Fehmi KORU
Olmaz diyorlardı, bu da oldu.
Geçen yıl halkoylamasıyla gerçekleştirilen anayasa değişikliği paketi içerisinde 12 Eylül (1980) darbecilerini koruyan geçici 15. madde de vardı; halk değişikliği onayladı, ama bazıları o gün bugündür “Hiç niyetleri yok” yavesini yorum diye sunageldi.
İşte gördük: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ‘1 numaralı sanık’ olarak Kenan Evren’e yer veren iddianameyi mahkemeye sundu. Evren ve arkadaşları ‘anayasanın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya, anayasayla kurulmuş TBMM’yi ortadan kaldırmaya cebren teşebbüs etmek’ ithamıyla yargılanacak.
Hayata geçirilmiş ve çok sayıda hayata mal olmuş bir ‘teşebbüs’ onlarınki... İdamlarla, sürgünlerle, cadı avlarıyla dolu bir süreçti 12 Eylül; anayasal düzeni askıya alarak pek çok hukuk-dışı uygulamayı devreye soktu. Siyasileri, siyasi görüşü olanları cezaevlerine doldurdu. ‘Diyarbakır Cezaevi’ni sonradan PKK adını alacak örgüte militan yetiştiren bir atölye haline getirdi.
İddianameyi kaleme alan savcıların malzeme bulmakta zorlanacaklarını sanmıyorum. Yüzlerce tanıklık kitaplarda yerini aldığı gibi, darbe liderinin kendi elinden çıkma anılar bile yapılanlara ışık tutacak mahiyette.
‘12 Eylül yargılaması’ hiç kuşkusuz simgesel bir değere sahip; yoksa herbiri 90’lı yaşlarını sürdüren eski askerlerin ‘ağırlaştırılmış müebbet’ cezasına çarptırılmaları kimsenin yüreğindeki yağı eritmeyecektir. Yargılama darbeci zihniyeti sanık kürsüsüne çıkararak demokrasiye müdahale hevesi taşıyan başkalarına mesaj verecektir.
Bazılarının sokaklarda dökülen kanı durdurmayla sonuçlandığı için 12 Eylül’e sahip çıktıklarını biliyoruz. Aslında sahip çıkanlar da, ‘sıkıyönetim’ sayesinde 11 Eylül günü de ülke asayişinden askerin sorumlu olduğunu fakat bunu bir türlü sağlayamadığını biliyorlar; aynı askerin 13 Eylül’den itibaren sokak çatışmalarına, siyasi suikastlara son verdirdiğini de...
Savcılar bu gerçeğe darbeye zemin hazırlama perspektifinden yaklaşabilir. Org. Bedrettin Demirel’in, “Aslında darbeyi bir yıl önce yapacaktık, ama şartların olgunlaşmasını bekledik”anlamına gelen açıklamasındaki ‘şartlar’ fuzuli yere hayatını kaybeden kaç cana mâl oldu kimbilir...
Türkiye’nin en karanlık dönemlerinden birini teşkil eden ‘12 Eylül’ ile hesaplaşmak yalnızca dökülen kanların hesabının sorgulanmasıyla yapılabilir mi? Sivil siyasete geçildikten (1984) sonra etkinliğini hissettirmeye devam eden ‘12 Eylül rejimi’nin yapı taşları ne olacak? O dönemde çıkarılan yasalar, yönetmelikler, genelgelerden varlığını hâlâ sürdürenler var.
En önemli örneklerden biri, dönemin başbakanı emekli oramiral Bülend Ulusu’nun giderayak çıkardığı ‘kılık kıyafet yönetmeliği’dir. Sonrasında başlatılan başörtüsüyle ilgili yasakçı uygulamaların hepsi o genelgeye dayanıyor.
Askerlerin sivil siyasetçilerin kucağına bıraktığı ‘ateş topları’nın çoğu bugün bile yerli yerinde duruyor.
Yargılama başlayınca, hükümet, 12 Eylül döneminde çıkartılmış insan hak ve özgürlükleriyle ilgili bütün yasalar ve düzenlemeleri yürürlükten kaldırmalıdır.
Sonradan kendi başlarına hareket etmeye başlayan yüzlerce fâili meçhul cinayetten sorumlu çete de 12 Eylül döneminde devlet hizmetine alınmıştı.
Öncesi ve sonrasında ülkemizi kana boğmuş bir süreçtir 12 Eylül...
Nihayet hesaplaşılıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025