Firuz TÜRKER
12 Eylül iki partili bir vesayet sistemi kurmak istedi. Birisi, emekli orgeneral Turgut Sunalp’e kurdurulan ‘askeri bürokrasinin siyasi partisi’ MDP (Milliyetçi Demokrasi Partisi) ; diğeri cumhurbaşkanlığı döneminde İsmet İnönü’nün özel kalem müdürlüğünü yapmış, cunta tarafından başbakanlık müsteşarlığına getirilmiş Necdet Calp’e kurdurulan sivil bürokrasinin partisi HP (halkçı Parti).
Kurdurulan diye yazdım, çünkü bu iki parti de 12 Eylül generallerinin talimatı ve icazeti ile resmen ‘kurduruldu’. O zaman Milli Güvenlik Konseyi’nin (bu 12 Eylül cuntasının resmi adıdır) izni olmadan parti kurulamazdı. İroniye bakın ki icazetli her iki genel başkanın adı da ‘Alp’ le bitiyor.
Böylece siyaset iyice devlet denetimine alınacaktı. Ama hesapta olmayan bir şey oldu. Turgut Özal da kalktı Anavatan Partisini (ANAP) kurdu. Cuntadan izin alabilmek için kırk takla atarak. Darbeci generaller bu izni verdiler vermesine ama Özal’ı çiğ çiğ yeseler doymayacaklar gibi bir tutum aldılar. CHP içinden kimi demokrat unsurların ve diğer sol kesimden de kolu kanadı kırık halde katılabilen bazı demokrasi sevdalılarının kurmaya çalıştığı SODEP (Sosyal Demokrasi Partisi) ise kuruluşuna zorluklar çıkarılarak ilk seçime sokulmadı.
Kenan Evren ‘tarafsız cumhurbaşkanı’ sıfatıyla TV ye çıkarak (o zaman özel TV ler yoktu; yalnızca resmi devlet televizyonu olarak TRT vardı) MDP ye oy verilmesinin propagandasını yaptı. Şehir şehir dolaşarak bu partiye oy istedi. Ama halk yemedi. Bürokrasi partileri yerine Özal’ın partisini seçti. Hele MDP yi üçüncü parti yaptı. Böylece darbeciliğin ne kadar tabanı olduğu da açığa çıkmış oldu.
ANAP iktidar, HP de ana muhalefet olarak mecliste yerini aldı. ANAP ‘sağ’ HP ise güya ‘sol’du. Tabi 12 Eylül öncesi terör ve baskı, ardından da darbe, dünya ile iletişim kurmamızı, klasik sağ ve sol terimlerinin anlamının kalmadığını anlamamızı engeldi. Becerip bunu bilince çıkaramadığımız için ANAP’a ve ‘Çankaya’nın Şişmanı’na vurmaya başladık. Halbuki ANAP, 12 Eylül kasavetinin perdesini aralamaya çalışıyordu. Bürokrasinin her iki partisi HP ve MDP ile eski siyasetin temsilcileri olan partiler (SODEP dahil) de 12 Eylül cuntasından çok ANAP’a vurmayı tercih ediyorlardı. Bu kolaydı çünkü. Öbür tarafta dişli ve acımasız cuntacılar vardı.
Zaman geçti, 12 Eylülde kapatılan eski partiler yeniden açıldı. CHP de bunlardan biriydi. SODEP le birleşip önce SHP, sonra da yeniden CHP oldular. HP ve MDP isimli suni partiler kaybolup gitti. CHP Halkçı Partinin işlevini üstlendi.
83 Seçimleri öncesi TV deki bir tartışma programında Özal, Boğaziçi Köprüsünü satıp kaynak temin etmeyi düşündüğünü anlatıyordu. Necdet Calp hışımla atılıp ‘sattırmam’ diye gürledi. Özal da köprüyü satmaktan kastını açıklarken, ‘kimsenin köprüyü cebine koyup da gideceği yok’ gibisinden sözler söyledi.
Bizde muhalefet anlayışı hep böyle şekillendi işte. Bir şey yapmak isteyenin karşısına hep, ‘yaptırmam’ diye çıktı. Sebep...? Çünkü yapılacak değişiklik ne olursa olsun engellemek, Cumhuriyet devletini kurulduğu haliyle muhafaza etmekti. Gerçek muhafazakarlığın bu olduğunu anlamak gerekirdi. O değişikliği karalamak için çok argüman üretilebiliyordu. En çok kullanılanı da ‘devlet malı yağma ediliyor’ olanıydı. Bu zihniyet bizde kapitalizmin gelişmesinin önünü hep tıkadı. Mümtaz Soysallar falan özelleştirmeleri engellemek için elinden geleni yaptılar. Bunu solculuğun gereğiymiş gibi yansıttılar. Tabi zayıf koalisyon hükümetleri döneminde onların borusu öttü. Böylece 2001 krizine geldik. Yani; ‘Gel Kemal Derviş bizi kurtar’ durağına.....
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENÖcalan’a kilit rol verilince... 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanSezgin Baran Korkmaz’a “zamanlaması manidar” soruşturma 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump-Netanyahu ittifakı 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUFilistin Tony Blair’e mi bırakıldı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTekstil-giyimde 316 bin kişi kovuldu 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYIKIM BAŞLADI… YA KIRILAN, YIKILAN KALPLER… 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’yi anlamak 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABARIŞTA ISRAR ETMEK 15.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokrasi, darbeler ve ekonomik eşitsizlik 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZSilahsızlanmanın Hukuku, Kuralı ve Kurumu 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRKara paranın krallığı kurulmuş... Vay halimize! 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMacron emeklilik reformunun kıskacında 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDin demokrasiyle bağdaşır mı? Dindarlık otoriter olmayı gerektirir mi? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasGazze’yi şimdi güzel günler mi bekliyor? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“İlk dört maddeye dokundurtmam”cılar büyük bir tuzağa düşebilirler 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKamusal alanın İslamileştirilmesi 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSDG düğümü çözülüyor mu? Fırat hattında buzlar kırıldı mı? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖcalan o kanalları ilk kez izledi ve… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar çözüm konusunda neden bu kadar isteksiz? 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKant’ın problemi: Tanrı’yı akılla bilmek 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU… 13.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2018
11.08.2018
13.06.2018
3.02.2018
2.02.2018
12.05.2018
20.04.2018
14.04.2018
19.03.2018
9.02.2018