Hasan CEMAL
Ahmet Şık...
Karaköy’deki Tütün Deposu’nda dün akşam karşılaştık, ayaküstü sohbet ettik.
Sonra bir grup gazeteci, hapisteki meslektaşlarımız için yılbaşında yayınlanmak üzere bir dayanışma fotoğrafı çektirdik.
Sabah, Ahmet Şık gözaltında haberiyle uyandım.
Kınayan, serbest bırakılmasını isteyen bir tweet attım.
Günün ilk kahvesini yudumlarken, hapisteki meslektaşlarımı, dostlarımı düşündüm.
Hapishaneler gitgide doluyor.
Bu gidişle dışarıda gerçek gazeteci kalmayacak.
Cumhuriyet’in manşetine baktım:
12 Eylül’den beter!
Evet öyle.
Askeri darbeden de beter bir dönemden geçiyoruz.
Manşetin bir köşesinde başlık ve fotoğraflar yine yerli yerinde.
60 gündür özgürlüklerinden yoksunlar!
Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Güray Öz, Hakan Kara, Turhan Günay, Musa Kart, Önder Çelik, Bülent Utku, M. Kemal Güngör.
Arkadaşlarımız 55 gündür, iddianameyi bekliyorlar!
Dün akşam Tütün Deposu’nda herkes birbirine soruyordu:
Ne olacak?
Nereye gidiyoruz?
Kaç zamandır ben de bu soruların karşılığını arıyorum, sorguluyorum.
Ama bulduğumu söyleyemem.
Önümü göremiyorum.
O yüzden son yazımı şöyle noktaladım:
Önüm zifiri karanlık,
Herşey olabilir!
Tütün Deposu’ndaki meslektaşlarımızla genellikle aynı noktadaydık:
2017, 2016’yı aratabilir!
Türkiye’nin ve bölgenin halleri, dünyanın gidişatı kesinlikle hayra alamet değil çünkü...
Ben bu satırları yazarken, Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay ve Zana Bilir Kaya Çağlayan Adliyesi’nde hâkim önüne çıkıyorlardı.
Keşke onlardan iyi bir haber gelse, salınsalar.
Keşke...
Bu keşke dileği tuttu ve Erdoğan, Alpay ve Kaya hakkında akşamüstü tahliye kararı çıktı mahkemeden.
Sevindirici bir gelişme.
Cumhuriyet’te CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Ankara’da medya temsicilerine yaptığı açıklamalara okuyorum.
Bir gazeteci bile hapiste olmamalı.
Türkiye bir darbe koşullarından daha ağır bir ortamda rejim değişikliğine götürülmeye çalışılıyor.
Bir veya iki partinin tekelinde, rejim değiştirmeye kalkışmak demokrasiye ihanettir.
Demokrasiden oylamayla vazgeçtiğimiz için dünya bize gülüyor.
İçişleri Bakanı şu anda istese hepimizi tutuklatabilir, gözaltında beş gün avukatla görüştürmeyebilir ve aylarca tutuklu kalmamızı sağlayabilir.
Hukuk ve özgürlüğü yerle bir eden bu gerçeklerin hala farkında olmayanlar var.
Ya da bu gerçekleri bile bile yok sayarak, görmezlikten gelerek, üstelik ciddi ciddi hukuk tartışması yapabiliyorlar.
Hukuk ve özgürlük adına bayrak açmak yerine gülünç oluyorlar.
Veyahut:
Barışı dinamitlemiş bir iktidarın elinden hala barış adına ödül alanlar çıkabiliyor.
Hapisteki meslektaşlarımı, ‘gazeteci milleti’ni düşünüyorum.
Hapisteki dostları düşünüyorum.
Hapisteki Kürt siyasetçileri düşünüyorum.
Hapishaneleri bu kadar dolu olan bir memlekette hukuk yoktur.
Özgürlük yoktur.
Böyle memlekette ne barış olur, ne de istikrar.
Gerçek barış ve istikrar ancak demokrasiyle yakalanır.
Hapisteki meslektaşlarımız için dün akşam yılbaşı fotoğrafı çektirdik, daha 24 saat geçmeden o fotoğraftaki biri, Ahmet Şık da hapsi boyladı.
Önümüz karanlık.
Zifiri karanlık.
Evet, her şey olabilir.
Ama yılmak yok!
Demokrasi için, hukuk için, özgürlük için mücadeleye devam!
Sevgili Ahmet Şık;
Hiç merak etme kardeşim, sonunda kazanan yine demokrasi olacak!
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024