Hasan CEMAL
Büyük bir altüst oluş yaşanmakta.
Çok tehlikeli bir süreç bu.
Hiç bu kadarına tanık olmamıştım.
Devlet ve toplumla birlikte hepimiz çalkanıp duruyoruz.
Dümen boşlukta, tutmuyor!
Evet öyle.
Fırtınalı sularda savruldukça savruluyoruz.
İstikamet neresi?
Kayalıklara mı?..
Güvenli, sakin sulara mı?..
Önümü göremiyorum.
O kadar çok cevapsız soru işareti var ki.
Karanlıktayız.
Travmatik bir durum bu.
Başımı nereye çevirsem, FETÖ’cülere ölüm çığlıkları...
Kökleri kazınacak sloganları...
Operasyonlar dipsiz bir kuyu gibi.
Askeri darbe dönemlerinde bile görülmemiş derinlikte bir ‘cadı avı’nın tanıklarıyız.
Bir zamanlar komünist, solcu suçlamalarıyla yapılan cadı avları, şimdilerde çok daha büyük ölçeklerde FETÖ’cü diye yürütülüyor.
Çok da can yakılıyor.
Haksızlık, hukuksuzluk orasından burasından uç vermeye başlamış durumda.
Uygulamaları hukukun üstünlüğüaçısından sorgulamaya kalkıştığın zaman derhal sindirilmek isteniyorsun:
- Ne o, yoksa Fetöcü müsün?
Damgalanma korkusu vicdan sahibi insanları sindiriyor, dilsizleştiriyor.
Ve hukuk yara alırken, masumiyet karinesi güme gidiyor.
15 Temmuz darbe teşebbüsüne damgasını vurduğu artık açık olanFETÖ’cü öz elbette aydınlatılmalı.
Türkiye korkunç bir uçurumun kıyısına getiren o kanlı gecenin hesabı elbette yargı önünde sorulmalı.
Ama hukuk unutulmadan sorulmalı.
Hakkaniyet zedelenmeden sorulmalı.
Bu açılardan soru işaretleri gitgide büyüyor.
Türkiye böyle düzlüğe çıkamaz.
Fırtınalı sulardan kurtulamaz.
Güvenlikli bir limana demir atamaz.
Herkesin kafasını burgaç gibi oyan soru malum:
Yarın ne olacak?
Yanıt belirsiz.
Yanıtı en başta devlet büyükleri bilmiyor.
Ordusu, yargısı, polisi, idaresi hallaç pamuğu gibi atılmakta olanTürk devleti bugün belki de en büyük krizini yaşıyor.
Devlet krizi bu.
Devlet bir yarılma içinde.
Artık kimse kimseye güvenmiyor devlette.
15 Temmuz gecesinden beri öyle.
Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı’na güveniyor mu?
Kuvvet komutanlarına güveniyor mu?
Genel olarak ‘asker’e güveniyor mu?
MİT Müsteşarı’na güveniyor mu?
İstihbarat örgütlerine güveniyor mu?
Cumhurbaşkanı, asker içinde, yargı içinde, istihbarat örgütlerinde, poliste kendini saklayan FETÖ’cü unsurlar olduğunu bilmiyor mu?
Ordudaki ‘Kemalist unsurlar’dan tedirginliği devam etmiyor mu?
Devletin zirvelerindeki böyle bir güvensizlik havası ve belirsizliklerle yüklü böylesine bir karanlık ortam, bir an düşünün, Türkiye’yi nerelere sürükler?
Daha da otoriterleşen bir rejime mi?..
Demokratik hukuk devletine mi?..
Birinci ihtimal benim kafamda ağır basıyor.
Keşke yanılsam.
Benden farklı düşünmeyen çok kişi, bugünlerde ‘iyimser senaryolar’dan yana.
Tersini, felaket tellallığı olarak niteliyorlar.
Olabilir.
Ama bugün hâlâ devletin tepelerinde, 15 Temmuz gecesine ilişkin cevapsız sorularla dolu bir dönem yaşanmakta.
Bugün hâlâ darbe tehditlerinin tam olarak ortadan kalkmadığı yazılıyor çiziliyor.
Bugün hâlâ suikast ve siyasal cinayetler yaşanabileceğini fısıldayan hayaletler dolaşıyor kulislerde...
Böyle bir ortamda istikrar olmaz.
Kimse kendini aldatmasın, hayal kurmasın.
Çünkü, bugün hâlâ iktidarla muhalefet arasında gerçek bir uzlaşma yok, lafta uzlaşma var.
Erdoğan, başkanlık takıntısından vazgeçiyor mu?
Erdoğan, demokratik parlamenter rejimin güçlendirilmesinden yana mı?
Güçler ayrılığı istiyor mu?
Yargı bağımsızlığı istiyor mu?
Devleti demokratikleştirmek, sivilleştirmek istiyor mu Erdoğan?
Acaba bu konularda iktidarla muhalefet arasında bir uzlaşma var mı, olabilir mi?
Bu soruları soruyorum, çünkü Türkiye bugünkü derin ‘devlet krizi’nden ancak böyle bir ‘büyük uzlaşma’yla kurtulabilir.
Lafla değil!
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024