Mehmet Ali ALÇINKAYA
“İlle dostun gülü yaralar beni,
Yaramı sarmaya tabip gelmez mi?
Ben de bir zamanlar sevdim yâri,
Şimdi ayrılıklar ağlatır beni.”
Pir Sultan’ın bu dizeleri, halkın tarih boyunca yaşadığı derin yaraları, dost bildiği ellerden gelen kırgınlıkları dile getirir.
Bugün bu sözler, Meclis açılışında DEM Parti milletvekillerinin ellerini bağlı tutarak sergilediği sessiz ama anlamlı duruşta yankılanmaktadır.
Bu duruş, öfkenin değil, vicdanın sesi; nefretin değil, barışın çağrısıdır.
Nelson Mandela’nın sözüyle; “Düşmanınıza bile insanlıkla yaklaşın; nefret sadece zincirleri güçlendirir.”
Bu duruş, tam da bu anlayışın, ahlâkî bir politik direnişin ifadesidir.
Sessizliğin Direnişi ve Demokratik Anlamı
Ellerin bağlı durması, teslimiyet değil; iktidarın tekçi, militarist ritüellerine karşı ahlâkî bir reddiyedir.
Bu sembolik eylem, toplumun derin vicdanında yankı bulan bir politik mesajdır:
Barış talebinin sessiz çığlığıdır,
Halkın adalet arayışının sembolüdür,
İnsan onurunu siyasetin merkezine koyan bir etik uyarıdır.
Bu nedenle, “bir kaşık suda fırtına koparan” eleştiriler, bu eylemin derin anlamını küçümsemekte; oysa mesele bir jest değil, demokratik modernitenin ruhunu temsil eden bir politik duruştur.
Eleştiri ve Özeleştiri: Ahlâkî Olgunluğun Gereği
Eleştiriler, politik yaşamın doğasında vardır; bizi geliştiren, yenileyen, daha sağlam kılan bir aynadır.
Ancak biz de biliyoruz ki, kimi eleştiriler dostluk sınırını aşarak, politik saflık yerine kırıcı bir yargıya dönüşebilmektedir.
Bu noktada bizim görevimiz, öfke ile değil; örgütsel bilinç, ahlâk ve sorumlulukla yanıt vermektir.
Aynı zamanda, kendi özeleştirimizi de veriyoruz:
Sembolik eylemin anlamını halkla daha güçlü buluşturmalıydık,
Parlamenter jestleri, tabandaki komün ve meclislerle daha derin bir örgütsel bağ içinde taşımalıydık,
Demokratik modernite çizgisini yalnızca eylem değil, program düzeyinde daha görünür kılmalıydık.
Bu eksiklikleri görmek, zayıflık değil; ahlâkî cesaretin, politik olgunluğun ve örgütsel sorumluluğun ifadesidir.
Politik Sorumluluk ve Halkın Gücü
Diplomasi az sayıda kadronun işi olabilir, ancak politik mücadele halkın bütününü kapsar.
Sembolik eylemler, halkın örgütlü bilinciyle birleştiğinde gerçek bir dönüşüm gücü yaratır.
Eller bağlı duruş, barışın, halk iradesinin ve örgütlü mücadelenin bir davetidir.
Cumhuriyet’in yeni yüzyılında önümüzde iki yol vardır:
Ya tekçi devlet anlayışı derinleşecek,
ya da barış, eşitlik ve demokratik toplum ilkeleriyle özgür bir Cumhuriyet yeniden inşa edilecektir.
Bu nedenle;
Halk meclisleri ve komünler güçlendirilmelidir,
Parlamento eylemleri ile taban örgütlenmeleri arasında canlı bir bağ kurulmalıdır,
Barış hukuku, yalnızca yasalarda değil, halkın günlük yaşamında somutlaşmalıdır.
Bir Kaşık Suda Fırtına Koparmak Değil, Vicdanın Sessiz Gücü
Eller bağlı duruş, bir “teslimiyet” değil, halkın vicdanının sessiz yankısıdır.
O eller, zincirlere değil; insanlık onuruna, barışa, özgürlüğe bağlıdır.
Bugün o duruş, ayrılıkların değil; birlik, dayanışma ve demokratik yaşamın habercisidir.
Çünkü biz biliyoruz ki:
Gerçek değişim, bağırarak değil, vicdanla ve örgütlü bilinçle olur.
Eller bağlı duruş da, tam bu bilincin sessiz ama güçlü çığlığıdır.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Umut Hakkı’nı Savunmak, Barışı Savunmaktır...
27.12.2025 - Sürecin Hukuki Zemini ve Ortak Sorumluluk...
24.12.2025 - Devlet ve Küresel Kapitalizm Kıskacında Marx’ı Aşmak; Demokratik Modernite Perspektif
20.12.2025 - Öcalan'ın Umut Hakkı, Hukuki Zemin ve Barış Süreçleri...
18.12.2025 - Devlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu...
14.12.2025 - John Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor!
11.12.2025 - 6/7 Aralık Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı..
8.12.2025 - "TKP 7. Kongresi "Üzerine Çözümleme ve Eleştirel Değerlendirme...
7.12.2025 - "Demokrasinin Beşiği Olmak!" "İmralı Artık Tecrit Değil, Barış ve Demokratik Toplumun Çözüm Adasıdır"...
4.12.2025 - "Özgürlük Yasaları Çıkarılmalı"; Mücadele ve Sahiplenme Birlikte Yürür...
30.11.2025
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları































Şevki Çelikçi
Sevgili Mehmet Ali, bu güne kadar okuduğum en anlamlı ve beğendiğim yazın. Kalemine sağlık.