Doğan AKIN
Tansu Çiller’in her konuşması, maziyi bir kez daha yürürlüğe sokuyor. Şimdiki zamanda ancak “iddia” seviyesinde kulak verilebilecek bir siyasetçi karşısındayız.
Çiller, son olarak, MİT’in medyaya yansıyan haberlerle hazırladığı “Çiller Özel Örgütü” haberleri üzerine konuştu. MİT’in dosyasında, yıllar sonra yazdığı kitapta Çiller’in özel bir örgüt kurduğunu anlatan danışmanı Memduh Bayraktaroğlu’nun anılarının yer almadığını not edelim.
Çiller, Milliyet’ten Fikret Bila’ya yaptığı açıklamada “özel örgüt” haberlerini yalanlarken önemli bir iddia ortaya attı:
“Ben Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu üyelerini kabul ettiğim zaman da bu iddialara benzer sorular bana yöneltildi. Sanıyorum Mehmet Şeker Bey sordu. Bu soru bana yöneltilince Komisyon Başkanı Sayın Nimet Baş orada bana bir not göndererek ‘Cevap vermeyin, bunlar mesnetsiz iddialar’ dedi..”
Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu (MDMAK) Başkanı Nimet Baş’ın, Çiller’e hayranlık içeren ifadelerini daha önce tutanaklardan yansıtmıştım. Ancak Çiller’in bu sözlerini ihtiyatla okudum. Zira, ABD’de sakladığı servet ortaya çıkınca “Şehit Anaları Vakfı’na bağışlamayı” taahhüt eden, daha sonra bu sözün semtine bile uğramayan Çiller’i, mazisini hatırlamadan dinlemek mümkün değil.
Diğer yandan hayranlıktan vazife çıkardığı anlaşılan Nimet Baş, Çiller’e mesajının “isterseniz cevap vermeme hakkınız var” gibi bir içerik taşıdığını duyurarak ancak kısmî bir düzeltme yapabildi ve siciline sorunlu bir kayıt düşmüş oldu.
MDMAK, önemli bir çalışma yapmakla birlikte bazı süreçlerin üzerine yeterince gitmediği anlaşılıyor. Misal, tutanakları okuduğunuzda Susurluk skandalında ortaya koyduğu ilişkileri tek başına bünyesinde barındıran Ömer Lütfi Topal cinayetinin üzerinde durulmadığını görüyorsunuz.
Hatırlayın; “Kumarhaneler Kralı” olarak bilinen Topal’ın öldürülmesinden sonra İstanbul’da gözaltına alınan üç özel tim görevlisi dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın araya girmesiyle bırakıldı. Ardından bu üç özel timci, Çankaya’daki Susurluk zirvesinde “kumarhanelerden haraç topladığı iddiası” da gündeme getirilen DYP’li Sedat Bucak’a koruma olarak verildi. Cinayette kullanılan silahın üzerinde Abdullah Çatlı’nın parmak izi saptandı. “Cinayeti özel timcilere itiraf ettirebilirdim” diyen dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu REFAHYOL koalisyonunun DYP kanadınca hızla görevden alındı. Çatlı’nın öldüğü kaza sırasında yanında olan isimlerden birisi, Susurluk’taki Mercedes’in sahibi Sedat Bucak’tı. Nihayet Çiller, Çatlı için “Devlet için kurşun atan da, yiyen de bizim için şereflidir” savunması yapabildi.
Böylesine sorunlu bir süreçteki konumu sorgulanmayan Çiller, komisyon üyelerine çok renkli hikâyeler nakletmiş. Mesela “Allah’tan iktisat profesörü bir başbakan olduğunu” anlattığı bölümü okumalısınız; buyurun:
“Bugün AB’de de bir banka krizi var, ilk düşündükleri şeylerden bir tanesi mevduat garantisi vermektir... Biz onu yapmasaydık (...) İspanya’da bugün görülen çöküş Türkiye’de olurdu. Allah’tan ki ben bir iktisat profesörüyüm, Allah’tan. (...) Keşke benden sonra gelenler de iktisat profesörü başbakanlar olsaydı (...) Ben çok iyi bir başbakanlık yaptım. Yani bütün şeye rağmen çok rezistans gösterdim. Ülke için, millet için doğru olanı yaptım; bundan hiçbir şüphem yok.”
Çiller’in “çok iyi başbakanlık” yaptığı 1994 yılında 5 Nisan kararları ilan edilmek zorunda kalınmış, gecelik faizler yüzde binleri bulmuş, enflasyon yüzde 150’ye tırmanmış, yüzbinler işsiz kalmıştı!
Tutanaklardaki en renkli hikâye batık banka sohbetinde karşımıza çıkıyor. Başkan Nimet Baş, AKP’li üyeler Yaşar Karayel ve Feyzullah Kıyıklık konuşuyorlar:
Kıyıklık: Kadir Has’ın bankası oldu.
Baş: Hissesi oldu diye biliyorum.
Kıyıklık: Hayır, hayır, bankası oldu.
Karayel: Hangi banka?
Kıyıklık: İstanbul Bankası. Yani olayları biz yaşadık Yaşar Bey. Doğrudur, yani ben o günlerde ayakta olan bir insandım ve çok da büyük para gitti.
Eşi Özer Uçuran Çiller’in genel müdürlüğünü, kendisinin de danışmanlığını yapmasından bir süre sonra batan İstanbul Bankası üzerine gelişen bu konuşmayı Çiller sessizce dinliyor.
O bankayı hatırlar mısınız? Komisyon üyelerini ağırladığı Yeniköy’deki yalıyı da içeren Çiller’in servetindeki muazzam artıştan önce batırılmış olan lale sembollü İstanbul Bankası’nı?..
Tutanaklar, Nimet Baş’ın, Çiller’e “kadın başbakan olarak bedel ödediği, kız çocuklarının onun sayesinde ‘gelecekte başbakan olacağım’ diyebildikleri” gibi övgü dolu sözler eşliğinde yaptığı vedala noktalanıyor.
Çiller, Türkiye’de ilk kadın başbakan olarak tarihselliğin talihsizliğiydi.
TBMM’de ilk kez kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu için tarihselliğin talihsizliği de, Çiller ile yapılan görüşmeye ilişkin tutanakların bazı satırlarında kendisini gösteriyor.
Twitter: @DOGANAKINT24
Yazarlar
-
Vahap COŞKUNÇözüm Sürecinin Hukuki Mutfağı 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBu kadar “kötülük”ten “iyi” bir şey çıkar mı? 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİDağlar ve tüneller 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEAltan Öymen 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞOPERASYONLARIN ARKASINDA ABD Mİ VAR? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluDevlet, başta dürüst olmazsa sonra kimseyi inandıramaz 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSuriye tiyatrosunda üçüncü perde 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR“Türk-Kürt-Arap kardeşliği” Orta Doğu’ya dönük yeni bir hamle mi, yoksa yeni toplumsal meşruiyet ara 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan, temel saflaşmanın eksenini 10 yıl sonra bir kez daha değiştirmeye çalışıyor: ‘Millîlik’ yer 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNVahşetin idaresi! 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTarih, milliyetçilik, muhafazakarlık 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYASelahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın Tutukluluğunun Devamı Siyasi Bir Karardır: 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMurat Çalık’tan halkın payına düşenler 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye’ başarılı olsun isteniyorsa… 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.09.2020
2.04.2020
28.10.2019
2.02.2018
20.06.2018
1.02.2018
5.02.2018
24.04.2018
19.02.2018
24.01.2018