Hasan CEMAL
Esad gitmeden, ne Suriye ne de bölge istikrar ve huzura kavuşur. Esad’la barış olmaz. Önkoşul, Esad’ın gitmesidir. Hem de bir an önce... Ama Esad’ı devireyim derken savaş tuzağına düşmek de var. Sorun burada düğümleniyor. Türkiye kendi evinin içini, kendi barış ve istikrarını, bunun koşullarını çok iyi tartıp biçmek zorunda. Demek istiyorum ki: Maceradan da uzak durmak gerekiyor.
Böyle zamanlarda soğukkanlı olmak, kalemini sağduyuyla, eski deyişle aklıselim ile kullanmak gerektiğini söylerdi meslek büyüklerimiz...
Ben de öyle yapmaya çalışıyorum.
Çünkü savaş kötü bir şey.
Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesine düşen bir Esad bombası, üçü çocuk ikisi kadın beş vatandaşımızın ölümüne yol açtı.
Acımız büyük.
Bir devletin buna karşı tepkisiz kalması düşünülemez. Vatandaşlarının canını, sınırlarının güvenliğini korumak zorundadır, bir devlet eğer hakikaten devletse...
Bunun için de caydırıcılık gerekir.
Tepkisiz kalmamak, karşı tarafın canını acıtabilecek önlemler almak, alırken de bunların göstermelik olmadığını belli etmek, hiç kuşkusuz ciddi bir devletin görevleri arasındadır.
Bu görevler yerine getirilmediği zaman ciddiye alınmazsınız. Caydırıcılık elden gider ve devlet olarak kimse sizi takmaz.
Bu yüzden Türkiye’nin bir süredir atmakta olduğu adımlar, Akçakale sonrasının tezkeresi ile, orantılı misilleme isabetli olmuştur.
Bununla birlikte, burada durup ama diye devam etmek istiyorum.
‘Ama’sız olmaz.
Ankara’nın oyunu son derece dikkatli oynaması lazım. Esad’ın ne yapmak istediğini iyi okuması gerekiyor.
Akçakale’ye düşen top mermisi kaza mı? Kasti mi?
Bir ‘oyun planı’nın parçası mı?
Şam diktası Türkiye’yi tuzağa, savaş tuzağına mı çekmek istiyor?
Bu ihtimal ciddi bir ihtimal.
Yabana atılmasın.
Diktatörler kan ve ateşle oynamayı sever. Sonunda perde kendi intiharlarıyla kapansa bile öyledir. Sonuna kadar acımasızca, ölümüne gidebilirler.
Bu nedenle, örneğin Esad kendi ‘iç savaşı’nı bölgesel bir savaşa dönüştürmek de istiyor olabilir. Bunun için Türkiye topraklarına daha çok top mermisi düşebilir.
Şam, Tahran ve Moskova’yla birlikte Ankara’ya gözdağı vermek ve “Sen bu işlere daha fazla karışma, yoksa fena olur” demek için bu top mermilerini kanlı mesajlar olarak kullanıyor olabilir.
Hepsi mümkün.
Türkiye nasıl oynamalı?
Orantılı, ölçülü misilleme...
Nereye kadar?..
‘Tezkere’yle müdahale yetkisi...
Kullanılabilir mi?..
Kullanılırsa nasıl?..
Soruları sormak zorundayız.
Çok boyutlu düşünmek gerekiyor. Kılı kırk yarmak bugün Ankara’da siyasal sorumluluğun öncelikli gereğidir.
Çünkü, Ortadoğu’da oyun her zaman çok acımasız oynanmıştır. Dengeler hep bıçak sırtında olmuştur.
Hiç beklemediğiniz anda kendinizi kan ve ateş denizi içinde bulabilirsiniz.
Evet, Esad’dan kurtulmak şart.
Esad gitmeden, ne Suriye ne de bölge istikrar ve huzura kavuşur.
Esad’la barış olmaz.
Önkoşul, Esad’ın gitmesidir.
Hem de bir an önce...
Ama bu önkoşulun nasıl gerçekleşeceği konusunda hâlâ belirsizlikler var. Esad’ı devireyim derken savaş tuzağına düşmek de var.
Sorun burada düğümleniyor.
Türkiye kendi evinin içini, kendi barış ve istikrarını, bunun koşullarını çok tartıp biçmek zorunda.
Demek istiyorum ki:
Maceradan da uzak durmak gerekiyor.
Evet öyle.
Bunun için, biraz klasik deyiş olacak ama uluslararası toplumla, Arap alemiyle, NATO’yla birlikte hareket etmeliyiz.
Ankara’nın kendi başına buyruk davranacağına ihtimal vermiyorum.
Caydırıcılığımızı elbette göstermeliyiz. Orantılı misilleme de haktır.
Devlet devletse, kendi vatandaşlarının can güvenliğini hiç kuşkusuz koruyacaktır.
Ama unutmayın
Burası Ortadoğu!
Yani bıçak sırtı vaziyeti...
Aman dikkat!
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024