Cafer Solgun
Yaralı bir toplum olduk, nicedir. Nicedir kalplerimiz yaralı, ruhlarımız yaralı. Kanıyoruz…
Ölülerimiz var. Biz ‘sağ’ kaldık. Yaralı kaldık. Öylece. Kalakaldık.
“Paylaşmak sağaltır” derler. Ağlamak.. Dertlenmek.. Dertleşmek.. Anlamak ve anlaşılmak. Ölüye saygı da bunun içindir. Taziye de. Yas tutmak ve yası olanın önünde kafasını öne eğmek de.
Ölülerimizin acısı bir yandan ve öte yandan da acısıyla, yarasıyla öylece kalakalmak. Paylaşamamak yani…
Biz, ne zaman böyle yaralı, hasta, ruhu sakatlanmış bir toplum olduk. Hep böyle miydik yoksa ve artık, erteleyip durduğumuz yüzleşme sorunlarımızın arsızlığı, huysuzluğu, suçluluğu mudur bizi ‘biz’ olmaktan çıkartıp bırakan kendi haline...
Her şey bir yalandan mı ibaret idi; hani biz ‘birlikte’ anlamlıydık, değerliydik, güçlü ve güvenliydik. Yalan mıydı, hani ‘biz’ demokrasiyi keşfetmiştik nihayet, özgürlük ancak ve sadece ‘öteki’ olanın haklarını savunduğumuz zaman buluyordu anlamını, kıymetli oluyordu ve bizi daha fazla ‘biz’ yapıyordu…
‘Biz’ ne zaman vazgeçtik demokrat olmaktan, özgürlükleri özü ve anlamıyla savunmaktan, birbirimize dosdoğru bakmaktan. Yüzüne bakmaktan. Gözlerine bakmaktan. Hani özgürlük, birbirinin gözlerine bakabilmek yüzü, gücü ve güveni olabilmekti ya…
Paylaşmak insanın acısını unutturmaz belki ya, dindirir bir parça, iyi gelir ruhuna, ‘hayat devam ediyor’ gerçeğine uyum sağlamak, yaşamak ve yürümek gücü verir. Bunun içindir, acıların öğrettiği deneyim önemlidir. Toparlanırsın. Ayağa kalkarsın. Ve ölülerinin anısı, bir daha iyi olmak ve başarmak azmi olur. Bunun içindir, acılar olgunlaştırır insanı derler. Ve bir toplumun ‘biz’ olma hikâyesi, yaşadığı acıları varlığına bir ‘deneyim’ olarak kazandırmasının hikayesidir sonuçta. Adına da ‘tarih’ deniyor…
Herkes kendi mahallesine kapanmış olarak acıyacak, ağlayacak, kanayacak ve sadece kendi hikayesinin sahibi olmaktan başka hiçbir hassasiyeti olmayacaksa, orada bütün sorunlar anlamını kaybetmiş demektir.
Ankara katliamı üzerine konuşmak, eleştirmek, sormak, yorum yapmak, ‘Ne oldu?’ demek, ‘Neden oldu?’ demek mahkeme kararıyla yasaklandı. Her şey ‘tabak gibi’ gözler önünde iken hem de. Bu yasak, bizi ‘biz’ olmaktan çıkartanların sorumluluğu önüne konulmuş işe yaramaz bir paravandır. Çünkü görünüyorlar işte. Yasakların, baskıların arkasına gizlenseler de. Nasıl kapatabiliriz ki gözlerimizi?
Katliamla ilgili konuşmak yasak, peki aynadan yansıyan Türkiye manzarasını hangi yasağın arkasına gizleyeceksiniz?
Onlar öldü. Biz ağır yaralıyız. Kanıyoruz. Bu gerçeği gizlemek değil birbirimize göstermekle yükümlüyüz.
Belki hâlâ bir umut daha, bir ihtimal daha vardır diye…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025