Hasan CEMAL
Paris suikastı, Sinop provokasyonu derken barışa kastetmek isteyen tuzaklar çoğalabilir. Erdoğan da gayet iyi biliyor ki, Gladyo gibi derin yapılar bugün hâlâ barış sürecine zarar verebilecek bazı araçlara sahiptir. Sayın Başbakan, barış konusundaki ‘siyasal iradesi’ni devam ettirirken, kökleri hâlâ devletin içlerine kadar uzanabilen ‘barış düşmanları’na karşı da kararlılık içinde olmalı.
Kürt sorunu ve PKK Türkiye’nin her tarafında, Karadeniz’de de, İç Anadolu’da da, Ege’de de anlatılır.
Çünkü anlatılacak olan ‘barış’tır. Anlatılacak olan, kan ve gözyaşının durmasıdır, anaların daha fazla ağlamamasıdır.
Kim istemez ki bunu?
Barış reddedilir mi hiç?
Barıştan yanadır insan olan; dağda silahların susmasını ister. Aklı başında olan herkes, barış söylemine elbette kulak verir.
Eğer Kürt sorunu ve barış bugüne kadar örneğin Karadeniz’de, İç Anadolu’da, Ege’de anlatılamamışsa, devlet taş koyduğu için, devletçi zihniyet müsaade etmediği için anlatılamamıştır.
Bu engel şimdi kalkıyor.
Devlet taş koymuyor.
Adil ve kalıcı bir barışın, yani gerçek barışın artık bu toprakların kapısını da çalmasına dönük toplumsal mutabakat her geçen gün büyüyor.
Bir başka deyişle:
Barış olgunlaşıyor!
Barış umudu yeşermeye başlayınca ne yaparsanız yapın, yükselen dalganın önünde durmakgitgide zorlaşır.
Güçlükler elbette olacak.
Soru işaretleri devam edecek.
Ama Sinop’ta geçen gün yaşanana benzer ‘provokasyon’lar ‘barış süreci’ni durduramayacak.
Çünkü onlar bir avuç.
Çünkü Sinop halkı da, Sinop insanı da barıştan yana.
Yazın bir kenara:
Barıştan korkanların, barıştan nefret edenlerin başarı şansı artık yok.
Türkiye barış istiyor.
Türkü de, Kürdü de barıştan yana.
BDP’li milletvekili arkadaşlarıyla birlikte pazartesi akşamı zırhlı bir polis aracının içinde, Sinop’tanSamsun’a giderken polis telsizlerinin cızırtılarıyla sohbet ettiğim Sırrı Süreyya Önder şöyle dedi:
“Elli yılın oksitlenmesi öyle bir yılda kolayca temizlenemez. Herkes birbirini sevsin demekleolmuyor bu iş... Bir de dil meselesi var. Barış isteyen herkes diline dikkat etmek zorunda. Öfke uyandıracak dilden sakınmak durumundayız eğer gerçekten barış istiyorsak...”
Sırrı Süreyya, Sinop’ta yaşanan olayın organize olduğu kanısında. Pankartların havasından, sloganların niteliğinden yola çıkarak, olayın bir avuç işsiz güçsüz lümpen takımının eylemi olmadığını, önceden tasarlandığını belirtiyor.
Özetle diyor ki:
“Bu bir Gladyo operasyonudur.”
Sinop’ta yaşanan ve bir faciayla sonuçlanabilecek provokasyon girişimini tüm boyutlarıyla ortaya çıkarmak elbette iktidarın görev ve sorumluluğu altındadır.
Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında olayı kınarken, “Beğenirsin, beğenmezsin, Sinop’a gelenler bu ülkenin seçilmiş milletvekilleridir. Yapacakları toplantıyı izlemeye de mecbur değilsin. Yapacakları toplantıya yasalar içerisinde olduğu sürece saygı duymak zorundasın” derken, doğru olan tutumu sergilemiştir.
Şimdi Erdoğan’ın aynı duyarlığı, bu provokasyonun kaynaklarına inme konusunda da göstermesi gerekir.
Kendisi de gayet iyi biliyor ki, Gladyo ya da derin devlet gibi yapılar bugün hâlâ barış ya da çözüm sürecine zarar verebilecek araçlara sahiptir.
Sayın Başbakan, barış konusundaki ‘siyasal iradesi’ni devam ettirirken, kökleri hâlâ devletin içlerine kadar uzanan ‘barış düşmanları’na karşı da kararlılık içinde olmalı.
Paris suikastı, Sinop provokasyonu derken barışa kastetmek isteyen tuzaklar çoğalabilir çünkü...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024