Fehmi KORU
Bir siyasi iktidarın içten veya dıştan yıkım ameliyesine muhatap olabileceği iddiasının bazılarına neden garip geldiğini anlamakta zorlanıyorum... İçinde yaşadığımız dönemin belirgin özelliği budur halbuki: Hiçbir iktidar bu dönemde kendisini güvende hissedemez, hissetmemeli...
Ukrayna’da, Tayland’ta seçilmiş iktidarlar topun ağzında; Ukrayna’da sokaklara dökülenler ‘demokrasi-karşıtı’ taleplerde bulunuyorlar... “Sağ iktidarlara müstahak” diyebileceklerin Gezi Parkı ile eş-zamanlı yaşandığı için dikkatlerden kaçmış Brezilya’daki hareketlenmeye göz atmasında yarar var.
‘Post-post modern’ dönem ‘her an her şey olabilir’ dönemidir...
Devreye sokulan günümüze ait propaganda araçları yüzünden geleneksel tedbir yöntemlerinin çok fazla işe yaramadığını da bilelim. Kitleleri hareketlendirmek de, farklı beklentilerin belli bir amaca yönlendirilmesi de eskiden olduğundan daha kolay bugün; neden yaptığını bilmeden sokaklara dökülebiliyor günümüz insanı; öğrendiğinde, çoğu kez, iş işten geçmiş oluyor...
Türkiye hiç kuşkusuz böyle bir ‘operasyona’ muhatap; hedefte Ak Parti veya Tayyip Erdoğan görünüyor, ama esas hedefin ülkemizin istikrarı ve bütünlüğü olduğu alttan alta kendini hissettiriyor... Bu sebeple, ‘operasyona’direnmesi gerekenlerin, sadece kendilerini veya iktidarlarını korumak gibi bir gayeleri olmamalı; ‘ülke’ söz konusu olduğunu düşünüp buna uygun bir strateji benimsemeli...
İttifaklar kurmadan ve aynı amaç için yardıma koşmaya hazır olanların desteğini almadan bu gâileden kurtulunamaz.
11 yıldır iktidarda bulunmak hem bir ‘güç’, hem de bir ‘zaaf’; gücü korurken zaafın etkisini azaltmanın yolları aranmalı. Hataların gözlerden saklanamayacağı bir çağda yaşıyoruz, unutmayalım. Geçmişte benzer girişimlere muhatap olmuş ve başarısız kalmış iktidarların en ciddi zaafı, yol boyunca kırdıkları gönüller ile gönüllerini kazanmaya çabaladıkları arasında ezilip kalmalarıdır.
Kazanmaya çabaladıkları gönüller genellikle eski sadakatlarını bozmuyor; küstürdükleri ise sadakatlarını yöneltecekleri başka odaklar bulmakta zorlanmıyorlar...
Operasyon yapan iç ve dış odakların en fazla yararlandıkları bu zaaftır işte; yalnızca şimdi değil, tarih boyunca böyle olmuştur...
Dostunu, muarızını şaşırır zora düşenler; bir de bundan kaybederler...
‘Halk desteği’? Elbette olağanüstü önemlidir halk desteği; ancak halkın bütününü arkaya almanın bile çok fazla anlam taşımadığı durumlarla karşılaşılabiliyor. Özellikle de, öyle bir desteğin varlığına güvenilerek vahim yanlışlar yapılmaya başlanmışsa...
En önemli tespiti mahsus sona bıraktım: ‘Operasyon’ denilen girişimlerde bulunanların yaptıkları her hamleyi önceden planladıkları ve gelebilecek tepkileri de hesaplarına kattıkları genellikle unutuluyor; beklenen ve hesaba katılabilecek türden karşı-çıkışların önceden öngörülmüş yeni saldırılara vesile olabildiği de bilinmeli.
Önceden yapıldığında işe yarayacak tedbirlerden, zamanı geçtikten sonra yürürlüğe konulduğunda, ters sonuçlar alınması da mümkün...
Bir de son uyarı: “Operasyonu kim, kimlerle işbirliği halinde ve hangi sonucu almak için yapıyor?” sorusunun bütün unsurlarını iyice değerlendirip herbirine doğru cevapları bulmadan veya yanlış cevaplar verilerek girişilecek bir karşı-çıkış her şeyi berbat edebilir...
Karşı tarafın bu soruya doğru cevabı bulmayı zorlaştıracak bir sis perdesi gerisinde iş gördüğünü de beklemeli.
Size ‘savaş’ taktikleri gibi mi geldi bu yazdıklarım, Sun Tzu’nun ‘Savaş Sanatı’ kitabını okur gibi mi hissettiniz?
Amacım buydu zaten...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025