Hasan CEMAL
Yıllar önce Chelsea Hotel’de iki gece kalmıştım.
Leonard Cohen yaşıyordu.
Sabah vakti otelin önünde içimi hüzün bastı.
Belki de artık her şey geçmişte kalıyor duygusu...
Mumlar, güller, rengarenk çiçekler, sigara paketleri, içki şişeleri, Leonard Cohen notları, şarkı metinleri...
Benim yaşlarımda, saçları ağırmış bir kadın yere çömeldi. Önce yanmakta olan bir mum, bir şişe de açılmamış kırmızı şarap bıraktı, Leonard Cohen’in gençlik fotoğrafının yanına...
Kim bilir belki o da, benim gibi yitip gitmiş gençliğini aramaya gelmişti Chelsea Hoteli'ne...
Bir not iliştirilmiş:
Leonard Cohen öldü,
Chelsea Hotel hüzünlü,
kendini iyi hissetmiyor.
Kırmızı gül buketinin üstüne iliştirilmiş bir başka not:
Leonard,
Lütfen beni bul,
30 yaşıma basmak üzereyim.
En çok kırmızı gül bırakılmış.
Chelsea Hotel kapalı, restorasyon sürüyor.
Karanlık ve tenha bir kahve köşesinde, Chelsea Hotel anıları yazmaya koyuluyorum.
O soru yine:
Önümde yalnız geçmiş mi kalmaya başladı?..
Bilemiyorum.
Leonard Cohen iyi geliyor.
Dance with me
to the end of love!
Leonard Cohen’in o kısık, o tuhaf sesiyle gelen hatıralar...
Manhattan’da görünmez adam olduğum, saatlerce yalnız başıma dolaştığım o geceyi anımsıyorum.
West Village’deki Arthur’s Tavern, o piyano bar...
Ama Bundy de, ona yıllarca eşlik eden Mable da, geceyarısından sonra piyano çalıp kısık sesleriyle şarkı söyleyen siyah çift artık yoktu, bir başka diyara göçmüşlerdi.
Bir de Arthur’s’ta bir gece hep birlikte azıttığımız Ufuk Güldemiryoktu.
Yıllar ne çabuk geçiyor.
Arthur’s’un yanındaki Marie’s Crisis’ta düzen değişmiş değildi.
Off-Broadway’den gelenler, yine aynı piyanonun çevresinde toplanmış, neşeyle söylüyorlardı.
Cabaret ve Oklahoma müzikallerinden parçalarla, tabii ki New York, New York... Maries’s Crisis’ın havası bir neşeli, bir kederliydi.
Yine Chelsea Hotel...
Bilemiyorum neden ama zamanın bu hotelde hızlandığını hissetmiştim.
Sanatçıların özellikle 1920’lerden, 1930’lardan başlayarak sevdikleri bir mekân.
Parası çıkışmayan resmini, heykelini vermiş. Sahibinin hatırı sayılır zengin bir koleksiyona sahip olduğu söylenir.
Tıpkı Zürih’teki Kronen Halle (sevgili Ercan Arıklı’dan öğrenmiştim) ya da St. Paul de Vance’daki La Colombe d’Orrestoranlarının sahipleri gibi...
Bu lokantalar duvarlarındaki resimlerle gerçekten birer müzedir.
Arthur Miller altı yılını Chelsea Hoteli’nde geçirmiş.
Mark Twain, Eugene O’Neill, Tenesse Williams, Bob Dylan, Allen Ginsberg de Chelsea’de kalanlardan.
Galli şair Dylan Thomas burada ölmüş, viskiyi fazla kaçırınca...
Kiminin plaketleri hotelin girişine çakılmış, şu tarihler arasında Chelsea’de kaldı diye...
Chelsea Hoteli hakikaten deli bir yerdi.
Hotelde oda servisi yoktu. Su, kahve dahil her şeyi hotelin yanındaki bir bakkaldan kendim satın almıştım.
Leonard Cohen iyi geliyor.
Leonard Cohen’in kısık sesi iyi geliyor. Kırmızı şarap kadehimi onun için kaldırıyorum
Hotelin yanında, göbeği meydanda kızların içki servisi yaptıkları bir bar vardı.
Bir gece vakti sevgili Ömer Uluç bu barda bana alkolden ölen ressamları anlatmıştı.
Ben de ona ölümlerden söz ettiği için kızmış, etrafına bakınsana deyince, kırmızı şarap kadehini bana kaldırıp haklısın demişti.
Yine hatırlıyorum.
Ayağında siyah deri çizmeler, kocaman sarı tokalı...
Siyah jean pantolon ve yelekli...
Boylu poslu...
Bembeyaz saçlı, bembeyaz sakallı bir adam...
İki büklüm yürüyerek Ömer’le benim önümden geçip gitmişti..
Ne arıyor Chelsea Hoteli’nde?
Gençliğini mi?
Sürekli ‘Nerede eski güzel günler!’ diyerek yaşamanın tadı olmaz.
Evet, geleceği geçmişte aramak korkutucu...
Geçmişle geleceği, daha doğrusu hayatı da konuşmuş, tartışmıştık rahmetli Ömer Uluç’la o gece...
Barda bir ara Beatles çalmıştı.
Para bana
aşkı satın alamaz!
1962 yazında Beatles’ın ilk uzunçalarını Londra’da alıp gelmiştim Ankara’ya...
Hatıralar bir yerlerden çıkıp gelirken Paul McCartney söylüyor:
Bir tepenin üstünde çıngıraklar vardı Hiç duymamıştım çaldıklarını
Hayır, kesinlikle duymamıştım
Ta ki seninle tanışıncaya kadar Gökyüzünde kuşlar vardı
Hiç görmemiştim onları cıvıl cıvıl ötüşürken
Hayır kesinlikle görmemiştim,
ta ki seninle tanışıncaya kadar...
İçim ısınıyor.
Karnım acıktı.
Gecenin bu saatinde en iyisi Carnegie Deli... Pastramisi de, böğürtlenli cheese cake’i de kocaman porsiyonlarıyla aynı.
Woody Allen’in fotoğrafı da yerli yerinde. “İyi ki Bach var!”dediği Manhattan filmlerinden birinde kendisiyle birlikte burası da şöyle bir geçer.
Leonard Cohen’in kısık sesi iyi geliyor.
Kırmızı şarap kadehimi onun için kaldırıyorum...
Bu Manhattan’da kendimi hiç yabancı hissetmedim.
İyi pazarlar!
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024