Fehmi KORU
Önümüzdeki tabloda hemen dikkati çeken vahim bir yanlışlık var.Tabloda önde bir kitap görünüyor; henüz gün yüzüne çıkmamış, bir bilgisayardan diğerlerine aktarılarak birkaç adet çoğaltılmış bir kitap...
Kitabın üzerine polisler üşüşmüş; onları bilgisayarların peşine düşüren de bir mahkeme kararı... Mahkeme kararı ise savcının 'gizli örgüt belgesi' mütalaası üzerine verilmiş; kararı veren yargıç, polisleri, 'gizli örgüt belgesi' sayılan nüshaları bilgisayarlardan yok etmek üzere göndermiş oluyor...
Herhalde tabloyu gözünüzün önünde canlandırdınız. TV haberleri ve tartışmaları bir tarafa, dünkü gazete başlıkları bile vahameti ortaya koyuyor: Bugünün dünyasında yazılı bir metni kaynağında yok etmeyi amaçlayan her türlü müdahale yadırganıyor.
'Yadırganıyor' fiilinin bu olayda zayıf kaçtığının farkındayım elbette. Artık bu tür müdahaleler genellikle demokrasiye aldırmayan yönetimler tarafından yapılıyor; 'düşünceye müdahale' anlamına gelen her türlü tasarruf, yalnızca yadırganmıyor demokrasilerde, büyük bir ayıp -hatta 'suç'-olarak kabul ediliyor. Yazılı metin, makale, broşür, kitap, 'düşünce özgürlüğü' kapsamı içerisinde korunuyor bugünün dünyasında...
Peki o metin gerçekten bir 'gizli örgüt belgesi' ise?
Hiç kuşku yok, hukuk sistemlerinde düşünce ve düşünceyi ifade söz konusu olduğunda, 'yasal' ile 'yasaklı' arasındaki çizgi olağanüstü ince. Düşüncenin nerede bitip nerede yasak eyleme dönüştüğü biraz muğlak. Ancak üzerinde durduğumuz tablo, belli bir 'kitap' ile ilgili olduğu için, öyle fazla karışık değil.
Sağdan-soldan gelen iddialar doğru bile olsa, yayınlanıp resmen takibata uğrayana kadar, her düşünce ürünü 'yasallık sınırları içinde' kabul edilmek zorunda.
Kitaplı bir uygarlığın mensupları olduğumuz ve demokrasi-dışı dönemlerde 'yasak kitap' kavramı yüzünden okuyamadığımız ve okutamadığımız eserlere en fazla bizler yandığımız için, bu konuda en fazla hassasiyet duyması gereken insanlar bizleriz.
Düşünceden zarar gelmez, en kötü düşünce bile onun yanlışlığını ortaya koyma fırsatı sağladığı için yararlıdır. Bizim uygarlık alanımıza girenlerin en temel özelliği şudur: Her görüşü dikkatle dinler ve içlerinden en doğrusunu benimseriz... Bir zamanlar yaygın kullanımda bulunan 'Dar-ül İslâm' kavramı da aslında 'her düşüncenin serbestçe ifade edilebildiği özgürlük coğrafyası' anlamına gelir...
Savcılar 'suçlu' peşinde koşarken, ya da mahkemeler onların bu çabalarına destek çıkarken, yasaların kendilerine verdiği yetkileri kullanıyor olabilirler; ancak kullanılan yetkinin 'özgürlük' alanına ait olduğunu, bu görevi yerine getirirken 'yasal olan' ile 'yasaklı olan' arasındaki o ince çizgiyi zedelememek gerektiğini onlar da unutmamalı.
Vahim tabloyu karşımıza çıkartanların görmezden geldiği önemli bir gerçeği daha burada hatırlatayım: Bugünün dünyasına şekil veren düşünceler bir zamanlar 'yasaklı' olan kitaplarda yer alıyordu; bu sebeple 'yasak kitap' önemli bir statüdür. 'Yasaklı' statüsüne eriştirilen kitap(lar)ın bu statüyü hak edip etmediği üzerinde de mutlaka düşünülmeli...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025