Hasan CEMAL
Cimbom’un Avrupa yolculuğunda Braga durağı |
Uzun yıllardır ilk kez takımla seyahat ediyorum. Gözüm Taffarel’e ilişiyor. Damardan bir Galatasaraylının hafızasında, elbette, o muhteşem kurtarışıyla yer eden Taffarel dalmış, kendi başına müziğini dinliyor. Hasan Şaş’a soruyorum, Taffarel 12 yıl önceki o süper kurtarışını hatırlıyor mu diye. Adaşın yanıtı ilginç: “Hiç unutmadı ki, hep onunla yaşıyor.”
Taffarel, Henry’nin kafa
vuruşuna öyle bir tokat atmıştı ki...
PORTO
İstanbul’dan kalktık, Portekiz’in Atlas Okyanusu kıyısındaki Porto şehrine uçuyoruz. Uzun yıllardır ilk kez takımla seyahat ediyorum.
Başka bir keyfi ve heyecanı vardır bu seyahatlerin. Futbol geyiğinin ve Galatasaray camiasına dair dedikoduların en revnaklısı yapılır çünkü...
Gözüm Taffarel’e ilişiyor.
Galatasaray’ın bugünkü kaleci antrenörü ve bir zamanlar Brezilya milli takımıyla Galatasaray’ın efsanevi kalecisi...
Pencere kenarında kendi başına oturmuş, ayaklarını altına almış, kulaklıklarını takmış müzikdinliyor. Sanki bir başka dünyaya göç etmiş, halleri öyle.
Taffarel, damardan bir Galatasaraylının hafızasında, elbette, o muhteşem kurtarışıyla yer etmiştir.
Hiç unutabilir miyim?..
12 yıl geçmiş.
Kopenhag, 17 Mayıs 2000.
Parken Stadyumu’nda İngiliz devi Arsenal’le UEFA kupasında finali oynuyoruz.
90 dakika 0-0.
Yerimizde duramıyoruz.
Tribünler sarı kırmızı olmuş, durmaksızın dalgalanıyor.
Aman Allah’ım o da ne?
Yarım saatlik uzatma başlarken Hagi kırmızı kartla oyundan atılıyor. Başımıza gelebilecek en kötü şey!
10 kişi kalıyoruz derken bu defa, Bülent, Büyük Kaptan, sağ kolu vücuduna bantlanıyor ve sakat sakat oyuna devam ediyor, aslanlar gibi...
Yüreğimiz ağzımızda.
Dağ başını duman almış marşı patlıyor tribünlerde... Ben de söylüyorum, futbol milliyetçiliği yani...
Eyvah!
Arsenal, sağ kanattan su gibi akıyor.
Yoksa gol mü geliyor?..
Golü yedik mi kurtuluşu yok. Altın gol kuralınca maç bitecek ve bir kulpundan yakaladığımız kupa ellerimizin arasından bir anda kayıp gidecek.
Top havada!
Namussuz enfes kesti. Top döne döne süzülüyor kalemize doğru. Bir Fransız efsanesi Henry, uzun bacaklarıyla altı pasa doğru devekuşu gibi koşmaya başladı.
Altı pasın içinde topa doğru zıplıyor.
Aman Tanrım!
Bir an havada çakılı kalıyor.
Gözlerimi kapıyorum.
Henry topa kafayı yere doğru, bir kalecinin en istemediği tarzda vuruyor.
Artık yapacak bir şey kalmadı derken, Taffarel devleşiyor. Panter gibi zıplıyor, havada bir kapanıyor, bir açılıyor ve tam köşeye giden lanet olası topa öyle bir tokat atıyor ki.
Tribünlerde ayaklanıyoruz.
Top kornere giderken, Taffarel kale direğine çarpıp ağlara takılıyor, sakatlık geçiriyor.
Türkiye futbolunun Avrupa’daki ilk kupasını Galatasaray’ın elinden artık kimse alamazdı.
O finali ve Galatasaray tarihine altın harflerle geçen Taffarel’in o kritik kurtarışını kim unutabilir ki?..
Taffarel dalmış, kendi başına müziğini dinliyor. Hasan Şaş’a soruyorum, Taffarel 12 yıl önceki o süper kurtarışını hatırlıyor mu diye.
Adaşın yanıtı ilginç:
“Hiç unutmadı ki, hep onunla yaşıyor.”
Bir Galatasaraylı olarak kendisini çok sevdiğimi lütfen söyle ona diyorum. Hasan Şaş anlatıyor, Taffarel kocaman gülümsüyor, birbirimize zafer işareti yapıyoruz.
Hasan Şaş’a diyorum ki:
“Adaş biliyor musun senin hangi golünü hiç unutmam? Barcelona’da, Nou Camp’ta Barça’ya attığın o şahane kafa golünü... Hagi’nin sağdan yaptığı muhteşem ortaya kafayla harika çakmış ve Barcelona önünde Galatasaray’ı öne geçirmiştin.”
“2-0 öne geçmiştik ama maç berabere 2-2 bitmişti.”
Hasan Şaş’a, 2002 Dünya Kupası’nda Brezilya’ya sol voleyle attığı ve bütün Türkiye’yi ayağa kaldırdığı o son derece güzel golü hatırlatmaya hazırlanıyordum ki, Fatih Hoca geliyor yanımıza.
17 Mayıs 2000’de finale çıkarken soyunma odasında futbolcularına olan güvenini, “Evet, siz de yapabilirsiniz, siz de tarih yazabilirsiniz” diye ilan eden Hoca...
Hiç bitmeyen fotoğraf pozlarını veriyor, formalar imzalıyor, bu arada bizimle sohbet ediyor. Belli etmek istemiyor ama her zamanki gibi kıpır kıpır, bakışları hiç bitmeyen heyecanını ele veriyor, zira aklı başka yerde, Braga maçında...
Bir sürprize ihtimal veren yok.
Cluj’un deplasmanda Manchester United’ın elinden kurtulamayacağı, bizim de Braga’ya kolay kolay puan kaptırmayacağımız fazlasıyla ağır basan beklenti...
Ben de böyle düşünüyorum.
Ama futbol bu.
Bazen adaleti olmaz bu güzel oyunun.
Top bu, yuvarlak!
Ama normali, ‘Devler Ligi’ndeki Avrupa yolculuğumuzun devam etmesi. Tersi, büyük ve kötü bir sürpriz olur.
Allah göstermesin.
Not etmekte yarar var.
Avrupa Ligi zaten garanti ama Galatasaray’a Devler Ligi yakışır!
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024