Cafer Solgun
Suriye sınırında bir Rus savaş uçağı ‘angajman kuralları’ çerçevesinde düşürüldü. Kaygı ve heyecan yaratan bu gelişmeyle ilgili açıklama, Genelkurmay’dan, Dışişleri Bakanlığı’ndan veya Başbakanlık’tan değil Saray’dan geldi. Bu, açık ki, olayın heyecanıyla gösterilen bir refleks filan değil; ‘fiili’ Türk tipi başkanlık sisteminin ‘gereği’ olarak gösterilen bir tutum.
Bu önemli ‘ayrıntı’ belli ki içerisine girdiğimiz ‘yeni’ dönemin temel bir özelliğini ortaya koyuyor. Ama günün sorunu kuşkusuz Rusya ile yaşanan yüksek gerilim.
Uçağın düşürülmesinin ardından Türkiye’nin hemen NATO’yu toplantıya çağırması ve ABD nezdindeki girişimleri, acı acı gülümseten bir anlam ifade ediyor. ‘Şanghay Beşlisi’ de hikâye oldu. İbre, söz konusu olan Rusya ve Putin olunca, yeniden içeride bolca ‘dış mihraklar’ ağızlarının konusu olan Batı’ya döndü.
Putin, olayın ardından yaptığı ilk açıklamada Türkiye’nin Rusya’ya durumu izah etmek yerine hemen NATO’nun kapısını çalmasına kızgınlığını gizlemedi ve olayın iki ülke arasındaki ilişkilerde ‘çok ciddi’ sonuçları olacağını söyledi.
Yandaş erbabına kalsa Rusya’ya çoktan savaş ilan etmiş durumdayız ama öncelikle yanıtlanması gereken soru şu: Türkiye, Rusya ile bilerek ve isteyerek, olası sonuçlarını hesap ederek köprüleri atmak mı istiyor? İki ülkenin birçok konuda ama özellikle Suriye’nin geleceği konusunda farklı senaryoların gerçekleşmesine gayret ettiği malum. Ama bu herhalde bir ‘savaş’ veya birbirini ‘düşman’ ilan etme nedeni değil?
Sınırlarını korumak her ülkenin hakkı ve görevi. Fakat saniyeler süren bir sınır ihlalini, ne tür sonuçlara neden olacağı kolayca öngörülemeyecek bir eylemde bulunmanın gerekçesi yapmak ‘sorumlu’ ve ‘akıllıca’ bir tutum mudur?
Türkiye’yi bu tür ‘maceracı’ bir anlayışla Suriye’de cereyan eden yangının ortasına atmak, sonuçları çok ciddi hesaplanması gereken ağır bir sorumluluktur.
Bu, ‘milli irade arkamızda’ denilerek de açıklanamaz. O iradeye ‘memleketi belirsiz maceralara sürükleyeceğiz’ sözü vermediniz bildiğim kadarıyla?
Yandaş erbabından yükselen savaş tamtamları, ‘şükürler olsun’ nidaları, Saray üzerinde ‘yürü, kim tutar seni’ etkisi yaratıyorsa, ülkemizin geleceği için ne kadar kaygılansak yeridir.
Bu arada AKP’nin dördüncü dönemi de ‘resmen’ başladı. Sayın Erdoğan’ın onayladığı yeni kabine için en çok ‘senkronize’ tabiri kullanıldı. Saray’la gayet uyumlu bir kabine olacağı kesin; zira hemen herkes kabinede Erdoğan’ın etkisinin altını çizdi. Buradan hareketle ‘fiili’ Türk tipi başkanlık modeline de geçmiş olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Bu ‘fiili’ durum tecrübesi, ülkemizin yakın geleceğinin rotasını da tayin edecek.
Başbakan Davutoğlu partisinin grup toplantısında ‘herkesin hükümeti’ olacaklarını söyledi bir kez daha. Saray’a rağmen, Saray’ın ağır vesayeti altında herkesi kucaklayan bir anlayışla hükümet etmek pek ‘kolay’ görünmese de…
Yaşayacak göreceğiz…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025