Ahmet TAŞGETİREN
Demokrat Parti döneminde (1950-1960) partiler ve liderleri arasında yaşanan gerilimleri, her gelişmenin en sert biçimde yankılandığı bir sosyal ortamın bizim eve de yansımasından hatırlıyorum.
Çocuktum, ama pek çok şeyin farkındaydım.
Son 50 yılın ise yakın gözlemcisiyim.
Menderes-İnönü, Demirel-Ecevit, Demirel-Özal arasındaki çoğu kez kavga boyutuna ulaşan çekişmeler siyasi hayatımızın doğallığı içerisinde kabul edilir.
Bir keresinde, gazeteci olarak, Cumhurbaşkanı Özal ile Başbakan Demirel arasındaki çekişmenin tarafı haline bile gelivermiştim.
Yumuşamalarından yana taraf…
Her eğilimden yorumcuların genellikle anlamakta zorlandığı, bir kesiminin şiddetle karşı çıktığı, 31 Mart 2024 yerel seçimi sonrasında, seçimden birinci parti olarak çıkmış CHP’nin yeni lideri Özgür Özel’in başlattığı ‘yumuşama’ girişimine olumlu yaklaştıysam, uzun yıllara dayalı gözlemlerim sayesindedir.
Aynı Özgür Özel, bu defa, Meclis’in yeni yasama yılının ilk günkü oturumunu ve ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un verdiği daveti partisine boykot ettirdi.
CHP’li belediyelere reva görülen muameleye ve partisinin ilan edilmiş cumhurbaşkanı adayının cezaevinde bulunmasına bakarak, bu tepkiyi haksız bulduğumu söyleyemem.
İktidar ile ana-muhalefet partisi arasında çekişmeci bir dönemden geçiyoruz.
Tıpkı 1950’li, 1960’lı, 1970’li ve 1980’li yıllarda yaşanan siyasi gerilimler gibi…
Görünümü bozan gelişmeyi biliyorsunuz: Meclis’in açıldığı günün akşamı verilen davette CHP dışındaki bütün partilerin liderleri, tam ortalarındaki koltukta yer alan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile samimi bir fotoğraf verdiler…
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olma yanında AK Parti genel başkanı sıfatı da bulunduğu görmezden gelindi ve fotoğraf günlerdir tartışılıyor…
Bana kalırsa, son bir yıl içerisinde maruz kaldıkları saldırılarda yumuşamaya vesile olabileceği umuduyla, CHP’lilere, “Keşke biz de o fotoğrafta yer alsaydık” dedirtebilecek bir fotoğraf o.
Ortamın -özellikle de CHP açısından- yumuşamaya ihtiyacı var çünkü.
Vaktiyle Özgür Özel’in başlattığı türden bir yumuşamaya…
CHP canibinden o fotoğrafa yüklenen yorumu anlamakta zorlanıyorum.
Sanki herkesin belli bir ideolojik kimliğe sahip olduğu örgüt faaliyeti içerisinde bulunuyorlarmış gibi tepkiler veriyorlar.
Oysa fotoğraf siyaset alanından…
Partiler siyasi hayat içerisinde ülkeye ve halkına hizmet amacıyla kurulur ve çalışmalarını yürütürler. O hizmet de tam anlamıyla iktidar olunca yerine getirilebilir. Bu sebeple, muhalefetteyken iktidara eleştirileriyle yön verme çabası içerisinde bulunsa bile, her parti, iktidar olmayı hedefler…
Fotoğraftaki her eğilimden partilerin hedeflerinin ya tek başına ya da koalisyon ortağı olarak iktidara gelmek olduğu nedense unutuluyor.
Koalisyonsuz da iktidar olunabileceğini, AK Parti, başta MHP olmak üzere birkaç partiyi yanına alarak gösterdi.
MHP 2017’den bu yana ülkenin gidişini etkileyecek bir güce, hükümete üye vermeden -dolayısıyla yanlışlarda sorumluluk üstlenmeden- başardı.
Diğer partilerin de aynı umut içerisinde olmaları doğal.
Fotoğraf, AK Parti’nin önümüzdeki seçime daha geniş bir partiler ittifakı ile gitme hesabında olduğunu gösteriyor olabilir mi?
Neden olmasın?
Zaten iktidar kalemlerinin yorumu öyle.
Japonya’da 40 yıldan fazla süre (1955-1993) iktidarı işgal etmiş Liberal Demokrat Parti (LDP) gibi geniş koalisyonlarla yol alıyor AK Parti; o sayede çeyrek asırdır ülkemizde iktidarda.
Ana-muhalefet partisi CHP ise, bir önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı, amacı daha geniş kitlelerden oy alabilmek olan ve son cumhurbaşkanlığı seçiminde adayının yüzde 48 oy almasını sağlayan ‘6’lı masa’ girişimini geride bırakmış görüntüsü veriyor.
Tek başına iktidar olabileceği hülyası kurulduğu aşikâr.
Bir önceki genel seçimde partilerinin listelerinden Meclis’e milletvekili sokmayı başarmış muhafazakar partilere tavırları, “Biz artık onlarla bir daha bir araya gelemeyiz” tavrı…
Dışarıdan bakanlara bile ‘istiskal’ hissi veriyor o tavır…
O tavır seçime kadar devam ederse, 31 Mart seçimi sonrasında beliren umudun yerini derin bir hayal kırıklığı alacaktır ama, CHP yönetimi işte bunun farkında değil.
Meclis’in çatısı altında milletvekilleri bulunan partiler, ayrı ayrı veya bir çatı altında seçime girdikleri ya da iktidar partisinin fotoğrafı gerçeğe dönüştürme niyetine olumlu cevap verdikleri takdirde, yalnızlaşmış CHP tek başına nasıl iktidar olabilecek?
Fotoğraf, bunu düşündüreceği yerde, CHP’li yorumcuları, vaktiyle aynı masada buluştukları partileri biraz daha kendilerinden uzaklaştıracak anlamsızlığa sürükledi.
Eskiler, “Umutsuz vaka” derdi böyle durumlar için…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBeton Fikret’in 13 Yıldır Değişmeyen Hikâyesi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDöndün dolaştık yeniden ‘End game’ yokluğuna dayandık 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYeni aşama başladı mı? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"TKP 7. Kongresi "Üzerine Çözümleme ve Eleştirel Değerlendirme... 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUHiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBarış sürecinde iç siyasetin sahne alma zamanı… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALÜcret asgari, yoksulluk azami… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURCHP’nin `Kürt Sorunu´, Kürtlerin sorunlarını çözebilir mi? 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERKanun önünde eşitlik 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTürkiye Yüzyılı okullarda zorbalığı niye durduramıyor? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAdaletsizliğin böylesi 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTepki oylarını yönetmek başka, iktidar olmak başka 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANZor ve kırılgan sürece girdik! 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşu5 Aralık tecavüzü… 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan‘Terörsüz Türkiye’ye evet ama mış gibi yaparak mümkün mü? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİşte faturalar: Şirketi kurduğu gibi ESK ile anlaştı! ‘Genç boğalar’ hep ondan alınmış 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBahçeli–Öcalan görüşse... 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciErdoğan ne zaman iktidara gelecek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergil“Hakikat Sonrası” dünya: “Post-truth” ne demek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBireysel borçluluk gerçekten düşüyor mu? 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezBüyüme Buysa Niçin Şikâyet Ediyorlar? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUHaksızlık mı dediniz? 2.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
25.11.2025
23.11.2025
21.11.2025
20.11.2025
18.11.2025
16.11.2025
14.11.2025