Doğan AKIN
Başbakan Yardımcısı Arınç’ın “Rezil bir noktaya geldi. Ciddi tedbirler almamızda fayda var” dediği yasadışı telefon dinleme ve izlemeler, “bin nasihatten evla bir musibet” gibi AKP kıyılarına da vurmuş bulunuyor. “Ben de dinleniyorum... Evimin altındaki ofisimde bile dinleme cihazı bulundu. Derin devlet denen olay boş durmuyor” sözlerine bakarsanız, Başbakan Erdoğan suçun adresinden kuşku duymuyor.
Başbakan’ın dinlenmesi vahim. Ancak evinin altındaki ofise kadar girebilen güçler başka şeyler de yapabileceğine göre Başbakan’ın nasıl korunduğu sorusu da çıkıyor ortaya.
Ama konumuz bu değil; konumuz, Erdoğan’ın, yasadışı izlemeleri araçsallaştıran bir başbakanlık icraatı da sergilemiş olması.
Hâkimleri, savcıları, siyasetçileri, askerleri ve gazetecileri, velhasıl hemen her kesimi hedef alan yasadışı dinlemelerin hiçbiri aydınlatılamazken bu fasıldaki tek tutuklamanın Başbakan’ın işadamıRemzi Gür ile yaptığı telefon konuşması kayıtlarının sızdırılması üzerine yapıldığını not düşüp, devam edelim.
Türkiye’deki önemli bürokratik görevler arasında olan Gelir İdaresi Başkanlığı’na atanan ve süratle bu görevden uzaklaştırılan Mehmet Akif Ulusoy olayını hatırlıyor musunuz?
“Hesap uzmanı” kökenli mütedeyyin bir bürokrat olan Ulusoy, 16 Kasım 2007’de atandığı bu görevden Mart 2009’da uzaklaştırıldı. Ulusoy’u gözden düşüren, “Maliye Bakanı’nın yönlendirmesi üzerine” Doğan Yayın Holding Başkan Yardımcısı Soner Gedik ile yaptığı telefon görüşmesi oldu. Görüşmede Gedik holdingdeki vergi incelemesine ilişkin beklentilerini dile getiriyor, Ulusoy da, vergi mevzuatında yer bulan “uzlaşma” terimini de kullanarak cevaplar veriyordu.
Ulusoy, bu yasadışı dinleme kaydının bazı sitelerde yayınlanmasının ardından, üstelik bağlı olduğu Maliye Bakanı (Kemal Unakıtan) ABD’deyken, Başbakan’ın talimatıyla görevden alındı.
Peki, gerekçe?
Erdoğan’ın 3-4 Mart 2009’da Kral FM ve Kanal 24’te verdiği cevabı özetliyorum:
“Biliyorsunuz teknik takibe takılmalar vs. birtakım gazetelerde, internet sitelerinde yayınlandı. Bunlar bizi rahatsız eden konular. Ve kimlerle ne bağlantısı kuruyor bakın bunlar ortaya çıkıyor. Bunlar ortaya çıktıkça kim bilir geçmişte neler oldu neler?.. Müsteşarıma talimatı verdim ve gerekli olan bu konudaki adım atıldı...”
Ulusoy, yasadışı dinleme kayıtları Başbakan tarafından açıkça gerekçe gösterilerek ve suç işlediği yolunda ifadelerle töhmet altında bırakılarak görevden alınmıştı. Başbakan’ın sözlerine bakarak, Ulusoy hakkında idarî ve cezaî soruşturma açılmasını beklersiniz değil mi? Hayır, öyle olmadı. Başbakan’ın hazzetmediği Doğan grubuyla temas kurmanın cezası “Maliye Müşaviri” olarak KKTC’ye atanmak oldu, ancak Ulusoy emekliliğini istedi ve konu kapandı.
Başka?
Deniz Baykal’ın gizli kaydedilmiş video görüntüleri üzerine olanları hatırlayın. Baykal’ın görüntülerine erişimin engellenmesi için talimat veren Erdoğan, hemen ardından “Eşlerine ihanet edenleri biz hiçbir zaman bu toplumun içinde kalkıp da mağdur olarak göremeyiz” diyebildi. Üstelik Başbakan’a göre, yasadışı çekimin yapıldığı yer kendi yatak odası olmadığına göre “Baykal’ın özel hayatı”na da girilmiş sayılmazdı!
Başbakan, benzer tavrı MHP’lileri hedef alan kasetler üzerine de sergiledi. Şu sözler, Erdoğan’ın 21 Mayıs 2011’de Habertürk’te, 30 mayısta da Samanyolu TV’de yaptığı açıklamalardan:
“Özele girilmemeli, doğru... Toplumumuzun ahlaki değerleri var. Bu değerler içerisinde olan bu işin özelidir. Ama gayrımeşru, gayrıahlaki olanı kalkıp da özel diye gösteremezsiniz... Bunların meşru olanları, eyvallah... Bu konunun koruma polisi ben miyim?.. Bu ahlaki bir konu. Eğer biz hükümet olarak bu işlerin üzerine gitmemiş olsaydık, bunlar çok daha açık olarak ortada gezerdi... Biz ancak bunu yapabiliriz, bundan sonrası yargıya aittir.”
Sonrası malum, kaset tuzakları aydınlatılamadı. Başbakan’ın, yatak odalarına kadar sokulan bir saldırganlığı adeta “ahlaksızlık ve ihaneti ortaya çıkaran” faydalı bir icraat sayabildiği bir ülkede aksi beklenebilir miydi?
Evet, olay elbette vahim. Ama ne diyelim Başbakan’a? Dinleme terörü üzerine Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın vaktiyle “Yasadışı bir şey yapmayanlar gizli dinlemelerden korkmasın” tavsiyesini mi hatırlatalım, ne diyelim?
Carmina Burana’da geçer...
“Bana şöhret edindiren yaradır şimdi beni öldüren...”
Twitter: @DOGANAKINT24
Yazarlar
-
Vahap COŞKUNÇözüm Sürecinin Hukuki Mutfağı 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBu kadar “kötülük”ten “iyi” bir şey çıkar mı? 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİDağlar ve tüneller 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEAltan Öymen 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞOPERASYONLARIN ARKASINDA ABD Mİ VAR? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluDevlet, başta dürüst olmazsa sonra kimseyi inandıramaz 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSuriye tiyatrosunda üçüncü perde 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR“Türk-Kürt-Arap kardeşliği” Orta Doğu’ya dönük yeni bir hamle mi, yoksa yeni toplumsal meşruiyet ara 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan, temel saflaşmanın eksenini 10 yıl sonra bir kez daha değiştirmeye çalışıyor: ‘Millîlik’ yer 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNVahşetin idaresi! 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTarih, milliyetçilik, muhafazakarlık 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYASelahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın Tutukluluğunun Devamı Siyasi Bir Karardır: 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMurat Çalık’tan halkın payına düşenler 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye’ başarılı olsun isteniyorsa… 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.09.2020
2.04.2020
28.10.2019
2.02.2018
20.06.2018
1.02.2018
5.02.2018
24.04.2018
19.02.2018
24.01.2018