Fehmi KORU
İnsanız, bazı hasletlerimiz bizi başka canlılardan ayırıyor. Pek çok insani hasletimiz var da, en ön sıralarda ‘acıma’ hissine sahip oluşumuz geliyor.
Merhametliyiz. Kendimiz dışındakilerin başına gelenlerle de ilgileniyor, yapılan yanlışlıkları düzeltme çabası gösteriyoruz. Elimizle.. olmazsa dilimizle.. o da olmasa yapılanları kınayarak…
Bütün semavi dinlerin ortak noktası da budur: Merhamet…
İslam Peygamberi’nin “İnsanlara merhamet etmeyenlere Allah da merhamet etmez” ve “Merhamet etmeyene merhamet edilmez” sözlerini muteber hadis kitapları aktarmaktadır.
İslam tarihi o sözlerin fiiliyata yansıdığı sayısız olaylarla doludur: Hz. Peygamber kendisine büyük zahmetler çektiren, taraftarlarına işkenceler uygulayan Mekke’nin inançsız halkına, doğduğu kente muzaffer olarak döndüğünde, beklentilerin aksine büyük bir anlayışla yaklaşmış, öz amcasının katilini bile af ederek herkesi şaşırtmıştır. İslam’ın bütün Arabistan’da yaygınlık kazanmasında bu tavrın büyük önemi vardır.
Suçu mahkemeler belirler
Pozitif hukuka baktığımızda, dinlerin övdüğü merhametli davranışın izdüşümlerini orada da görebiliyoruz. Özellikle de ceza hukukunda. “Suçu sabit olana kadar herkesin suçsuz sayılması” o anlayışla ilgilidir. İddia makamı suçlamasını somut kanıtlar üzerinden yapmak ve suçu hiçbir kuşkuya mahal bırakmayacak biçimde ispat etmek zorundadır. “Şüpheden sanık yararlanır” kuralı ile değişikliklerin sanık lehine yorumlanma uygulaması da hep aynı anlayışın hukuka uyarlanmasıdır.
Merhamet insani ilişkilerde temel esaslardandır.
Bu girişi yapmamın sebebi, geçenlerde bir vesileyle yine değindiğim, ‘açlık grevi’ yapan iki genç insanın durumlarına dikkat çekmek arzumdur. Son 38 günü cezaevinde olmak üzere tam 114 gündür açlık grevinde olan eğitim camiasından iki isim: Akademisten Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça, talepleri yerine getirilmediği için, yemekten-içmekten kesilme kararlılıklarını sürdürüyorlar.
Talepleri yerine getirilmesi zor bir şey değil: 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında KHK ile görevlerinden haksız ve yersiz ithamlarla atıldıklarının teslim edilmesini ve görevlerine iade edilmelerini istiyorlar.
Durumları hakkında karar verebilecek konumda bulunanların tavırları şaşırtıcı: İlgili kişiler, bu iki kişinin ‘sol’ bir terör örgütüyle ilişkili oldukları görüşündeler…
FETÖ adlı örgüt tarafından yapılmış bir darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL sayesinde çıkarılıyor KHK’lar ve görevden almalar FETÖ örgütü mensuplarına karşı uygulanan bir tedbir. Bu durumda ‘sol’ örgüt üyesi birilerinin de ‘FETÖ’cü’ muamelesi görmesi sizlere de tuhaf gelmiyor mu?
Ayrıca, ‘terör örgütü üyeliği’ gibi ciddi bir suçlamayı birilerine yöneltmek için, pozitif hukukun temel kurallarının gözetilmesi, en azından ‘suç’ atfı ile yetinmeyip suçun ispatının da yapılması gerekmez mi?
Öyle bile olsa, 100 günü aşan açlık grevlerinde, insanların hayatlarının tehdit altına düşebildiği daha önceki benzer eylemlerden bilindiğine göre, 114. gününe girmiş bu eylemin daha fazla sürmesinin önüne geçmek amacıyla çaba gösterilmesi beklenir.
2000 yılında devrede olanlar AK Parti çekirdek kadrosuydu
Şimdi ülkeyi yönetme imtiyazının sahibi olan AK Parti’nin kuruluş günleri öncesinde, çekirdek kadronun içerisinde yer aldığı Fazilet Partisi’nin, cezaevlerinde bulunan çok sayıdaki ‘terör örgütü’ üyesinin başlattığı ‘ölüm orucu’ eyleminin sona erdirilmesi için çaba gösterdiğini hatırlıyoruz. 2000 yılında. O eylemi yürütenlere karşı cezaevlerine yapılan baskın yüzünden 51 kişi hayatını kaybedince, en ciddi eleştiriler yine FP’lilerden gelmişti.
Şimdi ne oluyorsa, “Onlar terör örgütü mensubu” denildiğinde akan sular duruyor.
‘Terör örgütü üyesi’ olunca insanların ölmesi mi gerekiyor?
Önceki yazımda, aylar önce yine bir KHK ile kurulmasına karar verilen, süreç içerisinde kendilerine yanlış yapıldığı iddiasına sahip kişilerin başvurularını değerlendirmek üzere kurulmuş 7 kişilik komisyonun, ilk ele almasını beklediğim konunun, Nuriye Gülmen ile Semih Özakça’nın durumları olduğu dileğimi dile getirmiştim.
Komisyonun görevine başladığı anlaşılıyor, ama görev yükünün ağırlığı dışında oradan dışarıya bir haber erişmiyor.
Yeni bir kurum olduğu için, Komisyon, gerçekten değerli bir çalışmayı var olan ortamdan etkilenmeden yerine getireceği görüntüsünü de kendilerine kazandıracağından, bu iki ‘insanın’ âcil durumlarını öncelikle ele alabilir(di).
Hala alabilir.
KHK’ları çıkaranlar, o kararnamelerle insanları görevlerinden alanlar, kendileri, görevden aldıkları pek çok kişiye karşı yanlış yaptıklarını belli edecek şekilde, daha sonraki kararnamelerle yanlışlarını telafi etme yoluna gittiler.
Böyle de bir kolaylık var yeni komisyonun önünde. Uygulayıcı, yanlışından dönerek, yanlış yapabildiğini kendisi kabul etmiş oluyor çünkü.
Bu iki genç insan, hayatlarınn geri kalan bölümünü alil biçimde geçirme veya ölme noktasına kadar gelmeden ilgi bekliyor.
Merhamet burada devreye girmeli.
Fazla gecikilmeden.
2000 yılı Ekim ayında cezaevlerindeki açlık grevleri sırasında yaptığımız benzer çağrılar muhataplarını FP içerisinde bulmuştu; umarım bu defa da hamiyet ve merhamet sahiplerinin vicdanları harekete geçer.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025