Hasan CEMAL
Meydanların gücü, kitlelerin direnişi askeri darbeyi önlüyor. Ama bu kez silahlı kuvvetler yüksek yargıyla, sivil bürokrasiyle, devlet kontrolündeki medyayla seçim sandığından çıkan iktidara taş koymaya ve kendi ‘vesayeti’ni sağlamlaştırmaya çalışıyor.
Mısır’ın güçlü adamı ve Askeri Konsey Başkanı Mareşal Tantawi, geçen Mart ayında Cumhurbaşkanı Gül’ün Kahire ziyareti sırasında şöyle bir itirafta bulunuyor:
“Darbe yapmak için her şeyi hazırlamıştık ama Tahrir Meydanı’nı dolduran kalabalıklara bakınca vazgeçtik.”
İsabetli bir karar olmuş.
Halkın gücü darbeyi önlemiş.
Ama Mısır’da asker henüz ipleri elden bırakmış değil. Mısır tarihindeki ilk demokratik seçimle iş başına gelen siyasal kadrolarla asker arasındaki iktidar mücadelesi devam ediyor.
Askeri Konsey, Mısır’ın ilk demokratik parlamentosunu bir kaç hafta önce feshetti.
Ama Cumhurbaşkanı karşı durdu.
Mısır tarihinde ilk kez demokratik seçimlerle cumhurbaşkanı olan Muhammed Morsi, Askeri Konsey kararını tanımadı ve bir kararnameyle parlamentoyu toplantıya çağırdı.
Parlamento tanklarla sarılıydı.
Silahlı birlikler nöbetteydi.
Ancak, Cumhurbaşkanı’nın çağrısı üzerine parlamentoya gelen milletvekillerine asker müdahale etmedi.
Mısır tarihinin ilk demokratik meclisi sadece 15 dakikalık simsegel bir toplantı yaptı ve dağıldı.
Bu kez yüksek yargı devreye girdi.
Tabii askerle işbirliği içinde.
Anasaya Mahkemesi hemen toplandı ve Cumhurbaşkanı’nın parlamentoyu toplantıya çağıran kararını fazla gecikmeden iptal etti.
Bu arada devlet kontrolündeki medya da Cumhurbaşkanı’na karşı sıkı bir yıpratma ve muhalefet kampanyası başlattı.
Özetlecek olursa:
Bir yanda asker-sivil bürokrasi...
Öbür yanda seçimle gelenler...
Türkiye’den çok iyi bildiğimiz, aşinası olduğumuz bir siyasal kavga ortamı...
Mısır ordusu, kendi ayrıcalıklarını ve rejimin tepesindeki konumunu devam ettirmek için ‘vesayet sistemi’ni yeniden yapılandırmanın peşinde.
Görünür gerekçesi malum:
İslamcılara karşı laikliği korumak!
Hem cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçimlerin kazanmış olan Müslüman Kardeşleri gemlemek, kendi dediğine getirmek istiyor.
Bunun için de yargıyla, sivil bürokrasiyle, devlet medyasıyla ve bazı siyasi partilerle de işbirliği yaparak, yeni iktidarı kendi ‘kırmızı çizgileri’yle kuşatmak istiyor.
Bir başka deyişle:
‘Milli irade’nin üzerinde Damokles’in Kılıcı gibi sallanmanın kapılarını zorluyor.
Bizde de öyle değil miydi?..
Soru:
Mısır’da seçim sandığından çıkan Müslüman Kardeşler, oyunu kuralına göre oynayacaklar mı?
Demokrasiye sahip çıkacaklar mı?
Oyla geldikleri gibi gidecekler mi?
Bu sorular da meşru sorular.
Ama bu ‘meşru’ sorular, askerin siyasete müdahalesini, siyasete tahakkümünü gerektirmiyor.
Çünkü bu siyaset tarzı tümüyle ters de tepebilir. Doğru olan sabretmektir, herkesin siyaseti kuralına göre oynamasını sağlamanın yollarında yürümektir.
Unutmayın.
Mısır’ın yeni Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yüzde 51.73 oyla seçildi. Ama buna karşılık eski rejimin, Mübarek döneminin başbakanı olan Ahmet Şefik de oyların yüzde 48.27’sini aldı.
Alternatif yok değil, var.
Bırakın, Müslüman Kardeşler yönetimi elini taşın altına soksun.
Mısır’ı bugüne kadar kavuran, yeraltındayken kendisini halkın gözünde diri tutan ve devrim sonrası iktidara taşıyan işsizlikle, yoksullukla, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele etmeye başlasın.
Ateşten gömleği giysin.
İktidar sürecinde yıpranma nedir görsün.
Yol bu.
Başka çare yok.
Askeri vesayet çare değil.
Olsa, bugüne kadar çoktan olurdu.
Öte yandan Amerika’sı, Avrupa’sı da artık kendi güvenlik ve enerji çıkarlarına değil, demokrasiye öncelik versin.
Onlar için de doğru olan bu.
Bugüne kadar hep tersini yaptılar, olmadı.
‘Arap baharı’yla seçim sandıkları, dayandıkları diktatörleri, Arap dünyasında yıllar yılı destekledikleri otoriter rejimleri devirdi.
İyisi mi artık Amerika’sı da, Avrupa’sı da, İsrail’i de ‘demokrasi korkusu’ndan sıyrılıp oyunu, yani demokrasiyi kuralına göre oynasınlar.
Demokrasi içinde çare tükenmez!
İyi pazarlar.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024