Hasan CEMAL
Afganistan’daydım 2002 yılı başında. Afganistan,Irak, Libya, Suriye derken on yılın dersleri:
(1) Savaş çare değil. (2) Toplumların kendi ‘iç dinamikleri’ne zaman tanımaktır doğru olan... (3)Dışarıdan askeri müdahale geri tepiyor, büyük acıların yaşanmasına yol açıyor.
“Afganistan’da ne işimiz var?” sorusunun peşinden ben de Afganistan’a gitmiştim.
Gitmeden önce, sanıyorum, 2001’in Kasım ayında, o zaman Genelkurmay İkinci Başkanı olan Yaşar Büyükanıt Paşa’yla makamında görüşürken bana şöyle demişti:
“Kore’ye neden gitmiştik? Komünizme karşı mücadele için... Şimdi Afganistan’a gitmeyelim mi? Köktendincilik, radikal İslam bizim için de tehlike değil mi?”
Amerika, 11 Eylül (2001) sonrası Afganistan’da Taliban’ı yeni vurmuş, Kâbil’den sürerek yeraltına itmişti 2002 yılı başında. Türkiye de Afgan Barış Gücü’ne asker veren NATO ülkelerinden biriydi.
Başkent Kâbil’i görünce bir başka gezegene gelmişçesine şaşırmış, içimi hüzün kaplamıştı.
Sanki batmış bir ülkeye gelmiştim. İç savaşlardan, 1979’daki Sovyet işgalinden geçmiş, şimdi bir savaş daha görmüş, taş üstünde taş kalmamış, mahvolmuş bir ülkeydi Afganistan...
Bir sabah vakti bizim askeri birliği ziyarete gitmiştim.
Anımsıyorum o silah seslerini.
Manevra mermileri de olsa, alışık olmayanı tedirgin edici bir ortamdı.
Tek sıra yan yana dizilmiş yerde oturuyorlardı. Ellerinde Rus malı Kalaşnikoflar, çoğunun namlusu kırık. Tercüman aracılığıyla hepsine teker teker soruyorum:
“Sen nesin?”
“Tacik.”
“Sen nesin?”
“Peştun.”
“Özbek.”
“Hazara.”
Aradan biri ayağa kalkıyor:
“Ben Afgan’ım” diye bağırıyor.
Şaşırıyorum, çünkü Kâbil’e geldiğimden beri ilk defa kendini etnik kökeniyle tarif etmeyen ve “Ben Afgan’ım” diyen biri...
Türk Eğitim Timi Komutanı, “Ben Afgan’ım” diyen askerin omuzunu sıvazlarken bana dönüp, “ Galiba şimdiye kadar bir tek onu ikna edebildik Afgan olduğuna” demişti gülümseyerek...
On yıl önce Afganistan’da askeri müdahalenin sonuçsuz kalacağını söyleyenlere de rastlamış, o zaman pek inandırıcı bulmasam da, Milliyet’teki yazılarımda onların görüşlerine de yer vermiştim.
Demişlerdi ki:
“Çok yoksul, fena halde bölünmüş bu ülkede Afganlık bilinci yaratmaya kalkışmak nafiledir..”
“Bu savaş kazanılamaz.”
“Taliban yok edilemez.”
Böyle söyleyenleri zaman haklı çıkardı. On yıl geçti, Afganistan’da ne savaş ne barış kazanıldı. Taliban’la müzakereye gidilirken, Amerika çekilmeye hazırlanıyor.
Şimdi aynı pencereden Irak’a bakalım. Saddam Hüseyin’in savaşla, dış müdahaleyle düşürülmesine karşılık Irak’ın ödemiş olduğu korkunç bedeli düşünelim.
Sonra Libya’ya bakalım, neler yaşanıyor.
Ve tabii Suriye...
Esad rejimi zulmediyor, Baas iktidarı acımasızca kan döküyor, insanlığa karşı suç işliyor. Bunun durdurulması acilen bir insanlık görevi.
Ama nasıl?..
Dıştan askeri müdahale işleri çok daha berbat etmez mi? Suriye’yle birlikte bölge bir anda istikrarsızlık batağına batmaz mı?
Ya İran’a askeri müdahale?
İran’ın nükleer silahlara sahip olmasına ben de karşıyım. Ama bunu önlemenin yolu olarak,İsrail’in bir hava saldırısına da karşıyım.
Çünkü, böyle bir müdahalenin Ortadoğu’yu ve dünya ekonomisini dibi gözükmeyen bir cehennem çukuruna itmesi ihtimalinden kaygı duyuyorum.
Yılların içinden çıkardığım dersler ve edindiğim deneyimler beni üç noktaya getirdi:
(1) Savaş çare değil.
(2) Dış müdahale yerine toplumların kendi ‘iç dinamikleri’ne zaman tanımaktır doğru olan...
(3) Dışarıdan askeri müdahaleyle ‘demokrasi’ydi, ‘insan hakları’ydı gibi düzen ve değerleri tepeden zorla dikte etmeye çalışmak geri tepiyor, büyük acıların yaşanmasına yol açıyor.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024