Hasan CEMAL
AKP’nin içinden çatlak sesler yükseliyor.
İlginç.
Bu sesler eskiden de vardı ama kamuoyuna pek ulaşmaz, daha çok kapalı kapılar arkasında kalırdı.
Artık böyle değil.
AKP tabanındaki huzursuzluğu da yansıtan bu farklı seslerçoktan beri suyun yüzüne vurmaya başladı.
Vozurdamaların tek adresi var:
Tayyip Erdoğan.
Adı zikredilmese de, bu eleştirel sesler hiç kuşkusuz Erdoğan’ı hedef alıyor.
Parti içinde, hükümette Erdoğan’a dönük rahatsızlıklar hangi konularda odaklanıyor?
Satır başlarıyla ve de gelişigüzel şöyle özetlenebilir:
Olağanüstü Hâl’in süresi, uygulamaları...
İdam cezası...
Referandum...
“FETÖ’yle mücadele” tabelası altında yürütülen ‘cadı avı’ndaki hukuksuzluk ve haksızlıklar...
Hapisteki bazı gazeteci ve yazarlar...
Başta Selahattin Demirtaş ve Ahmet Türk olmak üzere tutuklanan HDP’li milletvekilleri...
Cezaevinde yatan milletvekili, gazeteci ve yazarların tutuksuz da yargılanabilecekleri...
Amerika’ya, Avrupa Birliği’ne karşı tavırlardaki aşırı olumsuzluk...
Doların önlenemez yükselişi...
Ve ekonomideki kriz beklentisi...
Parti içindeki lider sultası...
‘Reis’in tabandan kopması, kendisini dar bir çevreye hapsetmesi...
‘Reis’te kendini fena halde belli eden eleştiriye tahammülsüzlük...
‘Reis’in Ankara’lılaşması, bürokratlaşması...
Devlet Bahçeli ile ilişkiler...
Satır başlarıyla belirttiğim bütün bu konularda Erdoğan, ismi zikredilmese de, kendi saflarında bir süredir eleştiriliyor.
Evet öyle.
Erdoğan’a dönük bu parti içi vozurdama özellikle geçen yıl 7 Haziran’da tavan yaptı.
Seçim sandığındaki 9 puanlık kayıp, Erdoğan ve yakın çevresinde şaşkınlık yaratmıştı.
Bunun üzerine Erdoğan, barış sürecini durdurdu ve ‘savaş düğmesi’ne bastı.
PKK’nın da hodri meydan demesiyle patlayan çatışma ortamı bir tek Erdoğan’a yaradı ve 1 Kasım’da kaybettiği 9 puanı olduğu gibi geri aldı.
Bunun gibi, 15 Temmuz darbe girişimi de Allah’ın bir lütfu oldu Tayyip Erdoğan için.
Çünkü bu sayede kendi darbesini derinleştirmeye başladı.
Kendine karşı tüm muhalefeti etkisiz kılmak için adımlarını planlı programlı olarak hızlandırdı.
Yargıyı da, orduyu da, üniversiteyi de kendisine tam anlamıyla tabi kılmaya yöneldi.
Medyadaki son kaleleri de fethetmek için kolları sıvadı.
Muhalif odakları sindirmek ve susturmak için kuyumcu titizliğiyle çalışmaya başladı.
Bir zamanlar kendisinden nefret eden, kendisini devirmek için darbe tezgâhlarına girmiş güçlerle ittifaklar bile kurdu.
Kendisini eleştirenleri, kendisine muhalefet edenleri FETÖ’cü ilan etti.
Terörist ilan etti.
Darbeci ilan etti.
Vatan haini ilan etti.
Casus ilan etti.
O hale gelmeye başladı ki, artık bütün doğruları kendi tekeline almıştı.
‘Doğru’yu bilen bir tek oydu.
Her şeyi bilen oydu.
Bütün yanlışlar başkalarınındı.
İçeride ve dışarıdaki ‘Türkiye düşmanları’nındı.
Sözü uzatmak istemiyorum.
Koca bir ülkeyi böyle yönetmek imkânsız.
Nitekim yönetilemiyor da.
Orasından burasından patlıyor.
Dolar alıp başını gidiyor.
Ekonomide kriz beklentisi yükseliyor.
Sınırlarımızın içinde ve dışında kan ve gözyaşı dalgası büyüyor.
Böylesine koşullarda Tayyip Erdoğan’a karşı kendi partisinde, kendi saflarında rahatsızlık, huzursuzluk ve eleştirilerin su yüzüne vuruyor olması şaşırtıcı değildir.
Belki hayırlı bir gelişmedir.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024