Cafer Solgun
7 Haziran seçimlerinin ilkleri çok ve kuşkusuz en önemlisi HDP ile ilgili. HEP’ten bu yana Kürt siyasi hareketi hep bir Türkiyelileşme iddiasının sahibi oldu ama bu iddia ilk defa HDP ile hayatiyet kazanıyor. Gerçekten ve içtenlikle Kürt sorununda ‘çözüm’den, ‘barış’tan, ‘barış ve demokrasi içinde bir arada yaşamak’tan yana olanların bundan rahatsız olmak şöyle dursun hoşnut olmaları gerekir. Çünkü HDP’nin Türkiye’yi kucaklayan bir siyaset anlayışıyla bütün illerden aday göstererek seçimlere girmesi, ülkemizin geleceği açısından tarihi bir öneme sahip.
Bu, öncelikle AKP’nin diğer açılımlarda olduğu gibi Çözüm Süreci’ni de sokağa terk etmesine izin vermemek demek. Kürt sorununun, Türkiye’nin demokratikleşme sorunlarından biri olarak toplumda kabul görmesi ve kalıcı çözümü için umudun canlı kalması demek. HDP’nin Türkiye’nin diğer sorunlarıyla ilgili olarak da siyaset yapan bir parti kimliği kazanması ve Meclis’te bunun sorumluluğuyla hareket etmesi demek.
Peki HDP’nin 12 Eylül faşizminin icadı yüzde 10 barajına takılması ne anlama geliyor? Yukarıda özetlediğim gelişmelerin tam tersinin gerçekleştiği bir tablo ile karşı karşıya kalacağımız anlamına geliyor öncelikle. Ama mesele sadece HDP ile ilgili değil; artık herkesin malumu olduğu üzere esas olarak AKP ile ilgili. HDP baraj altında kalırsa, AKP aslında kazanamadığı 50-60 milletvekili çıkarmış olacak. Yani HDP’nin barajı yıkması, AKP’nin tek başına iktidar olmasını zora sokuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ve AKP’nin diğer ağır isimlerinin HDP ve Selahattin Demirtaş’ı hedef tahtasına oturtmalarının nedeni de bu. Tabii işareti alan yandaş kalemlerin peş peşe zırvalamanın ötesine gitmeyen Demirtaş yorumları da bundan. En komik olanı, HDP ve Demirtaş’ı ‘AKP karşıtı’ olmakla ‘suçlamaları’. AKP’ye ‘karşı’ olmasa HDP diye bir parti neden var ve Selahattin Demirtaş neden o partinin eş başkanı; anlayan beri gelsin…
Gönlümden geçen değil, gördüğüm, HDP’nin barajı net biçimde aşacağıdır. ‘HDP barajı geçemezse…’ diye başlayan analizler hem yersiz hem de AKP’nin yürüttüğü algı operasyonuna bilerek ya da bilmeyerek katkı sağlıyor. Bu gözlemim hayatın içinden. Ancak en az bunun kadar önemli bir başka veri, AKP’nin, büyük bütçeler ve devlet imkânlarıyla yürüttüğü seçim kampanyasını büyük ölçüde Selahattin Demirtaş ve HDP’yi yıpratmak üzerine bina etmiş olması. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı bütün konuşmalarda HDP ve Demirtaş’a saldırıyor. Seçimlere katılan yasal bir partiyi ‘terörün maşası, terör örgütünün uzantısı’ olmakla itham ediyor. Üstelik düne kadar “gövdemizi koyduk” dedikleri Çözüm Süreci’nde HDP’nin yürüttüğü rolü çok iyi bilmelerine rağmen… Bu telaş ve panik halini, saldırgan üslubu başka neye yorabiliriz?
Bugüne değin seçimlerde AKP’ye oy veren Kürt seçmen HDP’ye yöneliyor. Bu yönelim, Erdoğan konuştukça kesinleşiyor.
Yandaş yazarların ‘ama Kürtler muhafazakâr?’ feryatları nafile. Kürt seçmenin AKP’den kopuşunun bir nedeni AKP’nin Çözüm Süreci’nden vazgeçmesiyse diğer nedeni AKP’nin dinden, imandan çıkması, bir ‘devlet partisi’ haline gelmesidir.
Tamam?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025