Hasan CEMAL
Bir yerde sorun varsa, çözümsüz kalıyorsa, dallanıp budaklanıp büyüyorsa, o soruna birileri parmak sokar.
Özellikle siyasette böyledir.
‘Reel politika’nın acımasızlığı da diyebilirsiniz buna.
Bu konuda bizim memleketin dünü ve bugünü epeyce zengindir.
Kürt sorunu çözülmüyor mu?
Parmaklanır.
Alevi sorunu çözülmüyor mu?
Parmaklanır.
Din, laiklik sorunu çözülmüyor mu?
Parmaklanır.
Evet öyledir.
Çok yaşandı bunlar.
Kürtler, demokratik haklarından yoksun bırakılırsa...
Aleviler, vicdan özgürlüğünün gereği olan temel haklardan yoksun bırakılırsa...
Müslümanlar, din özgürlüğüne ilişkin bazı haklarından yoksun bırakılırsa...
Nasıl tarif ederseniz edin, ister dış güçler, ister karanlık odaklar, ister düşmanlar deyin, ne derseniz deyin, onlar kimse gün gelir çözümsüz kalmış sorunlara parmak atarlar.
Yangın çıkarırlar.
Yangına körükle giderler.
Kürtler ayaklanır.
Alevi-Sünni çatışmaları patlar.
Alevi kıyımları yaşanır.
Kan ve gözyaşı akar.
Türkiye istikrarsızlaştırılır.
Türkiye cephelere ayrılır.
Türkiye maddi ve manevi bakımdan kanatılır.
Sorunları çözümsüz bırakıp biriktirirsen, ‘dış güçler’, ‘karanlık odaklar’ harekete geçer.
Bunları yaşadık.
Daha da yaşamaya devam edeceğimiz anlaşılıyor.
Futbol sorunu!
Bunun içindir ki:
Trabzon’da Fenerbahçe’nin uğradığı dehşet verici saldırının üstünde, dünkü yazımda da belirttiğim gibi, dikkatle durmak zorundayız.
Ucuz atlatılmış olması, yaşanan -ve bir an önce aydınlatılması gereken- saldırının korkunç anlamını değiştirmiyor.
Türkiye’nin yılan hikâyesine dönmüş bir sorunu var.
Futbol sorunu!
Gitgide derinleşen bu büyük sorun, futbol sorunu çözümsüz bırakıldığı içindir ki, yaşandı Trabzon’daki saldırı.
Sorun çözümsüz bırakılıp kulüpler birbirleriyle düşmanlaştıklarıiçin yaşandı.
Kutuplaşma süreci Erdoğan’ın eseri
Sorunun bir kritik boyutu daha var.
Türkiye’nin yaşamakta olduğu kutuplaşma, cepheleşme süreci.
Bu süreç, Tayyip Erdoğan’ın eseridir.
Türkiye’yi ne kadar kutuplaştırırsa, seçim sandığında o kadar çok oy devşireceğine inandığı içindir ki, düğmeye bastıkça basıyor.
Türkiye’yi bir kıskaca soktukça sokuyor.
Gerisi umurunda değil.
Meclis’te anayasayı tek başına değiştirecek, kendisine tek adamlık yolunu açacak milletvekili çoğunluğunu elde etmek için ülkeyi yangın yerine çevirebilir.
Evet, umurunda bile değil.
İşte Erdoğan’ın bu umursamazlığı yüzünden o parmaklar harekete geçmiş durumda.
Dağlar da, sokaklar da kıpırdanıyor.
Kürtler de kışkırtılıyor bunun için.
Aleviler de fiştekleniyor.
Sünni-Alevi çatışmasına da çanak tutuluyor.
Futbol gibi büyük bir sorun da parmaklanıyor.
‘Provokasyon’lar her köşe başında, Türkiye’nin en büyük adalet sarayında da, İstanbul emniyetinin önünde de kendini belli ediyor.
Sorunların her biri saatli bomba
Soruyorum.
O Fenerbahçe otobüsü köprüden aşağı devrilseydi, Türkiye’nin en büyük birkaç kulübünden birinin en değerli futbolcuları hayatını kaybetseydi, bu ülke kendini bir anda cehennem çukurunun içinde bulmaz mıydı?..
Düşünmek bile istemiyorum.
Daha fazla uzatmak da gerekmiyor.
İçten ve dıştan kolayca parmaklanacak sorunlarımız var.
Çözümsüz bırakılmış, birikmiş bu sorunların her biri, gitgide kutuplaşan Türkiye’de saatli bombalara dönüşmüş durumda.
‘Provokasyon’lar, ufak kıvılcımlar çok büyük patlamalara yol açabilir.
Son zamanlarda bu kaygı verici konuya kim bilir kaç kez dikkat çektim.
Ne kadar tedirgin olduğumu belirttim.
Sultan ne demokrasi, ne hukuk takıyor
Ama farkındayım.
Bu yazıları buz üstüne yazıyorum.
Sultan ne demokrasi, ne hukuk takıyor.
Özgürlüklerin üstüne üstüne yürümeye, onları fütursuzca çiğnemeye devam ediyor.
Son olarak dün, Gezi direnişi günlerinde sosyal bela ilan ettiğiTwitter, YouTube ve Facebook’u yasakladı.
Elbette şaşırmıyorum.
Ama yinelemek istiyorum.
Türkiye çok daha kötü günleri görebilir, altüst oluşları yaşayabilir.
Hazırlıklı olun.
Ne yazık ki öyle.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024