Hasan CEMAL
Tayyip Erdoğan fena hâlde tedirgin.
Tedirgin, çünkü 7 Haziran’dan kaygılı.
Çıtası önce yüksekti.
Başlangıçta 400 milletvekiliydi.
Sonra çıtayı 330’a kadar indirdi.
Zira seçim araştırmaları Erdoğan’ın istediği gibi iyi gitmiyor.
AKP inişte...
Erdoğan’ın en büyük kâbusu HDP.
Eğer HDP barajı geçebilirse, Erdoğan’ın tek başına anayasayı değiştirme hayali -en az 330 milletvekili- uçup gidecek.
Ve seçim araştırmalarına göre, HDP’nin barajı geçme ihtimali çok yakın bir ihtimal...
Bir ihtimal daha var:
HDP barajı geçerken, buna MHP oylarında artış da eklenirse,AKP’nin elinden mutlak çoğunluk da (276 milletvekili) kaçabilir.
Bir başka deyişle:
AKP 7 Haziran sonrası tek başına hükümeti kuramaz hâle gelebilir.
İşte bu nedenle Erdoğan HDP’yi baraj altına çekmek istiyor.
Bunu sağlamak için de, anlaşılan, HDP’ye dönük olarak her türlü ‘oyun’u denemeye yöneliyor.

Erdoğan'ın HDP'yi çekmek istediği tuzak
Oyun değil tuzak demek belki daha doğru.
Geri tepebilecek kanlı bir tuzak bu...
Erdoğan’ın HDP’yi çekmek istediği tuzak pek öyle karmaşık da değil.
HDP’yi şiddetle kol kola göstermek...
HDP’yi barışa karşı göstermek...
HDP’yi çözüm sürecine karşı göstermek...
HDP’yi demokrasi karşıtı göstermek...
HDP’yi terörle özdeş göstermek...
Tuzağın çerçevesi böyle.
HDP’nin bu tuzağa düşürülmesi için önce ‘Kürt sokağı’nın hareketlendirilmesi, şehirlerde çatışma ortamı yaratılması gerekiyor.
‘Tuzak’ın bir başka ayağı da dağlar.
Dağlardan silah sesleri eğer iki buçuk yıllık bir aradan sonra duyulmaya başlarsa, bu da ‘tuzak’ın işlemeye başladığını gösterecek.
Provokasyon ve kışkırtıcı eylemler de tuzağın ayrılmaz parçaları olarak sahnedeki yerlerini elbette alacak.
Ağrı'da tuzak kuruldu, ama boşa çıktı
Bu açıdan Ağrı örnek bir olay.
Ya da provokasyon.
Tuzak kuruldu ama boşa çıktı.
O kadar ki, TSK’dan yapılan açıklamalar, Ağrı’da yaşananlarla ilgili olarak doğruyu Başbakan Davutoğlu’nun değil, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın söylediğini ortaya koyuyor. (Bu konuda Tarhan Erdem’in Radikal’deki güzel yazısı okunabilir).
Ağrı olayı patlar patlamaz, hem Erdoğan, hem Davutoğlu meydanlardan HDP’yi hiç gecikmeden, adeta eş zamanlı olarak suçlamaya başladılar.
HDP barışa karşıydı.
Terörle kol kolaydı.
Demokrasiyi hiçe sayıyordu.
Seçim sandığıyla ilgisi yoktu.
Düğmeye basılmıştı.
Yandaş medya havaya girmişti, ertesi günkü manşetler hiç şaşırtıcı değildi.
Çözüm sürecine kurşun!
HDP için oy isteyip askere saldırdılar.
Sandığa sabotaj.
Barış yerine baraj tehdidi.
Kurşunun hedefi çözüm.
Erdoğan: Barışa kurşun sıktılar.
Ateşle oynuyorlar.
25 teröristle barışa saldırı.
HDP ateşle oynuyor.
Ateşle oynayan kaybeder.
Erdoğan: Millete düşmanlar.
HDP tuzağa düşmeyecek,
Kandil de oyunun farkında
‘Havuz medyası’nın manşetleri oynanmakta olan oyunu tüm çıplaklığıyla ele veriyordu.
HDP’in içine çekilmek istenen tuzak açıktı.
HDP’yi şiddet ve terörle kolkola göstererek, 7 Haziran oylarını HDP’den kaçırtmak ve HDP’yi barajın altına itmek…
Ama şunu iyi bilin, HDP bu tuzağa düşmeyecek, bu konuda kararlı.
Yalnız HDP değil, Kandil de tuzak konusunda Ankara tarafından sahnelenmek istenen oyunun farkında.
Bunun barış ve çözüm açısından ne kadar tehlikeli olduğu konusunda da açık uyarılar yapıyor Kandil…
'Provokasyon, Kürt halkının
basiretiyle püskürtüldü'
Bir konuyu yine belirtmek istiyorum.
Türkiye 7 Haziran sürecine girdiğinden beri HDP ve Kandil’den edindiğim duyum ve izlenimler hep aynı noktada toplanıyordu.
Özetle deniyordu ki:
HDP’yi baraj altına çekmek için kurulmak istenen tuzaklara düşülmeyecek.
Nitekim Ağrı provokasyonu da tuzakların boşa çıkarılacağını gösterdi.
Yazımı, Oya Baydar’ın T24’teki şu satırlarıyla noktalıyorum:‘
Ağrı provokasyonu; çözüme gerçekten inanmış, barışa, huzura susamış Kürt halkının basiretiyle tam başarıya ulaşamadan püskürtüldü.
Yine de önümüzdeki günlerde benzerlerinin denenmemesi için hiçbir neden yok.
Ne var ki artık eskisi kadar inandırıcı olamayacaklar.
Çünkü mızrak çuvala sığmayacak kadar uzun.
Biraz düşünen, olayları birbirine bağlayabilen, ilk andan itibaren TSK’dan, Hükümet’ten,Cumhurbaşkanı’ndan gelen açıklamaları, kimin ne söylediğini değerlendiren her aklı başında insan gerçeği bir kenarından görüyor.
Zaytung; yazmaya, anlatmaya çalıştıklarımı vurucu üslubu ve acı mizahıyla şöyle özetlemiş:
“Yüksek Seçim Kurulu, 330 milletvekili için gerekli şehit sayısını belirlemek üzere toplanıyor.”
Son söz:
HDP’yi tuzağa çekmek boşa çıkacak ve kanla siyaset yapmaya kalkışmak 7 Haziran’da, seçim sandığında geri tepecek!
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024