Hasan CEMAL
Biri, Galip Ensarioğlu.
AKP Diyarbakır Milletvekili.
Diğeri, anayasa profesörü Burhan Kuzu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukuki konularda Saray’daki başdanışmanı.
A Haber kanalındaki bir programda geçen akşam konuşuyorlar.
Ensarioğlu diyor ki:
“Mevcut parlamenter sistem en fazla bizim işimize gelir. Meclis bizde... AK Parti hükümetini Meclis’te ne diye denetleyeceğiz ki?”
Yüzünde hafif alaycı bir ifade, ekliyor:
“Yasama bizde... Yürütme bizde... Yargı bizde... Her şey bizde...”
Anayasa profesörü başdanışman da, yüzünde alaycı bir gülümseme, Ensarioğlu’na omuz veriyor:
“Oğlan bizim, kız bizim, niye denetleyelim ki?..”
Demek ki neymiş?
Bugünkü parlamenter sistem en çok AKP’nin işine gelirmiş...
Neden öyleymiş?..
Çünkü her şey AKP’nin elindeymiş...
Yürütme de...
Yasama da...
Yargı da...
Tümü onların elindeymiş...
Biri, AKP’nin önde gelen milletvekillerinden...
Öteki de anayasa profesörü ve Saray’da başdanışman...
Doğru mu söylüyorlar?
Evet.
Doğru söylüyor ama yanlış biliyor hazretler. Bütün erklerin tek odakta toplandığı yerde parlamenter sistem de yoktur, demokrasi de...
Evet, bugün yürütme de, yasama da, yargı da, yani bütün erkler AKP iktidarının -daha doğru deyişle Saray’ın elinde- toplanmış durumda.
Kuvvetler ayrılığı yok artık.
Yargı bağımsızlığı ölümcül darbeler yemeye devam ediyor.
Cumhurbaşka Erdoğan, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayacağını söylemekle yetinmiyor, mahkemelere de talimat yağdırabiliyor:
“Anayasa Mahkemesi’ne dirensene kardeşim!”
Yargı bağımsızlığının yerlerde süründüğü, kuvvetler ayrılığının güme gittiği bir yerde parlamenter sistem olabilir mi?
Demokrasi olabilir mi?
Elbette hayır.
Ancak despotizm olur.
Dikta olur.
Bu kafayla yapılacak bir anayasa değişikliğiyle gidilecek ‘başkanlık sistemi’nin de demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi olmaz.
Bugünkünden çok daha beter despotluk olur, dikta olur.
Çünkü, bugünkü yetkiler Saray’daki Sultan’a yetmiyor.
Daha fazlasını istiyor.
Galip Ensarioğlu, “Yasama bizde... Yürütme bizde... Yargı bizde... Her şey bizde...” dese de, Erdoğan tüm ipleri sımsıkı elinde toplamanın peşinde.
Burhan Kuzu, “Oğlan bizim, kız bizim, daha ne olacak” dese de, Erdoğan’a yetmiyor.
Dün hâlâ bağırıyordu Avukatlar Günü’nde. Bir yandan Davutoğlu’na ayar çekiyor, diğer yandan yargıya talimat veriyordu:
“Son zamanlarda efendim işte neymiş, akademisyenler tutuksuz yargılansınmış... Suçluysa, yardım ettiyse tutuklu yargılanacak.”
Söyleyin Allah aşkına!
Bağımsız yargı bu kafanın neresinde?
Kuvvetler ayrılığı neresinde?
Hukukun üstünlüğü neresinde?
Yazın bir kenara, bir defa daha:
Bu kafayla demokrasi olmaz.
Çünkü, bu kafada ifade özgürlüğü yok.
Bu kafada farklılıklara saygı yok.
Hukuk devleti yok.
Bu kafayla Türkiye, büyük bir hızla Batı’yı Batı yapan değerlerden uzaklaşıyor.
Yüzünü Batı’dan Doğu’ya dönüyor.
Türkiye hızla kutuplaşıyor, keskin cephelere bölünüyor.
Bir bataklığa doğru sürükleniyor.
Susacak mıyız?
Sinecek miyiz?
Hayır.
Demokrasiyi demokrasi yapan, hukuku hukuk yapan, özgürlüğü özgürlük yapan değerlerden taviz mi vereceğiz?
Bin kere hayır.
Yoksa, takıntılı suçlamalarıyla ‘kompleks’lenip, demokratik hak ve özgürlüklerin Saray tarafından her Allah’ın günü çiğnenmesine sessiz, kayıtsız kalmaya mı başlayacağız?
Ufak ufak, usul usul ‘minder’den tüyecek miyiz yoksa?..
Allah yazdıysa bozsun!
Despot’la kavga verilir, demokrasi kavgası, despot’la uzlaşılmaz!
Bir avuç kalsan da...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024