Hasan CEMAL
Tayyip Erdoğan zılgıtı çekiyor, koca koca kulüpler anında arenasözcüğünü stadyumlarının adından siliyor.
Akıl alır gibi değil.
Arena yabancı sözcük de, stadyum nedir?
Futbol nedir?..
Futbol Federasyonu'nun 'federasyon'u nedir?..
Geçelim.
Aslında bu yerli ve milli arayışı, Erdoğan'ın 'Batı'yı reddeden, Batı'lı değerleri küfür sayan zihniyet yapısını çok iyi anlatıyor.
Erdoğan'ın kendi iç dünyasında Batı'ya açılan pencerelerin nasıl kapalı olduğunun ipuçlarını veriyor.
Bu açılardan, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın pazar günü Ensar Vakfı Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma ilginçti.
Türkiye'yi götürmek istediği yeri yine işaret ettiği için ilginçti.
'Batı değerleri'ni reddettiği için ilginçti.
Farklılıklardan ya da hayata kendisinden daha farklı bakanlardan nasıl hazzetmediğini bir kez daha sergilediği için ilginçti.
Bakın ne diyor:
Siyasi olarak iktidar olmak başka
bir şeydir, sosyal ve kültürel
iktidar ise başka bir şeydir.
Biz 14 yıldır kesintisiz siyasi
iktidarız ama hâlâ sosyal ve
kültürel iktidarımız konusunda
sıkıntılarımız var.
Sonra da hedef gösteriyor:
Medyadan sinemaya, bilim
teknolojiden hukuka kadar pek
çok alanda hâlâ en etkin yerlerde
ülkesine ve milletine yabancı
zihniyetteki kişilerin, ekiplerin,
hiziplerin bulunduğunu biliyorum.
Bu durumdan da büyük üzüntü
duyuyorum.
Erdoğan'ın artık gizlisi saklısı yok. Dünyaya, hayata kendisi gibi bakmayanların basında, televizyonda, sinemada, eğitimde, üniversitede dolaşmalarını, boy göstermelerini istemiyor.
Yerli ve milli diye bastırıyor.
Bu bakımdan özellikle televizyon dizilerinde vidaları sıkıştırdıkça sıkıştırıyor.
Farklılıkları silmek istiyor.
Erdoğan şöyle devam ediyor Ensar Vakfı konuşmasına:
Çok sevindirici, ümit verici şeyler
yaşandı, yaşanıyor.
İmam hatiplere olan ilginin
artması, tüm okullarda Kuran-ı
Kerim, Osmanlıca gibi derslerin
seçmeli olarak okutulması başlı
başına çok güzel şeyler.
Bununla birlikte ülkemizin
ihtiyacı, milletimizin talebi, bizim
hayalimiz olan nesillerin
yetiştirilmesi konusunda hâlâ pek
çok eksiğimiz bulunuyor.
Erdoğan, 'eksikler'in kapatılması ve yeni nesil ve yeni kadrolaryetiştirilmesi için yapılması gerekenleri, eğitimden laikliğin, eleştirel düşüncenin nasıl silinmekte olduğunu şöyle özetliyor:
Dilimizden tarihimize kadar
birçok alanda ecdadımıza ve
kültürümüze duyulan husumetin
ürünü bir yaklaşımla hazırlanmış
olan müfredatlar daha yeni yeni değişiyor.
Dün hedefimiz belki sadece bir
avuç inançlı, imanlı, bilgili,
birikimli nesil yetiştirmekti.
Bugün ise hem bulunduğumuz yer
çok farklıdır, hem de hedeflerimiz
çok çok farklıdır.
Elimizde böyle bir imkân varken,
hâlâ pek çok yeri boş bırakıyor
olmamız aklın ve vicdanın kabul
edebileceği bir durum değildir.
Tek eksiğimiz bunların hizmete dönüştürecek adanmış kadrolardır.
Erdoğan, 'Gezi gençliği'ne karşı duygularını da, tek tip gençlikhedefini de saklamıyor:
15 Temmuz’un en büyük
kahramanlarından biri de gençlerimizdir.
O gece oraya gelenler Gezi
Parkı’nın gençleri değildir.
O gece oraya gelenler vatanını
seven, milletini seven, bayrağı,
ezanı için yola koyulan gençlerdi…
Erdoğan, bütün bunları söyledikten sonra da hedefi, '2053 vizyonu'nun adını koyuyor:
Yeni Kızıl Elma!
Bir zamanlar, 2000'lerin ilk yıllarında Erdoğan'ı askeri bir darbeyle devirmek isteyenler, Türkiye'nin önüne 'Kızıl Elma'yı koymuşlardı.
Avrupa'nın 'birinci sınıf demokrasi'nin bize göre olmadığını, Türkiye'yi böleceğini, bu nedenle Rusya'yla, İran'la, Çin'le, Orta Asya'nın Türk cumhuriyetleriyle Doğu'ya, Kızıl Elma'ya, Yeni Turan'a açılmayı savunurdu bu asker-sivil darbeciler...
Şimdi Erdoğan bu yolda!
Avrupa'nın demokrasisi bize göre değil diyor, Türkiye'nin önüne Yeni Kızıl Elma'yı koyuyor.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024