Cafer Solgun
Bazı iş ve meslekler, güç, iktidar odaklarının “yandaşı” olduklarında ciddiyet, saygınlık ve inandırıcılık adına değerleri yerle bir oluyor. Gazetecilik, habercilik böyle bir meslek. Çünkü gerçekleri, hakikatleri, doğruları esas alarak yapılması gereken bir iş. Dolayısıyla güç ve iktidar sahiplerine karşı objektif manada halk adına “denetleyici” olmakla yükümlü bir misyonu var. Tabii bu yükümlülük, esasen ahlaki bir yükümlülük. Bu nedenle gazetecilik için “dördüncü kuvvet” denirdi.
“Denirdi” diyorum, çünkü tekil örnekler bir yana, ülkemizde medyanın böylesi “bağımsız güç” rolü oynadığı bir dönemi hatırlamıyorum.
Uzun zamandır ise medyanın önemli bir kesimi gazeteciliğin “fıtratında” olan en temel gerekleri bile boşvermiş, doğrudan ve açıkça “yandaş” rolü oynuyor, iktidarın “militanı” gibi hareket ediyor…
Bakın artık “dış güçler” filan gibi manipülatif söylem ve atraksiyonlarla, “şu kadar yol yaptık, köprü yaptık, bizden önce kimsenin evinde buzdolabı yoktu” demagojileriyle insanların dikkatinden kaçırılacak gibi değil: Ülkede uzun süredir her geçen gün daha da çekilmez hale gelen bir hayat pahalılığı, beraberinde yoksullaşma gerçeği var. İnsanlar “günü kurtarmakta” bile büyük sıkıntı çekiyor, geleceklerine ilişkin ciddi kaygı ve endişe yaşıyorlar.
Peki “yandaş” denilen medyanın gündeminde ne var? Tabii ki muhalefet var, özellikle de CHP: Kemal Kılıçdaroğlu yeniden aday olacak mı? Özgür Özel ne dedi, niye dedi? Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasında neden soğuk rüzgarlar esiyor? Hayat pahalılığından dem vuruyor, tasarruf diyorlar ama belediye imkanlarıyla Paris’e gidiyorlar, vb.
Misal, CHP’deki “kulis” bilgilerine merakınız varsa, Abdülkadir Selvi’nin yazı ve yorumlarını izleyeceksiniz. Eskiden Saray’dan “kulis” haberleri duyururdu, epeydir ise CHP “kulislerinden” bildiriyor. Saray’da işler “kesat” olmalı; insanları heyecanlandıracak sözleri de kalmadı.
İnsanların gündemiyle, sorunlarıyla alakaları yok, kalmamış. Dolayısıyla onların sorunlarına, sıkıntılarına, talep ve beklentilerine tercüman olmak gibi bir çabaları da yok. Zaten buna yeltendikleri anda işlerini kaybedeceklerini biliyorlar. (Belki onurlarını kurtarırlar diyeceğim ya, “O kaç para eder ki?” diye sorabilirler şaşkınlıkla.)
Bu durumda muhalefet cephesindeki gelişmeleri öğrenmek merakı (!) içindeki kitlelere Kılıçdaroğlu’nun görüşme trafiğini, Akşener’in Kılıçdaroğlu’na “ihanet” davası açmasını, İmamoğlu ve Yavaş’la ilgili kulis bilgilerini aktaracaksınız, yorumlayacaksınız! Yeter ki hayat pahalılığından, yoksulluktan, işsizlikten, ekonomik krizden filan bahsetmeyin! İnsanların dikkatini dağıtın; aldığınız paraları hakedin! Çalışın çalışın! En sıkı çalışan uçağa biner, yok öyle bedavadan…
Mümkündür ki, “Muhalif medya ve gazeteciler farklı mı ki?” diye soranlar olacaktır.
Çok da fark yok doğrusu. Çünkü o cenahta da kendi çapında iktidar olanakları var ve beraberinde gazetecilik yapmakla değil de her şart altında “muhalif” ve “karşıt” olmakla vazifelendirilmiş gazeteciler var.
Geçerken belirtmiş olayım: “Muhalif gazeteci” tanımının doğru ve yerinde olduğunu düşünmüyorum doğrusu. Bana da “muhalif yazar” diyenler oluyor. İyi kötü bir yazar kimliğim var, aktif gazetecilik evveliyatım da. Gerçeklerden yana bir duruş ve tavır sahibi olmak sizi güç odaklarına karşı “muhalif” bir çehreye büründürüyor olabilir elbette. Ama bunu “muhalif yazar”, “muhalif gazeteci”, “muhalif sanatçı” şeklinde sıfatlandırmak bana çok yersiz geliyor.
Geçenlerde, görüntülerini izledim, yeni açılan bir TV kanalında bir yorumcu diğerine gülerek, “Senin için Saraçhane bülbülü diyorlar” demişti. O da diğerine, “Senin için de…” diye cevap vermiş ve karşılıklı gülüşmüşlerdi. O cenahtaki durum, bundan daha iyi özetlenemez, “açık” edilemezdi. Bir de gülüyorlar ağlanacak hallerine…
Gazeteciyseniz, “taraf” olacağınız şey, “haber” olmalıdır; en yalın, gerçek ve objektif haliyle.
Gazeteciyseniz, insanların derdinin davasının, sorunlarının, gündeminin takipçisi, tercümanı olacaksınız.
Gazeteciyseniz, insanların gündemi pahalılık ve yoksulluk ise bunun haberlerini yapacak, neden ve niçinlerini sorgulayacak, sorumlularını haberleriniz, yayınlarınızla “rahatsız” edeceksiniz.
Bunun yerine, haberi, gerçeği karartmaya, insanların dikkatinden kaçırmaya çalışan bir çaba içindeyseniz, bunun adı “gazetecilik” olmaz. Peki ne olur? Ne diyeyim; artık onu da herkes kendi adına tanımlasın…
“Dilruba’nın tutuklanması kabul edilebilir değil!”
Geçenlerde (8 Ağustos 2024) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Ebubekir Şahin, sosyal medya hesabından ilgiyle izlenen sokak röportajı programları için, “Takipteyiz, gereğini yapacağız!” içeriğinde bir mesaj yayınladı. Ebubekir Şahin’in ne demek istediği henüz anlaşılamamışken haber İzmir’den geldi: Bir sokak röportajında düşüncelerini dile getiren genç bir kadın yurttaş (Dilruba Y.), gözaltına alındı ve birkaç cümlede iki “suç” birden işledi diye tutuklandı: Hem “Cumhurbaşkanına hakaret” hem de “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek”!
Bu vesileyle konuyla ilgili açıklama yapan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Sokak röportajlarını da yasaklayacaklar herhalde” endişelerini derhal giderdi ve “Sokak röportajlarına yasaklama diye bir şey yok” dedi. Sayın Tunç, “ama” diyerek devam etti ama: “Ama siz halkı kin ve düşmanlığa sevk edecek şekilde konuşursanız tabii yargı devreye girer.”
Bu açıklama sokak röportajcılarını ve kendilerine uzatılan mikrofonlara pek de “politik” veya “diplomatik” denilemeyecek bir açıklıkla düşüncelerini dile getiren yurttaşları rahatlatmış mıdır, emin değilim.
Dilruba’nın sözlerinden kim kime karşı “kin ve düşmanlık” beslemeye başladı, bilmiyoruz ve neyse ki diyoruz Ana Muhalefet diye bir şey ve onun lideri Özgür Özel var: “Dilruba’nın tutuklanması kabul edilebilir değildir!”
Vatandaş nereden bilsin böyle diplomatik, politik ağırlığı olan gayet sert cümleler kurmayı; bizim oralardaki deyişle dümdüz, dimdirek diyor diyeceğini. Bilse, “Bunca yoksulluk, pahalılık kabul edilebilir değildir” der yani. Mesela…
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025