Hasan CEMAL
Barzani, Başkan Obama tarafından devlet başkan gibi ağırlandı
Bölgemiz yine kaynıyor. Suriye’siyle, İran’ıyla, Irak’ıyla fokur fokur. Böyle bir ortamda Ankara, Ak Parti iktidarı eğer Kürt sorununu barışçı çözüm rayına oturtacak adımları atmaya başlarsa, Türkiye rahatlar, manevra alanı ve bölgesel nüfuzu genişler. Yoksa işimiz zor.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin Washington’da Başkan Obama tarafından Beyaz Saray’da kabul edilmesi yalnız Irak Kürtleri değil, bütün Kürtler için de önemli bir gelişme.
Şöyle denebilir:
Amerika, Barzani’yi devlet başkanı gibi ağırlayarak Kürtlere yönelik ‘özel ilgisi’nin altını çizmiş oluyor.
Bu ilgi yeni değil.
Özellikle Soğuk Savaş sonrasında gitgide belirginleşen bir yakınlık. İsrail’in Arap dünyasının içinde Kürtlere dönük ilgisi, yakınlığı neyse, Amerika’nınki de, hatta Avrupa’nınki de farklı değildir.
Irak Kürt yönetiminden, peşmerge olarak da dağlarda dolaşmış bir Kürt aydını bana bir zamanlar şöyle demişti:
“Soğuk Savaş döneminde kendi aramızda hep tartışırdık. Ortadoğu’da önce Kürtler mi, yoksa Filistinliler mi bağımsız bir devlete sahip olacaklar diye...”
Kürtlerin bölgede dört ülkeye, Türkiye, İran, Irak ve Suriye’ye dağılmış olarak yaşamaları, ‘Kürtlerin stratejik şanssızlığı’ diye tarif edilirdi.
Bu parçalardan birinde yaşanacak ciddi bir bağımsız Kürt devleti hareketinin, son tahlilde, dört bölge ülkesi tarafından birlikte boğulacağına dair senaryolar yazılırdı.
Bu dönemin Soğuk Savaş’la birlikte sona erdiği söylenebilir.
Saddam diktasını yıkan Körfez (1991) ve Irak (2003) savaşları sonrasında Irak Kürtlerinin fiilen devletleşmeleri ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Amerika ve Avrupa’nın da himayesinde sahneye çıkışıyla artık yeni senaryolara geçildi.
Bir zamanlar Türkiye’nin kırmızı çizgileri arasında yer alırdı, Irak’ta federasyon konusu. Veya Barzani’yle Talabani’yi yok saymak da Ankara’nın yılların ötesinden gelen bir politikasıydı.
Bunlar artık tarihe karıştı.
Türkiye de, zaman içinde hayatın da itelemesiyle doğru olanı yaptı ve “Irak’taki Kürt gerçeği”ni kabullendi.
Ama Irak Kürtleriyle ilgili olarak bir soru işareti Ankara’da varlığını sürdürüyor:
Ya Kürtler bağımsız devlet ilan ederlerse, ya fiili olanı resmiyete bindirirlerse, Türkiye ne yapar?..
Bağdat’taki El Şarkiye kanalına konuşan Mesut Barzani şöyle demiş:
“Kürtlerin zulme uğradığı gerçeği göz ardı edilemez. Biz de bir ulusuz, diğerleri gibi. Fars, Arap, Türk ulusundan bir eksiğimiz yoktur. Arap ulusu kaç ülkeye bölünmüş? Kürdistan kaç ülke arasında bölünmüş ve hiçbir zaman Kürt devleti olmasına izin verilmedi.”
Hiçbir bölünme ya da birleşmenin zorla olamayacağına, bunun örneklerinin Çekoslovakya ve Almanya’da görüldüğüne dikkat çeken Barzani, sözlerine şöyle devam etmiş:
“Zorla bölünenler 40 yıl aradan sonra yine birleştiler. Gün gelecek Kürt ulusu da birleşecek ve kendi kaderini tayin edecek. Ben şiddeti benimsemiyorum. Şiddet ve silah ile çözülecek bir mesele olarak da görmüyorum. Herkes de bunu bilmeli.” (*)
1990’lı yılların başından 2000’li yıllara kadar Mesut Barzani ve Celal Talabani’yle ne zaman konuşsam, her seferinde aynı noktayı vurgulamışlardı:
Bağımsız Kürt devleti.
Bu amacın bir ideal olarak yüreklerinde her zaman yaşadığını, yaşayacağını -yazılması kaydıyla- her seferinde belirtmişlerdi.
Şimdi bu nedenledir ki, Türkiye’de yaşayanlar dahil dünyadaki bütün Kürtler için Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi ‘özel’dir, yakından izlenen, üstünde titrenen bir ‘devlet oluşumu’dur.
Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail hakkında sahip oldukları duygu ve düşünce dünyasına benzer bir zihniyet dünyası, Irak Kürt yönetimi konusunda Kürtler için de geçerlidir.
Biz hâlâ Türkiye’de Kürtçe seçimlik ders olsun olmasın tartışması yapabilirken, Güneydoğu’dan Kürt çocukları Irak Kürdistanı’na gönderiliyor Kürtçe eğitim veren okullarda, üniversitelerde okumak için...
Farkında mıyız?..
Bakın, bölgemiz yine kaynıyor. Suriye’siyle, İran’ıyla, Irak’ıyla fokur fokur.
Böyle bir ortamda Ankara, Ak Parti iktidarı eğer Kürt sorununu bir an önce barışçı çözüm rayına oturtacak adımları atmaya başlarsa, Türkiye rahatlar, manevra alanı ve bölgesel nüfuzu genişler.
Yoksa işimiz zor!
——————
* 31 Mart 2012 tarihli Zaman’da Şahin Alpay’ın köşe yazısından.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024