Fehmi KORU
11 yaşında bir çocuk intihar etmiş olabilir mi?
Bir süredir toplumu sarsacak boyutlara ulaşan intihar salgını çocuklara kadar bulaşmış mıdır gerçekten?
Hiç sanmıyorum.
Ben sanmıyorum, ancak 11 yaşındaki Rabia Naz isimli İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi kız çocuğunun intihar ettiğine inanan bir yargımız ve siyaset alanından kişiler var.
Çocuğun babası “Benim kızım intihar etmiş olamaz” inancıyla konuyu sürekli canlı tuttuğu için kamuoyu 1,5 yıldır olaydan haberdar; acılı baba ve ailesi kayıplarını kabul etseler Rabia’yla ilgili dosya şak diye kapanacak.
Kapandığında olayın cereyan ettiği Giresun/Eynesil’de -ve galiba Ankara’da da- her gün “Ya gerçek ortaya çıkarsa” tedirginliği yaşayan birileri de rahatlayacak.
‘İntihar’ denilerek dosyası kapatılanın basit bir vur-kaç olayı olduğuna inanıyor aile. Yolda yürüyen çocuğa bir aracın çarptığı, araç sürücüsünün çocuğu evin önüne kadar götürüp bıraktığı düşünülüyor. İntihar senaryosunun gerçek olması senaryo yazanların seçtikleri mekan açısından da mümkün değil. “Rabia oradan düştü” denilen yer ile kızın yaralı halde bulunduğu yer birbirine uzak. Kızın tırnağı arasından bir erkeğe ait olduğu anlaşılan DNA çıkmasının üzerine gidilmesi ve onun kime ait olduğunun araştırılması gerekmez miydi?
Yazarken bile içim titriyor.
Kim bilir ne zorluklarla büyüttüğünüz sevgili kız çocuğunuzun okuldan dönüşünü beklerken onu evinizin önünde yaralı halde buluyorsunuz. Doğru hastaneye. Tıbbi müdahaleyle hayata döndürülemiyor küçük kızınız. Ölüyor.
Baba ve ailenin diğer bireyleri, geçen yıl Nisan ayında meydana gelen olaydan sonra da üzerini örtmek isteyenler yüzünden, acılarını doğru dürüst yaşayamıyor olmalı.
Eynesil küçük bir kaza. Öyle yerleşim yerlerinde insanlar birbirlerine kol kanat gerer, yanlışlıkların üstünü örtmek büyük kentlerdeki kadar kolay olmaz. Ancak Rabia olayının dosyası acılı baba sussa veya ortadan çekilse hemen kapatılıverecek görüntüsünü veriyor.
Önce olaya gizlilik kararı konarak medyada eşelenmesi engellenmek istendi. Gizlilik kararı kaldırıldıktan sonra, olayın ardından sıcağı sıcağına görgü tanıklığı yapan birinin, verdiği ifadeyi, ‘intihar’ iddiasını zora sokan mekan farklılığını ortadan kaldırmaya yarayacak biçimde değiştirdiği anlaşıldı.
Olaydan bir yıl sonra yapılan ifade değişikliği bile kuşkuları depreştiriyor.
Çocuğun İmam Hatip öğrencisi, babanın muhafazakar tanınan biri olmasının bile konunun üzerine daha dikkatle gidilmesini sağlamaya yaramadığı ortada. Sesi çıkması beklenenler dosyanın bir an önce kapatılmasını bekler görüntüsü veriyorlar.
Aile açısından ne kadar kahredici bir durum bu.
‘İntihar’ değilse ne olmuş olabilir?
Bu soruya ailenin verdiği bir cevap var ve o cevap olayın üzerindeki sis perdesini ve dosyanın neden bu kadar çabucak kapatılmak istenmesini de açıklıyor.
O açıklama işin içine siyasi kişilikleri soktuğu için yerelden genele siyasi çevrelerden tepki çekiyor.
Bir senaryoya karşı bir başka senaryo o. ‘İntihar’ diyenlere karşı, aracın sürücüsünün bir siyasi kişiliğin akrabası olduğu senaryosu…
İlk senaryo mantıksız ikinci senaryo mantıklı görünse bile gerçeğin ne olduğu ancak konunun üzerine bütün yönleriyle gidildiğinde ortaya çıkabilir. İlle o iki senaryodan birini kabul etmek zorunda değiliz yani.
Fakat konu şimdiki haliyle kalırsa, Eylesin halkı hangisine inanırsa inansın, konu çoktandır ülke genelinin gündemine girdiği için, Türkiye halkı ikinci senaryonun gerçeği yansıttığına inanır hale geliyor.
Dosyayı bir an önce kapatmak isteyenler açısından esas bu durum sakıncalı.
Yapılması gereken, aileyi ve inanılması istenen senaryoyu kabule zorlananları tatmin edecek bir geniş soruşturmadır. Bu sebeple de Rabia’nın ölümünü araştırma dosyası yeniden açılmalı, ‘intihar’ dışındaki iddiaların geçerliliği de sorgulanmalıdır.
Günümüz adli tıp teknolojisi gerçeği ortaya çıkaracak seviyededir.
Üzerinden uzun yıllar -40, bazen 50 yıl- geçmiş faili hala meçhul cinayetler bile, yeni teknoloji sayesinde, fail/ler/e kavuşturulabiliyor bugün; 1,5 yıl öncesine ait Rabia dosyasının öncelikle aileyi rahatlatacak kesinlikte bir sonuca ulaştırılması çok daha kolaydır.
İsmi de anılarak suçlanan araç sürücüsünün o sırada nerede olduğu cep telefonu kayıtlarından tespit edilebileceği gibi, eğer gerçekten çarpma olmuşsa, bunun araçta bırakmış olacağı zedelenmenin giderilmesi de yeni tanıkların bulunmasına yol açabilecektir. Eylesin’de kaç oto tamircisi vardır ki?
Üzerine gerçeği bulma amacıyla gidildiği anlaşılınca, olayın sessiz kalmış tanıklarının da ortaya çıkması beklenebilir.
“İntihar etti” denilmesi için kapınızın önüne bırakılan -ya da öyle olduğuna inandığınız- sizin çocuğunuz olsaydı ne yapacak idiyseniz, Rabia’nın ailesi de onu yapıyor işte.
[Bu son cümlemin muhatabı, ithamların odağındaki siyasi kimlikli kişilerdir.]
Rabia Naz dosyası yeniden açılmalıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025