Hasan CEMAL
Futbolumuzda hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. İnandırıcı da olmaz, sonuç da vermez. Ameliyat şart. Futbolumuzu ‘güzel oyun’a layık hale getirmenin başka yolunu göremiyorum.
Cumhurbaşkanı Gül ‘şike yasası’nı veto etti, iyi yaptı. Şike iddianamesi ana hatlarıyla belli oldu, dava anlaşılan yakında başlayacak.
Böylece, futbolumuzun içinde bulunduğu kaos ortamı maalesef biraz daha derinleşti.
Fenerbahçe... Aziz Yıldırım’ın Başkanlığı... Beşiktaşve Trabzon’un Avrupa kupalarındaki durumu...UEFA’nın muhtemel katı tutumu ve ligin geleceği... Hapiste olanlar, olmayanlar...
Belirsizlikler o kadar yoğun ki.
Ne yazayım?..
Temmuz ayı başından beri şike ve futbol konulu üç yazı çıkmış bu köşede. Dün sabah üçüne de şöyle bir göz attım.
Fazla değişen bir şey yok.
1 Eylül’deki yazımın başlığı şöyle:
“Şike konusunda günü kurtarmaya çalışmak yerine, ‘Evet futbolumuz kirlidir!’ diyerek boğayı boynuzlarından tutacak cesareti göstermek lazım.”
Bugün de aynı kanıdayım.
Futbolumuzun imajı, saygınlığı ne yazık ki çok kötü. Ve gitgide derinleşen bir kaosun içinde kıvranıyor Türk futbolu...
Bizim futbolumuz temiz değildi.
Kirli olduğunu bilen biliyordu.
Mafya da karışmıştı, şike de...
Kısacası:
Temizlenmek zorundayız.
Hiçbir şey olmamış gibi davranamayız.
Bu kadar basit.
Eğer meşin topa gerçekten gönül vermişsek, yeşil sahaları seviyorsak başka çaremiz yok.
Fenerbahçelilerin acısını anlıyorum. Yaşadıkları hayal kırıklıklarını, içlerinde uyanan tepkileri elbette anlayışla karşılıyorum.
Kulüplerini savunmaları da, kulüplerine, Aziz Başkan’a sahip çıkmaları da gayet doğal, hakları...
Ama kendi kulübünü savunmakla, o kulübün ‘şike iddiaları’ndan temizlenmesi birbiriyle çelişmiyor ki...
Bu noktayı iyi, soğukkanlı düşünmek lazım.
Bu kulüp Fenerbahçe de olabilir, Galatasaray da...
Kulüp adı fark etmez.
Çare, oturup her şeyi kuralları içinde, hukukun içinde ve hiç kuşkusuz soğukkanlı biçimde düşünmek, sil baştan planlamaktır.
Mesele, günü kurtarmak değildir.
Yarını yeniden kurmaktır.
Bu da, futbolda birkaç yılın feda edilmesi anlamını taşıyabilir. Maddi ve manevi bakımdan bazı acılara katlanılması sonucunu getirebilir.
Ama başka çare yok.
Demin belirttiğim gibi, futbolumuzda hiçbir şey olmamış gibi hareket edemeyiz.
İnandırıcı da olmaz.
Sonuç da vermez.
Futbol dünyamızda kimileri baştan beri böyle bir hatanın içindeler. Yani hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar, öyle davranılmasını da istiyorlar.
Oysa ameliyat şart.
Futbolumuzu ‘güzel oyun’a layık hale getirmenin başka yolunu göremiyorum.
Futbolumuz böyle sürüklenip giderse yazık olur. Benim gibi, “İyi ki futbol var!” diyen futbolseverlerin hayal kırıklığı her geçen gün derinleşiyor.
Maalesef öyle.
Yarın Galatasaray-Fenerbahçe derbisi var Arena’da.
Bu büyük rekabet yıllar yılı hem futbolumuzun itici gücü, hem de futbolseverler için olağanüstü heyecan kaynağı olmuştur.
Kendimi her seferinde bu derbinin keyifli heyecanına günler öncesinden kaptırırım. Fenerli dostlarla ‘derbi geyiği’ni günler öncesinden başlatırım.
Sanki bu kez öyle değil.
Keyifler galiba kaçmış durumda...
Futbolumuzun içinde bulunduğu kaos halleri yatıyor bu keyifsizliğin altında...
Son söz:
Galatasaray taraftarlarının Arena’daki tezahürat sırasında ‘şike’yle ilgili en ufak bir imadan dahi kaçınmalarıdır doğru olan...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024