Hasan CEMAL
Herkes gibi benim de kendi mesleğime dönük hayallerim vardı.
Hâlâ da yok değil.
Bu hayallerin bazıları gerçekleşti, bazıları gerçekleşmedi.
Derin hayal kırıklıkları da yaşadım, mutluluktan uçtuğum zamanlar da oldu.
Ama bugün bir gazeteci olarak medyanın, medya-siyaset ilişkilerinin içinde bulunduğu hallere bakınca...
Hiç de mutlu değilim.
Aklıma hep aynı sorular takılıyor:
Gazetecilikte beklediğim yarınlar artık gelmeyecek mi?..
Mesleğime ilişkin o güzel günlerin özlemi içinde mi göç edeceğim bir başka diyara?..
Nefret söylemine yeni bir örnek
Yeni Akit gazetesinin geçen günkü manşeti gözümün önünden gitmiyor:
“O patronun damadı Yahudi”
Irkçılık, nefret söylemi, Yahudi düşmanlığı, hepsi birden tek başlıkta toplanmış.
Akit bunu ilk defa yapmıyor.
Nefret söylemi açısından sicili kırık notlarla dolu olan bu gazete,itibarsızlaştırma kampanyalarıyla öteden beri Başbakan Erdoğan’ın da gönüllü tetikçiliğine soyunmuştur.
Aynı zamanda Akit yönetici ve yazarları, Erdoğan’ın nezdinde itibar sahibidirler, huzurda her daim kabul görürler.
Tayyip Erdoğan, kendisini eleştiren, kendisine karşı dik duran gazeteci ve yazarları kovdurmak için patronları -özellikle sonAydın Doğan örneğindeki gibi- tehdit eder, yazarlara karşı harekete geçmeleri için açıktan savcılara talimat verir ama, Akit örneğindeki gibi, nefret söylemi onu rahatsız etmez.
Geçelim.
Tayyip Erdoğan’ın medya ve ifade özgürlüğüne ilişkin sicili öylesine dökülüyor ki, her şey o kadar gözler önünde ki, bu konuda belki artık daha fazla yazmanın da bir anlamı kalmadı.
Mücadele elbette sürecek.
Tayyip Erdoğan’ın demokratik hak ve özgürlüklere dönük düşmanlığının karşısına hiç kuşkusuz çıkılmaya devam edilecek.
Erdoğan’a biat eden kalemler
Bugün daha farklı bir yazı yazmak için oturdum bilgisayarımın karşısına.
Konum, Erdoğan’la medya ilişkisi değildi.
Doğrudan medyanın kendisiydi.
Yazıya da öyle başladım.
Ama bir anda Akit gazetesinin “Damat bey Yahudi!” manşeti gözümün önüne gelince, Erdoğan’a şöyle bir değinmeden geçemedim.
‘Yandaş medya’nın cici kalemlerinin böyle bir dertleri yok.
Tayyip Erdoğan’ın hak ve özgürlükleri çiğneyen, hukuku hiçe sayan tavırları umurlarında değil.
Sorgulamıyorlar.
İtirazları yok.
Eleştirmiyorlar.
İktidara, Erdoğan’a biat etmiş durumdalar.
Ne yazık ki öyle.
İktidara sırtını dayamış, iktidara itirazı olmayan bu cici kalemleri, bundan böyle ‘yandaş medya’daki köşelerinde, toplumun derinliklerindeki akıntıları ‘katmanlı yorumları’yla izlemek ve Erdoğan’ın liderliğindeki ‘halk ihtilali’nin derinliğini ölçmekle baş başa bırakalım en iyisi...
New York Times’ın patronu
kendi gazetesinde eleştirildi
Benim bugünkü yazı konuma nihayet gelebildim.
Amerika’nın en köklü gazetesi New York Times’ta Genel Yayın Yönetmeni’nin görevine bu yakınlarda son verildi.
Ne var bunda diyebilirsiniz.
Bir bakıma haklısınız.
Patronlar, yöneticileri kapının önüne koyabilir. Bu hakları elbette vardır.
Ama New York Times örneğinde ilginç olan bir nokta var.
Genel Yayın Yönetmeni’ni kapıya koyan kararıyla ilgili olarak patron, kendi gazetesinde eleştirildi.
New York Times’ın medya yazarı, Genel Yayın Yönetmeni’nin işten çıkarılma tarzını da eleştirdiği yazısında, çalışanlarla okurların da gazetenin sahibi olduğunu patrona hatırlattı.
Üstelik bu yazı, New York Times’ın birinci sayfasından yayımlandı.
45 yıllık gazeteci olarak hayalim
Ben yazımı bugün sadece bu konuya ayırmak istemiştim.
Bir gazetede patronu da eleştirecek yazı yazabilmek...
Bir gazetede patronun yanlış yaptığını söyleyebilmek...
Biz gazeteci milleti bu noktaya gelebildiğimiz zaman, gazeteciliği patronlara karşı ya da onlara rağmen de savunabildiğimiz zaman, hiç kuşkunuz olmasın, Erdoğan gibi demokrasi ve özgürlükleri hiçe sayan başbakanlar da olmayacaktır bu ülkede...
Uzun lafın kısası:
45 yıllık bir gazeteci olarak benim bir hayalim de budur!
Çok mu şey istiyorum?..
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024