Hasan CEMAL
2012 zor geçmeye aday bir yıl. Dileriz, Ak Partihükümeti kendine aşırı güven ve kibirle çok cephede mücadeleye kalkışmaz, teenniyle davranır ve kendi evinin içini nasıl toparlayacağını daha çok düşünür.
Dünyanın ve Türkiye’nin halleri... 2012’de ne olacak?
Pek iyimser olamıyorum.
Nereye baksam karışık.
Üstelik, her şey birbiriyle ilintili ve birbirini olumsuz etkileyecek gibi duruyor.
Avrupa’da ‘borç krizi’nin dibi gözükmüş değil.
Euro kötü gidiyor.
Avrupa ekonomisinde yarın ne olabileceği konusunda inandırıcı herhangi bir öngörü yok.
Ve Avrupa Birliği’ndeki kriz böyle giderse çaresiz Türkiye’ye de bulaşacak. 2012’de ekonomik bakımdan zorlanacağız.
Kendi derdine düşmüş olan AB’nin yakın geleceği karanlık. Britanya’nın yarattığı çatlak da derinleşiyor.
Aş ve iş sorunlarıyla ileriye dönük karamsar beklentiler, AB ülkelerinde yabancı düşmanlığını, İslamafobi’yi, aşırı milliyetçiliği bir zamanlar Hollanda gibi, Danimarka gibi Avrupa’nın en liberal ülkelerinde bile körüklüyor.
Almanya’da Neo-Nazi çeteler ortaya çıkıyor, 1990’ların başlarında yaşanan o korkunç Solingen, Mölln katliamlarını hatırlatan...
Kısacası:
Demokrasi adına hiç de hayırlı olmayan bir dalganın Avrupa’da kabardığı dikkati çekiyor.
Bu arada, yalnız Avrupa’da değil Amerika’da da krizden dolayı ‘demokrasi’yi sorgulayan şimdilik dar da olsa bazı çevreler var.
Pazar ekonomisi ile demokrasinin pek öyle uyumlu yürümediğini, krizlerin önünü almak için demokrasiden sapmalar olabileceğini haber veren bazı baykuşların sesi kulakları tırmalamıyor değil.
Arap dünyasında da demokrasi son derece güncel bir konu. Ama bu güncellik pazar ekonomisi değil, İslami bağlamda kendini belli ediyor.
Sorular malum:
‘Arap baharı’nı yaşayan Libya, Tunus ve Mısır demokrasiye geçebilecekler mi?
Yoksa, seçim sandığından çıkan İslamcı güçler bir süre sonra demokrasiyi gömecekler mi?
Uzun yıllar otoriter rejimlerin altında ezilmiş olan ve herhangi demokrasi tecrübeleri de olmayan bu Arap ülkelerinin tereyağdan kıl çeker gibi demokrasiye geçemeyecekleri biliniyordu.
Demokrasi sabır ve zaman istiyor.
Bu mesele, yani ‘Arap baharı’nın demokrasiye açılıp açılamayacağına ilişkin sorular, yaşadığımız bölgenin daha derin çalkantılara düşmesi ihtimaliyle birlikte Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor.
Bir de en yakın çevremize bakalım.
Durum hiç parlak değil.
İstikrarsızlık derinleşiyor, yaygınlaşıyor.
Suriye’de kaynayan kazan, Şam’dan başlayarak Bağdat ve Tahran’a uzanan bir çizgide Türkiye’nin hallerini 2012’de zora sokabilecek sinyaller veriyor.
Şii Bağdat’la İran, Suriye’deki Baas rejimini yaşatabilmek için Türkiye’yi örneğin PKK ile rahatsız etmenin yollarını arayabilir, belki de aramaya başlamıştır.
Ayrıca, Amerika’nın Irak’tan çekilişiyle birlikte hemen su yüzüne vuran Şii-Sünni gerginliği, hem Irak’ın hem Türkiye’nin istikrarını nasıl etkiler sorusu da 2012 gündemindeki yerini almış durumda...
Bir başka istikrarsızlık unsuru:
İsrail’le donmuş ilişkilerimiz...
Bu mesele, 2012’de birçok bakımdan Türkiye’nin aleyhine çalışabilir.
Örneğin, Ermeni soykırımı meselesi Fransız parlamentosundan sonra bu kez 2012’nin bahar aylarında Amerikan Kongresi’nin gündemine büyük ihtimalle gelecek.
İsrail-Yahudi lobisinin tutumu, hiç kuşkunuz olmasın, Ankara’yı memnun etmeyecektir.
Ayrıca, 2012’nin kasımında Amerikan başkanlık seçimlerinin yapılacağını düşünürsek, Ankara-Washington ilişkileri her ne kadar çok iyi bir dönemini yaşıyor olsa da, bir anda altüst olabilir.
Uzun lâfın kısası:
Dışımızdaki dünyayı ve onunla ilişkilerimizi epeyce güç bir 2012 bekliyor.
Şunu da belirtmek lazım:
Kendi evimizin içi, dıştan gelebilecek sert rüzgar ya da fırtınalara çok hazırlıklı gözükmüyor.
Avrupa’dan kriz ithal edebiliriz.
Irak’tan istikrarsızlık kapıyı çalabilir.
İçeride PKK’ya karşı -demokrasi ve özgürlük alanlarını da daraltan- ‘topyekun’ bir mücadele derken, kendimizi bir ‘şiddet sarmalı’nın içinde bulabiliriz.
Evet, 2012 çalkantılı bir yıl.
Güç geçmeye aday bir yıl.
Dileriz, Ak Parti hükümeti kendine aşırı güven ve kibirle çok cephede mücadeleye kalkışmaz, teenniyle davranır ve kendi evinin içini nasıl toparlayacağını daha çok düşünür.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024