Hasan CEMAL
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçim yolunda ilginç çıkışlar yapıyor, önemli vaatlerde bulunuyor, somut projeler açıklıyor.
Profesyonel ordu bunlardan biri.
Bu konuda şöyle diyor:
“Daha küçük, daha esnek ve hareketli, şeffaf, hesap verebilir bir ordu esastır.”
Askerlik süresinin önce 9 aya, sonra 6 aya indirilmesi bir başka seçim sözü.
Bu çerçevede, üniversitede okuyan gençlerin yaz tatillerinde askerlik hizmeti yapabilmeleri de yer alıyor.
Bedelli askerlik bir başka seçim vaadi.
Genelkurmay Başkanlığı’nın Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanmasını, Milli Güvenlik Kurulu’na sadece Genelkurmay Başkanı’nın katılmasını, ordunun Savunma Bakanlığı’na bağlanmasını da gündeme getiriyor Kılıçdaroğlu...
Ecevit’in bir zamanlar CHP’nin gündemine soktuğu ‘dine saygılı laiklik’ ve ‘cemaatlar’e de Kılıçdaroğlu tarafından partisinin seçim bildirgesinde yer veriliyor.
Ekonomiyle ilgili olarak sosyal demokrat sulara açılmanın işaretlerini veren Kılıçdaroğlu, yoksulluk konusunda somut bir projeyle ortaya çıkıyor:
Aile sigortası.
Bu projenin eleştirilecek yanları var.
Ancak, CHP’den böylesine ‘somut’ projeler çıkmasına alışık olmadığımız için yine de üzerinde durulabilecek olumlu bir gelişmedir Aile Sigortası.
Bu arada, bu projeyle ilgili olarak değirmenin suyuna ilişkin bir soruya Kılıçdaroğlu’nun, gerekirse askeri harcamalardan kısıntı yapılabileceğini belirtmesi bir başka olumlu çıkıştır.
Kılıçdaroğlu’nun Özgür İnsan, Kardeşçe Yaşam sloganıyla açıkladığı sivil toplum projesi, Türkiye’de demokrasinin geleceği ve ete kemiğe bürünmesi açısından altı özellikle çizilmesi gereken bir konudur.
Bu ülkede sivil toplum son derece cılız.
Örgütlenme kültürü, Batı’yla mukayese edildiğinde çok geri, desteklenmeye fazlasıyla muhtaç...
Kılıçdaroğlu’nun seçim yolunda kamuoyuna açıklamış olduğu sivil toplum reçetesi bu ülkenin demokratikleşmesi açısından olumlu noktalar içeriyor.
Pek iyi, pek güzel.
Buraya kadar ‘artılar’dan söz ettik.
Ama bir de eksiler var.
Bu eksiler, Kılıçdaroğlu’nun olumlu açıklamalarını gölgeliyor. Demokrasiye dair iyi niyet ve beklentilerin inandırıcılığını olumsuz etkiliyor.
Bunların başında Kılıçdaroğlu’yla partisinin bazı önde gelenlerinin Ergenekon’la ilgili tavrı var.
Ayrıntıya girmiyorum.
Ama bu konu, yani Ergenekon tutumu Kılıçdaroğlu’nun hem demokrasi, hem asker-siyaset ilişkisi konularında bugüne kadar yaptığı olumlu çıkışları gölgeliyor, hatta yer yer havada bırakıyor.
Çünkü hem Ergenekon’un avukatlığını yapmak, hem de darbeci zihniyete karşı olmak, ikisi aynı zamanda mümkün de değildir, inandırıcı da olamaz.
Bunun gibi bir konu daha var:
Kılıçdaroğlu’nun OdaTV-Soner Yalçın açıklamalarıyla kapalı kapılar arkasındaki İklim Bayraktar diyalogları...
Kısaca şu söylenebilir:
CHP Genel Başkanı’nın bu konudaki hal ve gidişi de ne demokrasiye, ne de siyasi etiğe sığıyor.
Kılıçdaroğlu niçin böyle yapıyor?
Parti içi dengeler mi?
Kafa karışıklığı mı?
Dimyat’a pirince gideyim derken, evdeki bulgurdan olma korkusu mu?
Liderlik sorunu ya da çapı mı?
Hangisi, ne dersiniz?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024