzmin muhalif Bernie Sanders, Demokrat Parti içindeki adaylık yarışında bir anda (ve kimsenin beklemediği bir biçimde) inanılmaz ilgi toplamış, gelir adaletsizliği, sağlık ve eğitim gibi konularda sistemi topyekûn sorgulayan söylemiyle “zamanın ruhu” denilen şeyi yakalamıştı. Torunu yaşındaki insanlar Facebook’dan konuşmalarını dinleyince bir gecede “Berni’ci” olmuş, sol siyasetçi nihayetinde Demokrat Parti içindeki yarıştan Hillary Clinton lehine çekilince mateme girmişti.
Siyaset böyle bir şey. Sürprizlerle dolu. Üç hafta önceki yazımda Temel Karamollaoğlu rüzgarını açıklarken, “Ezber bozduğu, siyasi geçmişine rağmen karşı mahalleye empati yaptığı, demokratik ortak paydalarda buluşmayı vaat ettiği için” demiştim. Buna bir de “sürekli bağırmadığı” lafını eklemek istiyorum. Toplum, bu erdemlere susamış durumda.
Ancak tabii ki Temel Karamollaoğlu, Hayır Cephesi’nin Cumhurbaşkanı adayı falan değil. Saadet’in bu seçimlerdeki rolü, filmlerde kısacık bir sahnede görünen ama olayların akışını değiştiren karakterlere benziyor. An itibariyle bölünmüş gözüken “Hayır” cephesinin yeniden canlanmasında ve CHP tabanı ile muhafazakâr küskünler arasında bir köprü kurulmasına vesile olabilir. Daha da önemlisi, hâlâ toplumun geniş bir kesimde sempatiyle uyandıran o sihirli “Abdullah Gül” sözünün gündemde tutulmasını sağlayabilir. Hayır cephesinde milliyetçiler ve solcular, Kürtler ve ulusalcılar, CHP’liler ve Akşenerciler arasında denge kuran unsur olabilir.
Tabii normal koşullarda bu oyunkurucu rol, CHP’ye düşüyor. Ancak anamuhalafet partisinin ne yaptığı belli değil. Prensip olarak CHP, her zaman bir önceki seçimde yapması gerekeni, yanlış zamanlama ile yapan bir parti. Her işin bir yeri ve zamanı var. Sağa açılmak, sonra sola dönmek, sonra AKP’deki kişilik kültünü kendine uyarlamaya çalışmak gibi stratejiler, hep yanlış zamanlamada kurgulanan hamleler. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday gösterdikleri seçimde doğru olan, tüm partilerin kendi cumhurbaşkanı adayını göstermesiydi; şimdi ise tam “Ekmeleddin modelinin” zamanı.
Ama korkarım CHP, bu karmaşık algoritmanın içinden çıkamayacak. Birilerinin yol göstermesi lazım. Herkesin kafa kafaya vermesi lazım.
Tabii haksızlık yapmamak lazım: Yüzde 49’un parçalanmasında tek kabahat, muhalefetin değil. Herkesin günahı var. İktidar, olabildiğince hoyrat. Kafasını kaldıranın üstüne gidiyor. İyi Parti, AKPMHP’yle kaybetmeye mahkum olduğu bir milliyetçilik yarışına girmiş durumda. CHP, yandaş medyadan o kadar çekiniyor ki, adım atamıyor; bu yüzden de iktidar tarafından tanımlanıyor olmanın önüne geçemiyor. HDP, yeni hamlede zorlanıyor ve elinde Selahattin Demirtaş gibi markalaşmış bir değer varken bunu değerlendiremiyor.
Bakalım demokrasi cephesi olarak bu girdaptan nasıl çıkacağız?
NOT: Yazımın son satırlarında bir kez daha Cumhuriyet davasının yarınki duruşmasına, yani hukuksuz ve gülünç iddialarla hapiste tutulan arkadaşlarımız Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’a değinmek istiyorum.
Kadri Gürsel, son yazısında “Artık arkadaşlarımızı bırakın” demenin ötesine giderek iktidar sahiplerine önemli bir hatırlatmada bulundu. Artık “Cumhuriyetçileri içeri tıkan iradenin bu oyundan umduğu fayda miadını doldurmuştur, hükmünü icra etmişse etmiştir.”
Kadri haklı. Hak ve hukuku çoktan hatıratından silmiş insanlara demokrasi demenin faydası yok; sadece güç, çıkar ve fayda temelinde konuşmanın anlamı var. O yüzden bir daha hatırlatalım: Artık Ahmet, Murat ve Akın Atalay’ın orada kalmasının size bir faydası yok. Bırakın bu insanları.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.08.2018
26.08.2018
23.08.2018
20.08.2018
18.08.2018
13.08.2018
10.08.2018
5.02.2018
3.02.2018
29.07.2018