Mümtazer TÜRKÖNE
Muhalefetin payına acılar düşüyor. Özgürlükten mahrum kalma acısının üzerine bir de sağlık sorunları binince, hayat bir acılar yumağına dönüşür.
Murat Çalık’ın yerine koyun kendinizi.
Koyamazsınız, onun acısını hissedemezsiniz. “Başkasının acısı hissedilmez, sadece düşünebilirsiniz.” Böyle diyor kavram burçlarında tek başına bekçilik görevini sürdüren Dücane Cündioğlu.
Aslında iki büyük aralık var. Birincisi aynı acıları tecrübe etmişseniz, kendi acılarınızın hatırasını çağırarak başkasının acısı ile güçlü bir empati kurabilirsiniz. Onun acısını olduğu gibi hissedemezsiniz, ama kendi acılı geçmişinizden hatırladıklarınızla kendiniz için tekrar kedere boğulurken onun acısını kısmen de olsa yaşamış olursunuz.
Sabahları kalabalık bir kadro ile sayıma gelen memurların büyük gürültülerle demir kapıyı açmaları, küçük mazgaldan aldığınız sınırlı kantin malzemeleri, avlunun dört köşesine yuva yapan serçelerin sesleri, görüş günü bir an hayatın ışığını görüp sonra tekrar o kasvetli karanlığa dönüşü, zamanın bazen bozuk bir saat gibi olduğu yere çakılı kalması, bileğinize takılan kelepçelerle, itilip kakılarak sistemli aşağılanmanız ve dışarısı ile ilgili doluya sığdıramadığınız, azı dolduramadığınız düşünceler ve hayaller. Bir de kronik beslenme ve hareket alışkanlıklarınız değiştiği için ortaya çıkan rahatsızlıklar, artan sindirim probleminiz, kas tutulmaları ve en çok da depresyona bir adım mesafede sizi durduran boşluk ve saçmalık duygunuz. Sık sık anafor gibi içinde kaybolduğunuz nefs muhasebeniz.
Murat Çalık fazladan hayatî riskleri olan sağlık sorunları ile boğuşuyor.
Lösemi riski altında, lenfomanın sınırlarında dolaşıyor, bağışıklık sistemi çökmüş, aşırı kilo kaybetmiş ve başka ciddi sağlık sorunları ile 20 metrekarelik bir hücrede aksayan hayatını sürdürmeye çalışıyor. Bu genç ve parlak politikacının hayattan beklentileri ile yaşadıkları arasındaki derin ve karanlık uçurumun tetiklediği kâbuslar, duygusal travmalar ve psikosomatik sonuçlar, inanın sizin çok uzağınızdadır. Ancak bir Bergman filminde veya duyguları panayır sergisi gibi ortalığa saçan Dostoyevski romanlarında yine de dışardan seyredebileceğiniz acılar bunlar.
Acıyı hissetmenin ikinci yolu ise çok genel bir özdeşlik kurmaktan geçiyor. Acı çekeninin acısını birebir yaşamıyorsunuz; ama siz de başka acıların esirisiniz. 4 yaşında işitme engeli olan oğlunuza, çok istediği plastik Spiderman oyuncağını alamadığınız için kendinizi eksik hissediyorsunuz, çocuğu mecburen azarlayıp terslerken içinizde büyüyen öfkeyi yansıtacak bir düşman, mahrumiyetinizi paylaşacağınız bir benzerinizi arıyorsunuz. Murat Çalık’ın cezaevinde çektiği sıkıntılarla, parasızlıktan oğlunuza alamadığınız işitme cihazı arasında bir benzerlik kuruyorsunuz.
Çok iyi bir üniversiteden mezun, iki dil bilen, bilgisayarı canavar gibi kontrolüne almış genç delikanlı, bir marketler zincirinde satış elemanı olarak aldığı maaştan biriktirdiği elinde-avucunda ne varsa sevdiği kızı mutlu etmek için harcamış. Kız ise gururuna prim vermemiş, yoksulluğuna takılmış ve delikanlıyı terketmiş. Genç ve yetenekli bir politikacının cezaevi hücresinde çektiği yalnızlık ve çaresizlikle bu genç delikanlının o kadar emek harcadığı halde ele geçiremediği hayaller ve elindeki gerçekler arasındaki uçurum Murat Çalık ile sağlam bir özdeşlik kurmaya yeterli değil mi?
İkisi ergenlik çağına girmiş dört çocuğunu doyurmak için, mutfak parasını her aldığı malzemeyi on kere düşünüp harcayan, kocasının çaresizliğini kanıksamış, ama sofraya koyduğu yemeği gına gelmiş vaziyette kaşıklayan yavrularına bakarken çektiği acı da öyle. Muhtemelen Murat Çalık da cezaevinin palmiye yağı kullanılan yemeklerini aynı isteksiz ve zoraki yüz ifadesiyle yemeye çalışıyordu.
Liste çok uzun. Mahrumiyet ve mağduriyet acısını yaşayanlar kimle özdeşlik duygusu yaşarlar, kimin acısını içten ve yürekten hissedebilirler veya Cündioğlu üstadın dediği gibi “düşünürler”?
Duyguların siyaseti
İktidar için babasını, evlatlarını öldüren, annesinin öz be öz dört kardeşini ve babasını, yani dayılarını ve dedesini idam eden Yavuz Sultan Selim’i düşünün. Herkes onu, Osmanlı ülkesini kısa devr-i saltanatında tam üç kat büyüten adam olarak bilir. “Bu kadar acımasız olmasaydı, bu kadar başarılı olabilir miydi?” diye sorabilirsiniz. Bu sorunun cevabını bilemeyiz, sadece siyasî rekabette içinden geldiğimiz gelenek hakkında fikir sahibi olabiliriz. Çok sert, acımasız, ahlâk-vicdan gibi bir kriteri, hatta Allah korkusu olmayan bir dünyadan bahsediyoruz.
Siyaset duygularla yapılmaz, duygular olan biteni çoğu zaman engeller. Duygular hesap-kitap işinin basit birer malzemesidir. Duygulara hitap eden demagogun bile, gün sona ermeden elde etmeye çalıştığı bir sonuç vardır. Hesaplar ise akılla yapılır. Siyaset söz konusu olunca hislerinizle gerçeği yakalayamazsınız, sezgi bile bir yetenek olarak aklın uzantısıdır, duyguların değil.
Tarih, iktidar rekabetinde büyük haksızlıklara uğramış, mağdur olmuş, zulme ve işkenceye uğramış, yok edilmiş birçok mükemmel insanın hatırası ile dolu. “Kral olacak” suçlamasıyla çarmıha gerilen Hz. İsa’nın hikâyesinden koskoca bir din çıkartanlar bile, takipçileri değil ona resmî din unvanı veren Konstantin gibi iktidar sahipleri oldu. İslâmiyet, muzafferlerin dini olarak doğdu ve yayıldı. Hikâyeler hep avcılar tarafından anlatıldığı için aslanların duygularından ve son düşüncelerinden geriye kalan fazla bir iz yok.
Çıkartmanız gereken sonuç şu: İktidar rekabetinde olup biten haksızlıkları, zulümleri ve adaletsizlikleri insaf duygusuna hitap ederek ortadan kaldıramazsınız. “Sizde hiç vicdan yok mu?” sorusu bir duvara çarpıp geri dönerken, bu sözü işiten halk bile bir eziklik durumuna hükmeder. Siyaset güç oyundur, tek çareniz sizi ezen gücü, karşı güçle frenlemek ve durdurmaktır.
Demirtaş’ın mağduriyeti
Selahattin Demirtaş, “Seni başkan yaptırmayacağız” dediği için 9 yıldır hapisteydi. Çözüm sürecinin üzerine bal-kaymak olarak gelen AİHM kararı ile hepimiz “fırsat bu fırsat” beklentisine girdik. Yukarılardaki hesabın ısrarı ile karşılaştık. Suriye’nin karışması, sürecin muacceliyet kazanması, Bahçeli gibi sağlam bir pusulanın kenarda hemen müdahaleye hazır beklemesi eninde sonunda Demirtaş’ın tahliyesini getirecek.
Neden? Siyasetin nesnel şartları, bilhassa bölgesel dinamikler Demirtaş’ı içeride tutan gücü Saray’ın elinden aldığı için. Demokrasi ve hukuka da geri dönülecek. Neden? Milletin âlî menfaatleri ve devletin bekası ancak ve ancak demokrasi ve hukukla korunabileceği için.
Yargı sopası, baskı ve sindirme yöntemleri ile iktidar tekeline koruma sağlıyor. Burada kin, öfke, kıskançlık gibi bir duygu yok, sadece ve sadece korku var: İktidarı kaybetme korkusu. Korkan, sadece kendisini korkutanı yok etmeye odaklanır, başka hiçbir şeyi önemsemez. Siyasî tarihin kanlı trajedileri hep bu korkunun eseridir. Rakibini ezip yok etmeden iktidarını sürdüren güç sahibi neden zulme, haksızlığa, adaletsizliğe sapsın?
Bugün Türkiye’de yaşanan siyasete bulaşmış trajedilerin tamamı bir güç oyunu meselesi, duygusal olaylar değil.
Şayet güç sahipleri, toplum nezdinde çok acımasız görünmeyi mesele ediyorlarsa, çok da güçsüz olmadıklarını ispatlamak için sembolik anlamda Murat Çalık’ı elektronik kelepçe ile cezaevinden ev hapsine alabilirler. Kısaca bu karar, duygusal bir tepkiyle değil bir hesabın ürünü olarak verilir.
Muhalefeti tasfiye edip ülkeyi otoriter bir rejime sürükleme teşebbüsü yüzünden CHP’li politikacılara yaşatılan trajedilerin sona ermesi de duygusal itirazlardan ve “vicdan” arayışından gelmez. Duygular dünyasının dışında iki sağlam dayanağımız var.
Birincisi gücü güçle frenlemek. CHP’nin arkasındaki halk desteği bu güç için fazla bile. Duygusal olarak kurulan yaygın mağduriyet özdeşlikleri, CHP’nin kullanacağı karşı güce yeteri kadar meşruiyet sağlıyor; nitekim meşruiyet açığı iktidarın problemi, CHP’nin değil.
İkincisi ise ülkenin zorunlu ihtiyaçları, bölgesel dinamikler ve devletin milletin beka sorunu, yani Türkiye’nin sürüklendiği nesnel şartların gereği olan akıl ve irade. Bu şartlarda Selahattin Demirtaş’ı içeride tutan iktidar asası gerilimi taşıyamayıp kırılabilir, CHP’yi tasfiye etmeyi de tarihin bir dalga olarak yükselttiği demokrasi ve hukuk ihtiyacı engeller.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları






















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
21.12.2025
16.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
7.12.2025