Hasan CEMAL
Sevgili Oya;
Doğum günün kutlu olsun.
80 yıl, dile kolay.
Ben de dört yıl arkandan geliyorum.
Ne güzel, hâlâ dimdik ayaktasın.
Daha güzeli, bizim eski deyişle, elde kalem
bunca yıldır çatır çatır yazmaya devam ediyorsun.
Romanlar...
Akademik eserler...
Kavga yazıları...
Ve siyasal mücadele, aktivistlik...
Ömür boyu hiç durmadın.
Sosyalizmdi, demokrasiydi, adalet ve hukuktu,
özgürlük ve insan haklarıydı, eşitlik ve dayanışmaydı,
bütün bu güzel değerler için
elde bayrağı hep yüksek tuttun.
Bu yüzden mahkemelerden, hapishanelerden,
darbe dönemlerinin işkencehanelerinden geçtin.
Sürgün acısını da yaşadın yıllar yılı.
Ama yıkılmadın.
Yılmadın.
Boyun eğmedin.
Sevgili Oya;
Sen de bilirsin.
İnsanlar uzun yaşadıkça daha çok
yalnızlaşıyor.
Hazin bir duygudur bu.
En yakınların, en has arkadaşların bu
dünyaya bir bir veda ettikçe, senden de
bir parça alıp götürürler.
Ve o giden parçayı bir daha yerine koyamazsın.
Acı olan bu.
Yalnızlaşmak, ıssızlaşmak...
Yaş ilerledikçe böylesi duygular daha derinden yaşanıyor.
Anılarımız bile yalnızlaşıyor, ne acı...
Bu cümle senin (*).
Okuduğum zaman içim sızlamıştı.
Benim de epeyce sık hissetmeye başladığım
insanlık halini çok iyi ifade eder bu cümlen.
Evet, yalnızlaşmak, ıssızlaşmak...
Bu duygu iç dünyamda kımıldayıp
durdukça kendi kendime mırıldanıyorum:
İyi ki dostluklar var,
dostlar var sevgili Oya,
senin gibi dostlar...
Sevgili Oya;
Bu satırları yazarken, adına ister hüsran de,
ister hayal kırıklığı de, ister yanılgı de, hayatın
beni ne kadar çok şaşırttığına da düşünüyorum.
"Yaşamın gerçekleri"nden ya da birbirine
karışan doğrularla yanlışlardan kurtuluş yok.
Yıllar boyu ne umutlar doğdu çöktü, doğdu çöktü...
Bunun adı hayat...
Şu satırlar da senin üç yıl önce çıkan
Aşktan ve Devrimden Konuşuyorduk isimli kitabından:
Büyük altüstlük ve toplumsal dönüşüm
dönemlerinde doğrularla yanlışlar çoğu
zaman birbirine karışır.
Sezen Aksu'nun şarkı sözlerindeki gibi
"Masum değiliz hiçbirimiz."
Birbirimizi suçlamadan, tek doğru
benim doğrum demeden, hepimiz
kendimizle yüzleşebilirsek, birbirini
doğurup büyüten hatalarımızı
görebilirsek, bugün ortaklaştığımız
noktalardan hareketle güçlü birliklere
doğru yol alabiliriz.
Yaşadığımız şu karanlık günlerde,
sadece bugünümüze değil, geleceğimize
de yönelen tehditler karşısında, şuncu
buncu ayrımı yapmadan en geniş
uzlaşmalara açık olmamız gerektiğini
düşünüyorum.
Sevgili Oya;
Ortak sevdamız değişmiyor:
Demokrasi, hukuk, adalet ve özgürlük
çatısı altında buluşmak...
Türkiye bugünkü kadar kötüsüne layık değil.
Tabii o soru işareti her seferinde zihnime
çengelini takıyor:
Güzel günler görebilecek miyiz?..
Yoksa, daha berbat bir dönem mi bekliyor bizi?..
Bilemiyorum.
Ama n'apalım, yazmaya devam, bugüne kadar
yaptığımız gibi yazıya çiziye devam...
Ve kötülüğe karşı sesimizi çıkarabildiğimiz
kadar çıkarmaya devam...
Sevgili Oya kardeşim;
İyi ki doğdun.
İyi ki varsın.
Sana, sevgili Aydın'la birlikte,
nice mutlu yıllar diliyorum.
* Aşktan ve Devrimden Konuşuyorduk, Oya Baydar'la nehir söyleşi, Ebru Çapa.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024