Hasan CEMAL
Alkollü içki yasaklansın.
Yasaklanmasın.
Halk mı karar verecek?
Kadın örtünsün.
Örtünmesin.
Halk mı karar verecek?
Kadın başını örtsün.
Örtmesin.
Halk mı karar verecek?
Kadın çarşaf giysin.
Giymesin.
Halk mı karar verecek?
Kadınla erkek eşit.
Eşit değil.
Halk mı karar verecek?
Seçim sandığından çıkan çoğunluk eşittir demokrasi değildir
Kadınla erkek mahkeme önündeki şahitlikte eşit.
Eşit değil.
Halk mı karar verecek?
Mirasta erkekle kadın eşit.
Eşit değil.
Halk mı karar verecek?
Zinada kadın taşlanacak.
Taşlanmayacak.
Halk mı karar verecek?
Hırsızın eli kesilecek.
Kesilmeyecek.
Halk mı karar verecek?
Yasalar şeriata uygun olsun.
Olmasın.
Halk mı karar verecek?
İslamiyete aykırı yasa olsun.
Olmasın.
Halk mı karar verecek?
Referans İslam diniyse, buna aykırı yasalar değişsin.
Değişmesin.
Halk mı karar verecek?
Egemenlik Allah'a aittir.
Millete aittir.
Halk mı karar verecek?
Egemenlik milletindir demek yalandır.
Yalan değildir.
Halk mı karar verecek?
Laiklik olsun.
Olmasın.
Halk mı karar verecek?
Cuma günleri resmi tatil olsun.
Olmasın.
Halk mı karar verecek?
Ramazanda lokantalar yemek olsun.
Olmasın.
Halk mı karar verecek?
İnsan için kuralı Allah koyacak.
Hayır, millet koyacak.
Halk mı karar verecek?
Demokrasi 'küfür düzeni'dir.
Değildir.
Halk mı karar verecek?
Demokrasi 'ara istasyon'dur.
Değildir.
Halk mı karar verecek?
Demokrasi 'araç'tır.
Hayır 'amaç'tır.
Halk mı karar verecek?
Demokrasi olsun.
Olmasın.
Halk mı karar verecek?
Bütün bu konularda eğer halk karar verecekse, bunun adı nasıl demokrasi olacak?
Yukarıdaki yazım yeni değil, 15 yıl öncesine ait. 15 Şubat 2002 tarihli Milliyet'teki köşemde çıkmış.
Tayyip Erdoğan o tarihte AKP'nin genel başkanı, henüz iktidar koltuğuna oturmuş değil. Milletvekili seçimlerine daha dokuz ay var.
Erdoğan, bir televizyon programında 'alkollü içki'ye karşı olduğunu söylemiş, yasaklanması için de referanduma gidilebileceğini söylemişti:
"Referandum yaparız, halk karar verir!"
Erdoğan değişti değişmedi tartışmalarının epeyce sıcak olduğu o günlerde, ben de yukarıdaki yazıyı yazmış, başlığına da Erdoğan'da tehlikeli eğilimler başlığını koymuştum.
Yazımı 17 yıl sonra tekrarlıyorum.
Çünkü, Erdoğan geçen gün meydanlarda idam konusunu yine gündeme taşıdı ve şöyle dedi:
"İdam talebi parlamentoya gelecek. Temennim odur ki, parlamentodan geçtiği anda bana geldiğinde ben bunu onaylarım."
Arkasından ekledi:
"Fakat bir sıkıntı var. Anayasa değişikliği gerekiyor. İşte nisan ayının 16'sı aynı zamanda bunun bir cevabı olacak. Gerekirse bunun için de bir referandum yaparız."
Şunu söylemeyi de unutmadı:
"Sandıktan ne çıkarsa çıksın, milletin kararı saygındır, azizdir."
Hayır değildir.
Halkın çoğunluğu her şey demek değildir.
Seçim sandığından çıkan çoğunluk eşittir demokrasi değildir.
Evet, meydanlara seçim sandığı konmadan demokrasi olmaz.
Ancak sandıktan çıkan çoğunluk, demokrasiyi demokrasi yapan temel değerlere saygılı olmak zorundadır.
Yargı bağımsızlığına, güçler ayrılığına, ifade özgürlüğüne, medyanın özgürlük ve bağımsızlığına, akademik özgürlüğe, kadın-erkek eşitliğine saygılı olmak zorundadır seçim sandığından çıkan çoğunluk.
Her istediğini yapamaz.
Yapmaya kalktı mı, o rejimin adı demokrasi değil despotluk olur.
16 Nisan'da halkın 'evet'leriyle oylattırılmak istenen de budur, tek adamlık rejimidir.
Bu nedenle ben hayır diyorum.
İyi pazarlar!
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024