Cafer Solgun
Newroz, uzun süre yasaklıydı. 1995 yılında dönemin hükümeti tarafından “Bu işi Kürtlerden kurtaralım” hesabıyla “bahar bayramı” olarak kabul edildi. Dönemin başbakanı Tansu Çiller idi ve muhtemelen talimat üzerine valiler “resmi nevruz” kutlamaları düzenlemeye başlamışlardı. Hatırlar mısınız; medyada “Nevruz coşkusu” başlıklarıyla koyu takım elbise ve kravatlı birtakım kişilerin ateşin üstünden atladığı görüntüler, fotoğraflar yayınlanıyordu. Gayet ciddi görünümlü devlet adamlarının zoraki bir gülümsemeyle yumurta tokuşturduğu fotoğraflar da vardı. Bu “yumurta tokuşturma” etkinliğinin “nevruz” ile alakası neydi; bilmiyorum. Bildiğim, “coşulacak, coş!” deyince devlet ricali dışında kimsenin coştuğu yoktu, hadi 23 Nisan, 29 Ekim filan olsa neyse de 21 Mart’ta ne diye coşuluyordu ki?
Hayli eğlenceli görüntülerdi. Ama devamı gelmedi ya da benim dikkatimden kaçtı. Düşünsenize, sayın Erdoğan başta olmak üzere Saray erbabı, devlet ricali sırayla bahçede yakılan “nevruz ateşinin” üzerinden atlıyor, sonra da gazetecilere poz vererek yumurta tokuşturuyorlar…
Bir de, sayın Devlet Bahçeli’nin örste demir dövdüğü sahneler olduğunu hatırlıyorum. Sağlığı elverse belki balyozu eline alır bu sene de. Bahçeli ve MHP’nin önceki yıllarda yayınladıkları “nevruz” mesajlarına baktım bu yazıyı yazarken; öyle böyle değil, “nevruz” safi Türk bayramı: “Türklerin Ergenekondan çıkışı”, “Türk milletinin nesilden nesile taşıdığı bahar meşalesi”, “Türklüğün hayat ve varlık haklarının tescili” vb. (Tırnak içindeki ifadeler, Bahçeli’nin geçen yıl yayınladığı mesajdan.)
90’lı yıllar boyunca birçok yerde Newroz etkinliklerini kana boyadılar. Ama Kürtlerin, varlıklarını ve var olmaya dair inatlarını, direnişlerini sembolize eden Newroz kararlılığından hiçbir şey eksilmedi. Aksine bu inkâr ve zulüm siyaseti nedeniyle Newroz, daha da Kürtleşti, daha da siyasallaştı, daha da önem kazandı…
Aleviler de baharın müjdecisi olmasının dışında birçok anlamlı gün ve yıldönümünü Newroz günü ile özdeşleştirerek kutlarlar. Buna göre Hz. Ali Newroz günü doğmuştur. Hz. Muhammed’in Gadr-i Hum’da okuduğu hutbede Hz. Ali’yi vasi tayin etmesi bir newroz gününde olmuştur.Alevi inancının mihenk taşlarından birini oluşturan Kırklar Meclisi, newrozda toplanmıştır, vs.
***
Newroz, baharla birlikte doğanın muhteşem dirilişini, uyanışını simgeler. Türk, Kürt, Fars, Arap Ortadoğu halklarının bayramıdır. Kürtlerle özdeşleşmesi, Zalim Dehaq ve Demirci Kawa efsanesi ve beraberinde inkâr siyasetine, zulme karşı direnişin sembolü haline gelmesi nedeniyledir.
Son yıllarda barış özlem ve beklentisinin de Newrozla bütünleşen bir anlam kazandığını belirtmek gerekir. Kürt halkı, yıllardır bölündüğü her parçada kendi kimliğiyle, değerleriyle barış içerisinde yaşamak özlemi içindedir. Ne kimsenin toprağında gözü vardır, ne egemenlik, yayılma, asimilasyon gibi hesapları, arzuları vardır ve ne de kendi kimlik ve benliklerinden vazgeçme ihtimalleri…
Bu yıl da erkenden başlayan ve devam eden Newroz kutlamalarının öne çıkan teması yine barış oldu. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın örgütü feshetme çağrısı vesilesiyle insanlar devletin de adım atması gerektiğine dair görüşlerini ve sahici bir barış özlemlerini dillendirdiler.
Bu arada Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazetecilerin sorusu üzerine, “Görüntülü mesaj olmaz ama mektup olabilir” açıklaması yaptı. Yeni bir İmralı görüşmesi bu satırları yazdığım ana dek gerçekleşmiş değildi. Muhtemelen İmralı Heyeti, Öcalan’la yaptıkları görüşmelerden derledikleri düşüncelerini bir Newroz mesajı olarak düzenleyip 23 Mart günü Diyarbakır Newrozunda kamuoyuna açıklayacaklardır. Önceki Newroz kutlamalarındaki mesajlarını hatırlayalım:
İlk kez, 2013 yılında kamuoyuna açıklanan Newroz mektubunda, Öcalan, silahlı güçlere sınırdışına çekilme çağrısı yapmış, “Silah değil siyaset” demişti. Çözüm Sürecinin devam ettiği 2014 yılında açıklanan mektubunda, “kalıcı bir barış için yasal çerçeve gerekir” görüşü öne çıkmıştı. 2015 Newrozuna ilişkin mektubunda ise, Erdoğan’ın sonradan “tanımıyorum!” dediği 28 Şubat Dolmabahçe deklarasyonunu hatırlatarak “silahlara veda” çağrısı yapmıştı…
2025 Newrozunda, eğer yeni bir mektubu kamuoyuna ulaştırılacaksa, öncekilerden farklı olarak örgütü feshetme çağrısını yineleyip, Türk-Kürt kardeşliğinin önem ve gerekliliğini vurgulayan mesajlar verecektir sanırım.
Bu arada, belli ki, Kandil’den gelen “Fesih kararının alınması için Öcalan’ın bir şekilde kongreye katılması” beklentisi, İmralı Heyetinin yeni görüşmesinin gündemi olacak. Rojava’ya yönelik bombalı saldırıların gölgesinde kalan HTŞ ile imzalanan anlaşma da öyle…
***
Newroz, Kürtlerin diriliş ve direniş bayramıdır. Ortadoğu halklarının zulme, zorbalığa karşı başkaldırmasını sembolize eder. Bu nedenle Newroz, aynı zamanda bir barış ve özgürlük kararlaşmasıdır. Barışa duyulan büyük özlemdir. Newroz, bir sözdür. Karardır. Özlemdir. Bahardır… Ve bahar, içimizde karartılamayan umuttur.
Onurlu ve sürekli bir barış temennisiyle. Kutlu olsun…
Newroz, cejn a berxwedan û nûjiyanê ye . Ji bo gelên Rojhilata Navîn, tê wateya serhildana li hemberê zilm û zordariyê. Ji ber wê yekê, Newroz, biryardayîna aştî û azadiyê ye. Ew hêviyek mezin a aştiyê ye. Newroz, soz e. Biryar e. Bêrîkirin e. Bihar e. Û ew bihar, hêvîyek di dilê me de ye kû, tu car nayê tarîkirin û kuştin .
Bi hêviya aştiyek bi rûmet û mayende. Pîroz be…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025