Hasan CEMAL
Çıplak diktatörlüğe yelken açmış bir ülkede yaşıyoruz.
“Bunun adı faşizmdir” diyeceğimiz günler de uzak değil; anayasa referandumuyla bu kapı da kolayca açılacak gibi...
Üstelik, bizim ‘diktatörlük yelkenleri’ni Avrupa’dan, Amerika’dan esmekte olan rüzgârlar da şişirecek, öyle gözüküyor.
Avrupa’yla Amerika’da milliyetçilik, popülizm iyice hortlamış durumda.
Her tarafta hortlaklar dans ediyor!
Tüm şeytanlar sahnede.
Irkçılık...
Yabancı düşmanlığı...
İslam düşmanlığı...
Entelektüel düşmanlığı...
Demokratik değerleri boş verme...
Elit düşmanlığı...
Farklılıklara hoşgörüsüzlük...
Hukuku küçümsemek...
Halk dalkavukluğu...
Ya da demokrasiyi sandıktan çıkan çoğunlukla aynı şey sanmak...
Avrupa ve Amerika’daki bu milliyetçilik ve popülizm rüzgârları, Batı’yı Batı yapan barış, demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğü gibi temel değerleri tersine çevirmek için, boğmak için yol almakta.
Bu konuda Donald Trump dönemi son derece ürkütücü.
Joschka Fischer, Almanya’nın eski Dışişleri Bakanı, hafta başında çıkan bir yazısına şu başlığı koymuştu:
Elveda Batı! (*)
Eski İspanya Dışişleri Bakanı ve halen Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Ana Palacio’nın birkaç gün önceki yazısının ilk paragrafı şöyleydi:
“Donald Trump’ın Amerika’da başkan seçilmesi bir deprem ise, 20 Ocak’daki yemin törenine kadarki geçiş dönemi de bir tsunamiuyarısıdır. Şimdi bütün dünya 20 Ocak sonrası ne olacak sorusunu merak ediyor. Hava, Trump’ın yapacağı atamalara göre, kaygıyla panik arasında gidip geliyor.” (* *)
Barış ve istikrar açısından son derece korkutucu bir durum.
Elbette yalnız Amerika için değil, Avrupa demokrasileri açısından da ürkütücü.
Başkan Trump Amerikası’nın elini ayağını çekip kendi sınırları içine çekilmesi, yani kendini dünyadan tecrit etmesi ihtimali zaten temelleri çatırdayan Avrupa Birliği’ni fena halde kaygılandırıyor.
AB’den çekilmeye hazırlanan Britanya örneğini öncelikleFransa’nın takip etmesi mümkün.
İtalya da pek farklı değil.
Avusturya, cumhurbaşkanlığı seçimiyle tehlikeye teğet geçmiş olsa da, parlamento seçimlerinde AB karşıtı milliyetçi partilerin sandıktan çıkmaları uzak ihtimal değil.
Macaristan, Polonya kötü gidiyor.
Bir zamanlar Avrupa’da demokrasinin en güçlü olduğu ülkelerden biri olan Hollanda’da da milliyetçilik, yabancı düşmanlığı ve AB karşıtlığı güçlenmiş durumda.
Görüldüğü gibi milliyetçilik virüsü, popülizm kolay ölmüyor.
Geçen yüzyılda iki dünya savaşını insanlığın başına bela etmiş olan milliyetçilik illeti dolu dizgin yol alıyor Avrupa’da.
İkinci Dünya Savaşı sonrası inşa edilmeye başlayan ve tarihin tanık olduğu en büyük barış projesi olan Avrupa Birliği’nin temelleri sarsılıyor.
Bu yüzden doğrudur:
Donald Trump’ın başkan seçilmesiyle birlikte dünya bir depremin değil, korkunç bir ‘tsunami’nin eşiğinde.
Bu yönde öylesine şiddetli bir fırtına var ki, her yerde olduğu gibi Türkiye’de de demokrasinin değil, diktatörlüğün yelkenleri şişiyor, çıplak diktatörlüğün...
Ayrıca bu durum, Batı’nın da umurunda değil.
Ne yazık ki öyle.
“Bunun adı faşizmdir!” diyeceğimiz günler yakın...
Ama yine de yazın bir kenara:
Dünyayı hep hayır diyenler değiştirdi, biat edenler değil.
Bu dünya cücelere kalmaz!
Demokrasi ve özgürlük cücelerden büyüktür çünkü....
---------------------------------------------------
* Joschka Fischer, Project-Syndicate, 5 Aralık 2016.
** Ana Palacio, Project-Syndicate, 6 Aralık 2016.
---------------------------------------------------
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024