Cafer Solgun
Geçtiğimiz hafta sonu bazı STK’ların birlikte düzenledikleri bir panelde AİHM Büyük Daire’nin Alevilerin maruz kaldığı ayrımcılık ve hak ihlaliyle ilgili verdiği karar, konuyla ilgili hukukçuların yanı sıra eski AİHM yargıcı Rıza Türmen tarafından etraflı bir şekilde değerlendirildi. Sayın Türmen’in değerlendirmesi meselenin önem ve ciddiyetini bir kez daha ortaya koydu. Çıkardığım sonuçları özetleyerek paylaşmak isterim.
AİHM, Avrupa Konseyi üyesi ülkeler için bir ‘ortak hukuk alanı’ anlamı taşıyor. Kararları itibarıyla çağdaş ve evrensel manasıyla demokrasinin ‘asgari eşiği’ kabul ediliyor.
Türkiye’nin, mahkeme kararlarının uygulanması, gereklerinin yerine getirilmesi bakımından Rusya, Ukrayna, Moldovya gibi ülkelerle birlikte ‘problemli’ ve ‘uyumsuz’ bir pratiği var.
Demokrasi kültürü ve standartları oturmuş ülkeler AİHM ile ‘uyumlu’ bir tutum içerisindeyken, Türkiye’nin de aralarında olduğu bazı ülkeler ‘uyum’ sorunları yaşıyor. Bunun da temelinde demokratikleşme mecrasından uzaklaşıp diktatörlüğe, otoriter yönetime meyletme tercihi var. Amacı ve çabası demokrasi ve özgürlük normlarını benimsemek ve geliştirmek olmayan için AİHM, bir ‘başağrısı’…
Büyük Daire, bütün AİHM yargıçlarının katılımıyla karar veren bir ‘üst mahkeme’. Dolayısıyla önemli ‘problemli’ davalarla ilgili toplanıyor. Kararları bağlayıcı ve kararların uygulanması, üye ülkelerin dışişleri bakanlarının oluşturduğu komisyon tarafından denetleniyor. Büyük Daire kararlarının bir diğer özelliği ise, ‘içtihat’ değeri taşıması. Ve sadece kararın muhatabı olan ülke değil, diğer üye ülkeler de bu kararın gereklerini yerine getirmek, varsa yasalarında eksiklikler, boşluklar ya da sorunlar, giderme sorumluluğu taşıyorlar.
Büyük Daire’nin bazı Alevi yurttaşların başvurusu üzerine cemevleriyle ilgili aldığı kararın önemli sonuçları var. Öncelikle Türkiye adına yapılan savunmalarda Aleviliğin ‘sufi bir tarikat’ olarak tanımlanması, mahkeme tarafından kabul görmemiş oldu. Zaten Türkiye’nin savunmasını bu argüman üzerine oturtması baştan ‘faul’. Çünkü Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili hükümlerine göre devlet, herhangi bir din ve inanç grubunu ‘tanımlayamaz’. Bu, din ve inanç özgürlüğünü kısıtlayan bir yaklaşım.
Büyük Daire’nin kararıyla sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Alevilere ayrımcılık yaptığı tespit edilmedi, aynı zamanda daha önce verilen zorunlu din dersi, nüfus kimliğinde din hanesi, cemevlerinin de diğer ibadet mekanlarının yararlandırıldığı ‘muafiyetlerden’ yararlanması kararlarıyla birlikte ciddi bir Alevi açılımı yapmasını diyebiliriz ki kaçınılmaz hale getirdi.
Şunu da vurgulamakta yarar var: Bu AİHM kararları sadece Alevilerin yaşadığı kabul ve izah edilemez ayrımcılığa son verilmesi bakımından değil, genel olarak din, inanç, vicdan ve düşünce özgürlüğü hakları üzerindeki koyu gölgelerin kaldırılması açısından da büyük önem ifade ediyor. Mesela Diyanet İşleri Başkanlığı’nın statü ve misyonunun ciddi bir demokratik reform konusu olarak ele alınmasını gerekli kılıyor. Açık ki sorun, hepimizle ve geleceğimizle ilgilidir.
Bu nedenle AKP bir tercih yapmakla karşı karşıyadır. Ya AİHM zoruyla da olsa yeniden demokratikleşme mecrasına girilecektir ya da ‘diktatörlükse diktatörlük, biz böyle iyiyiz’ diyerek demokrasinin asgari eşiğinden geri dönülecektir.
Peki AKP’nin hukuk ve demokrasinin gereklerini hiçe sayan tercihi, Türkiye’nin mi tercihi olacaktır?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025