Eser KARAKAŞ

Siyasi meşruiyet ve matematik
19.07.2025
42
Bir başbakan, bir cumhurbaşkanı için seçilmiş olmak yani sandık, evet, siyasi meşruiyet için gerekli koşuldur, sandıktan çıkmamış iseniz siyasi meşruiyetiniz yoktur, bu çok net. Ancak sandık tek başına sizi siyaseten meşru kılmaz, siyasi meşruiyet için bir de yeterli koşul vardır, o da hukukun temel ilkelerine, uluslararası sözleşmelere, Anayasaya, yasalara mutlak saygı ve uyumdur

Türkiye’de insanların matematikle problemi var, “matematiği hiç sevmem” ifadesini bir övünme ifadesi olarak bile kullananlara rastlıyorum, bir toplumun matematik mantığıyla sorunlu olmasının akıl yürütme süreçlerinde nerelere uzanabileceğinin bir örneğini sunmak istiyorum bugün; geçerken (en passant, bir satranç deyimi) şunu da belirteyim, matematik demek illaki de ikinci dereceden diferansiyel denklem çözmek demek değil, o sağlam mantığı düşünce süreçlerine aktarabilmek.

Ahmet Hakan 7 Temmuz Pazartesi günü Hürriyet gazetesindeki köşesinde “siyasi meşruiyet” temalı bir yazı yayınladı, yazılarımda Ahmet Hakan’ın yazılarına gönderme yapmak gibi bir niyetim yok ama Ahmet Hakan bu yazısında çok büyük bir yanlışı o kadar net ve benimseyerek, içselleştirerek yazmış ki ben de değinmeden edemiyorum, Ahmet Hakan için değil ama yukarıda bahsettiğim matematik mantık yoksulluğunu göstermek için.

Ahmet Hakan’ın 7 Temmuz Pazartesi yazısı (tema Erdoğan’ın siyasi meşruiyeti): “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi macerasının özeti şudur: İktidarın tek dayanak noktası olarak sandığı görmek. Erdoğan’ın siyasi meşruiyetinin yegâne kaynağıdır sandık.”

Matematik mantıktan yoksunsanız siyasi değerlendirmeleriniz de maalesef ancak o düzeyde olabiliyor, şekilde görüldüğü gibi.

Gözlemim şu: “Matematik ile sorunlu iseniz, bir siyasi değerlendirmede “gerekli koşul-yeterli koşul” ayırımını kafanızda netleştiremiyor ve vahim hatalara imza atabiliyorsunuz.

Geometriden bir örnek, hangi üçgene “dik üçgen denir? “Üç köşeli, üç kenarlı kapalı bir şekil bir üçgenden bahsedebilmek için gerekli koşuldur ama dik üçgen için yeterli koşul değildir, yeterli koşul o üçgen şeklin bir iç açısının da dik açı olmasıdır”.

Anayasal bir örnek: “Bir vatandaşın cumhurbaşkanı olabilmesi için yüksekokul mezunu olması, artı kırk yaşında olması cumhurbaşkanlığı için gerekli koşuldur ama yeterli koşul değildir, cumhurbaşkanı olmanın yeterli koşulu seçilmiş olmaktır.”

Ahmet Hakan da Erdoğan’ın siyasi meşruiyeti için şunu söylüyor: “Erdoğan’ın siyasi meşruiyetinin YEGANE kaynağı sandıktır”.

Hayır Ahmet Hakan, bu ifade vahim bir mantık ve bilgi hatası.

Bir başbakan, bir cumhurbaşkanı için seçilmiş olmak yani sandık, evet, siyasi meşruiyet için gerekli koşuldur, sandıktan çıkmamış iseniz siyasi meşruiyetiniz yoktur, bu çok net, ama sandık siyasi meşruiyet için sandık yani seçilmişlik ancak gerekli koşuldur, sandık tek başına sizi siyaseten meşru kılmaz, siyasi meşruiyet için bir de yeterli koşul vardır, o da hukukun temel ilkelerine, uluslararası sözleşmelere, Anayasaya, yasalara mutlak saygı ve uyumdur.

Seçilmiş iseniz yani sandıktan çıkmışsanız ve İLAVETEN hukukla, uluslararası sözleşmelerle, Anayasayla, yasalarla mutlak olarak uyumlu iseniz siyasi meşruiyetiniz vardır.

Türkiye’de sandık hukuk koşullarının evrensel hukukla uyumsuzluğuna rağmen (TRT, AA, basın, vs.) en nihayetinde vatandaş bir seçim kabinine giriyor ve oyunu kullanıyor, bu sandıklardan da son yirmi senedir Erdoğan çıkıyor, ben de Erdoğan’ın siyasi meşruiyet için gerekli koşulu yerine getirdiğine inanıyorum ama meselenin, siyasi meşruiyetin yeterli koşulu olan Anayasaya, hukuka uyum konusunda ortada bir facia vardır, AYM kararları Anayasanın amir hükümlerine rağmen uygulanmamaktadır ve bu manzarada, bu koşullarda Erdoğan’ın siyasi meşruiyetinden bahsetmek mümkün değildir.

Özetle Erdoğan’ın siyasi meşruiyeti 2013 sonrası artık yoktur ama bu durumun herkes tarafından iyi anlaşılabilmesi için matematik mantık düzeyimizi, gerekli ve yeterli koşullar, biraz daha yukarılara çekmeğe ihtiyacımız var.

Türkiye son günlerde LGS sonuçlarının meşruiyetini tartışıyor ama konuşulmayan konu MEB’in hâlâ mesela matematik sorularında net doğru sayılarını açıklamamış olması.

Evet, sınavda bir sahtekârlık olmuş ise Milli Eğitim Bakan(lar)ı istifa etmelidirler ama kanımca esas istifa nedeni –son kırk yılda yaklaşık tüm eğitim bakanları için geçerlidir bu–  öğrencilerin net matematik doğru oranlarıdır, ortalama kırk matematik sorusunda yedi, çünkü bu oranlar bakanların gerçek performansıdır ve bir eğitim-öğretim faciasıdır. 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar