Doğan AKIN
Berfo Ana, hiç olmazsa kemikleri kabilinden bir emare beklediği oğlu Cemil Kırbayır’dan 33 yıl boyunca haber alamadan 105 yaşında öldüğünde Yaşar Büyükanıt ne düşünmüştür acaba?
En kıdemlileri olan Berfo Ana’yı yitiren Cumartesi Anneleri yaklaşık 20 yıldır kaybedilmiş yakınlarını arıyor. Darbeden bir gün sonra, 13 Eylül 1980’de gözaltına alındıktan sonra yok edilen Cemil Kırbayır gibi yüzlerce kurban ve kaybedilenlerin hatıralarıyla acı çeken binlerce insan var bu ülkede.
12 Eylül darbesinden sonra atanan 11 Genelkurmay başkanı arasında bulunan Büyükanıt, 2006 - 2008 arasında görev yaptı. Bu kısa süreye, 27 Nisan bildirisi gibi bir eseri de sığdırabildi.
Cumartesi Anneleri, Genelkurmay Başkanı olarak bir kez gündemine geldi Büyükanıt’ın. Harp Akademileri’nin 2006 – 2007 Öğretim Yılı’nın açılışında konuşan Büyükanıt, hükümet, siyaset ve ordunun demokratik denetimi yolunda görüş dile getiren sivil toplum örgütlerine ayar vermeye çalışırken ayarsız bir üslup sergilemişti. 27 Nisan yoluna revan olan Büyükanıt, doğrudan hükümeti de hedef alan 2 Ekim 2006’daki o konuşmada şunları söylemişti:
“Her fırsatta ‘laikliği yeniden tanımlayalım’ diyenler yok mudur, bu kişiler devletin en üst düzeylerinde yer almıyorlar mıdır? Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün yalnız şahsı değil, düşünce sitemi, cumhuriyet rejimimizin temel nitelikleri ağır bir saldırı altında değil midir? Her fırsatı Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratmak için kullananlar kimlerdir? Toplumsal yapımızı bozarak, insanımızı çağdışı bir görünüme sokmak isteyenler yok mudur? Bu listeyi uzatmak mümkün. Bu sorulara ‘Hayır, Türkiye’de bunlar yoktur’ diyebiliyor musunuz? Diyemiyorsanız Türkiye’de irtica tehdidi vardır. Bu tehdide karşı her türlü önlem alınmalıdır.”
Büyükanıt’ın, siyasetten sivil toplum örgütlerine önüne geleni payladığı bu konuşması üzerine dönemin DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar “Bizim iktidarımızda asker konuşamaz” mesajını içeren bir çıkış yaptı. Ağar, başka bir çıkışıyla da askeri kızdırmış, PKK’ya “Dağda çatışacaklarına düz ovada siyaset yapsınlar” çağrısı yapmıştı.
“O zat iktidarda da olsa biz bu konuları konuşuruz” cevabını veren Büyükanıt, Ağar’ın “genel af” çağrısı yaptığını belirterek “Bunu şiddetle kınıyorum. Dağdan inen insan nasıl siyaset yapacak ki” diyordu.
Sıra, Ağar’ın, bir şehit annesinin “Vatan sağolsun diyemiyorum” sözünü hatırlatarak dile getirdiği “Bir ananın feryadını, gözyaşını anlamayanlar, siyasette duramazlar” sözlerine gelmişti. Genelkurmay Başkanı’na göre, evlat acısıyla da olsa “Vatan sağolsun diyemiyorum” sözleri bir şehit annesinin ağzından çıkamazdı. Büyükanıt, Berfo Ana’nın ölümüyle bana bir kez daha kendisini hatırlatan o ünlü açıklamayı bu sırada yaptı:
“Ağar herhalde Cumartesi analarının feryatlarını kastediyor!..”
Elbette Ağar’ın “Cumartesi Anneleri” diye bir derdi yoktu. Büyükanıt da biliyordu bunu. Ancak Cumartesi Anneleri’ni bir “itibarsızlaştırma” malzemesi olarak Ağar’a yapıştırmak istemişti.
Bu sözleri Büyükanıt’a, 8 Kasım 2012’de, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nda hatırlatıldı. BDP’li Sırrı Süreyya Önder’in sorusuna Büyükanıt’ın cevabı ne oldu, biliyor musunuz?
“Cumartesi Anneleriyle ilgili bir demeç verdiğimi hiç hatırlamıyorum... Samimi söylüyorum, gerçekten hatırlamıyorum. Ha siz diyorsanız ki ‘söylediniz’, söylemişimdir. Ona da itiraz etmem yani ama hatırlamıyorum.”
Bu kadar da anlayışlıydı. Ama aklın, gerektiğinde insana unutmayı da ikram ettiğini bilecek kadar tecrübeli.
Darbe Komisyonu tutanaklarında, Büyükanıt’ın “teröristlik”le suçlanan milletvekilleri konusundaki görüşleri de var. Önder, Büyükanıt’a “Terörist faaliyetlerle bağlantıda olan insanların, vekil olarak emekli maaşı almalarını içime sindiremiyorum” sözlerini hatırlatıp soruyor:
“Aynı şeyi, aynı maddelerin bugünkü versiyonuyla yargılanan kendi silah arkadaşlarınız için de söyleyebilir misiniz, mesela ‘İlker Başbuğ ceza alırsa emekli maaşı kesilsin’ der misiniz?”
“Hayır” diyor Büyükanıt, “ben silah arkadaşlarımı o bahsettiğim kişilerle aynı kefeye koymam kusura bakmayın.”
Görevdeyken Cumartesi Anneleri, ovada siyaset çağrısı, yargılanan milletvekillerinin emekli aylıkları, af ilanı, Kürt sorununun çözümü, ordunun demokratik denetimi, siyasetçilerin cumhuriyeti nasıl yıkmaya çalıştıkları ve Köşk seçimleri hakkında kızgın açıklamalar yapan Büyükanıt, Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması hakkında ne düşünüyor?
Komisyonda bu da sorulmuş Büyükanıt’a, şu cevabı vermiş:
“Şu anda orduyu siyasetin tam göbeğine sokmak istiyorsanız Millî Savunma Bakanlığı’na bağlayın!..”
“Kızgın Genelkurmay Başkanı” Büyükanıt; komisyondaki hoşgörülü ve “Demokraside askerî dayatmaların yeri yoktur” diyen Büyükanıt hakkında ne düşünüyor acaba?
Darbe Komisyonu tutanakları, portre galerisi gibi edebî bir metin değeri de taşıyor!
Twitter: @DOGANAKINT24
Yazarlar
-
Vahap COŞKUNÇözüm Sürecinin Hukuki Mutfağı 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBu kadar “kötülük”ten “iyi” bir şey çıkar mı? 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİDağlar ve tüneller 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEAltan Öymen 22.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞOPERASYONLARIN ARKASINDA ABD Mİ VAR? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluDevlet, başta dürüst olmazsa sonra kimseyi inandıramaz 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSuriye tiyatrosunda üçüncü perde 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR“Türk-Kürt-Arap kardeşliği” Orta Doğu’ya dönük yeni bir hamle mi, yoksa yeni toplumsal meşruiyet ara 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan, temel saflaşmanın eksenini 10 yıl sonra bir kez daha değiştirmeye çalışıyor: ‘Millîlik’ yer 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNVahşetin idaresi! 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTarih, milliyetçilik, muhafazakarlık 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYASelahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın Tutukluluğunun Devamı Siyasi Bir Karardır: 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMurat Çalık’tan halkın payına düşenler 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye’ başarılı olsun isteniyorsa… 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.09.2020
2.04.2020
28.10.2019
2.02.2018
20.06.2018
1.02.2018
5.02.2018
24.04.2018
19.02.2018
24.01.2018