Hasan CEMAL
Bu acıların üstüne barış kurulamaz
Sözüm, hem devlete hem PKK’ya. Silahın, şiddetin, terörün kullanım süreleri bitmiştir. Tek çare, parmakları tetikten çekip ‘masaya giden yolu’ kısaltmaktır. Savaş tercihi, yeni Uludere’lerin yoluna taş döşer.
Tarihimize kepaze bir sayfa daha eklendi. Bu sayfada Uludere katliamı yazacak, operasyon hatası değil.
Ve bunun hesabını öncelikle sivil otorite, yani hükümet verecek.
Sonra da ‘askeri otorite’den, yani bombardıman için düğmeye basanlardan hesap sorulacak.
Yazıktır, günahtır.
35 Kürt genci, çocuğu savaş uçaklarının bombalarıyla gece vakti hayatını kaybediyor.
Hükümette sessizlik!
Genelkurmay konuşuyor, sivil otorite suspus.
Demokrasilerde böyle mi olur?
İlk gün Başbakan da konuşmuyor. Hükümet sözcüsü de ortalarda yok. İçişleri ve Milli Savunma bakanlarından çıt çıkmıyor.
Ak Parti sözcüsünün açıklamasını izliyorum. ‘Operasyon hatası’ndan söz ederken, öylesine mesafeli ve soğuk bir üslup sergiliyor ki, yaşanan sanki bir trafik kazası...
Hükümet sözcüsü ancak ikinci gün, o da ayaküstü bir şeyler söylüyor, lütufta bulunurcasına...
Bir büyük acıyı paylaşan insanların ruh hali değil, sanki devlet adamı ciddiyeti gelip oturmuş yüz çizgilerine...
Başbakan Erdoğan ikinci gün öğle vakti konuşuyor, ‘yanlışa düşüldüğü’nü belirtiyor:
“Üzüntü verici bir netice...”
Haber kanallarının özellikle ilk günkü hallerini ise geçiyorum. Gazeteciliğin sahip olması gereken cevvaliyetle maalesef bağdaşmıyor. Bizim mesleğin dilinden çok devletin dili ağır basıyor.
Hükümet, televizyonlar neden böyle?
Duyarsızlık mı?
Kayıtsızlık mı?
Tümüyle bilinçli bir tercih mi?
O klasik, “Büyütmeyelim, terör örgütüne yarar!” tavrı mı?
Hepsinin payı var.
Bunca yılın tecrübesinden sonra gelinen nokta gerçekten acıklı...
Böyle bir katliamın üstü hiç örtülebilir mi?
Uludere ve çevresinde insanların içi buz kesmiş durumda.
İnsanların içi kan ağlıyor.
Sözü uzatmak istemiyorum.
Böylesine acıların üstüne barış kurulamaz. Böylesine acılar şiddeti keskinleştirir. Böylesine acılar ‘dağın yolu’nu genişletir.
Böylesine acılarla Türkiye kendini çok daha büyük bir ‘şiddet sarmalı’nın içinde bulur, bir cehennem çukuruna yuvarlanır.
‘Devletin elinin ne kadar ağır olabileceğini Kürtlere göstererek sonuç alma’ stratejisi 1990’ların ilk yarısında en sert biçimde uygulandı.
Sonuç alındı mı?
PKK yenildi mi?
1990’larda sonuç alınmış olsa, o tarihlerde PKK yenilmiş olsa, hâlâ bugünkü acılar yaşanıyor olur muydu?
Hükümet şimdi yine aynı yolda.
Bu bir çıkmaz yoldur.
Geçmişte denenmiştir.
Ve barış getirmemiştir.
Sözüm, hem devlete hem PKK’ya. Hem Ankara’ya, hem Kandil’e, İmralı’ya...
Silahın, şiddetin, terörün eski deyişle miadı dolmuştur, kullanım süreleri bitmiştir.
Tek çare, parmakları tetikten çekip masaya giden yolu kısaltmaktır.
Barışın yolu silahla, şiddetle, terörle açılmaz.
Açılır derseniz, daha çok Uludere’ler yaşarız. Savaş tercihi, yeni Uludere’lerin yoluna taş döşer.
Yılların acı tecrübesi budur.
Son söz:
Namlunun ucundan barış değil, daha çok kan ve gözyaşı gelir.
Barışın yolu silahla, şiddetle, terörle açılmaz. Açılır derseniz, daha çok Uludere’ler yaşarız.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024