Hasan CEMAL
Bağımsız yargı, bağımsız medya olmayınca meydan "tek adam"lara, otoriter rejimlere kalıyor!
Trump avazı çıktığı kadar bağırıyordu:
Bu seçimde hile var,
şaibeli bir seçim bu,
seçimi çalıyorlar!
İşte bugünlerde eğlenceli bir tweet
atılmıştı bizim memlekette:
Başkan Trump
Yüksek Seçim Kurulu'na
başvurmaya hazırlanıyor!
Çok gülmüştük.
Hatırlarsınız: Ankara'daki Yüksek Seçim
Kurulu, 2019'un Mayıs ayında
Erdoğan'ın başvurusu üzerine,
İmamoğlu'nun kazandığı
İstanbul seçimlerini iptal etmiş,
böylece kendi "İstanbul bozgunu"na da
çok iyi bir zemin hazırlamıştı.
Ama gel gör ki, Trump'ın Amerika'da
çalabileceği bizdeki gibi bir kapı yoktu.
Çünkü, Amerika'da Türkiye'dekine benzer
sıkı merkeziyetçi ve üniter
bir devlet yoktu.
Çünkü, Amerika'da başvurulacak,
kapısı çalınacak tek bir seçim kurulu,
tek bir mahkeme de yoktu.
50 ayrı eyalette 50 ayrı yer vardı.
Üstelik hepsi bağımsızdı,
altını çiziyorum bağımsız...
Trump'ın seçim sonuçlarına yaptığı
itirazların hemen hepsi
teker teker reddedildi.
Böylece Amerika'da
demokrasi "Trump'ın tasallutu"ndan
kurtuldu. Tarihinin kaydettiği en yalancı,
en hukuk ve demokrasi bilmez
Başkanı sırtından atarak derin bir nefes
aldı Amerikan demokrasisi...
Desen: Selçuk Demirel
Bu hayırlı sonucun alınmasında,
bağımsız kurumlar belirleyici oldu.
Demokrasinin kendini koruyabilmesinde
ya da "Trump'ın otoriter yolu"nun
tıkanmasında en büyük rolü
bağımsız yargı,
bağımsız medya oynadı.
Güçler ayrılığı bir kez daha gösterdi,
demokrasilerdeki yaşamsal rolünü...
Ve "güçlü bir sivil toplum"un
devletin gücünü dengelemesi de
Amerikan demokrasinin kurtuluşunda
etkili oldu. Şimdi bu
pencerelerden Türkiye'ye bakalım.
Bağımsız yargı var mı?
Hayır yok.
Güçler ayrılığı var mı?
Hayır yok.
Bağımsız medya var mı?
Hayır yok.
Güçlü sivil toplum var mı?
Hayır yok.
Bağımsız kurumlar var mı?
Hayır yok.
Devlette şeffaflık var mı?
Hayır yok.
Devlette hesap verebilirlik var mı?
Hayır yok.
Bunlar olmayınca demokrasi de olmuyor.
Hukuk devleti de olmuyor.
Özgürlük de olmuyor.
Güçlü sivil toplum da olmuyor.
Bunlar olmayınca, devlet işleriyle
aile işleri birbirine karışıyor.
Rüşvet, yolsuzluk ayyuka çıkıyor.
Hapishaneler ağzına kadar doluyor.
Muhalif sesler susturuluyor.
Aykırı sesler susuyor.
Dış düşman-iç düşman
edebiyatıyla muhalefet sindiriliyor,
devlet baskısıyla etkisizleştiriliyor,
tümüyle şeytanlaştırılıp,
yok edilmek isteniyor.
Siyaset kutuplaştırılıyor.
Toplum cepheleştiriliyor.
Türkiye'deki dahil dünyadaki
tek adam rejimlerinin özeti böyle.
İngilizce yeni çıkmış bir kitap var:
Strongmen
Mussolini
To The
Present
Yazarı, Ruth Ben-Ghiat.
Mussolini'den bugüne diktatörleri
tek adamları, günümüzdeki
popülist otoriter rejimleri anlatıyor.
İktidara nasıl geldikleri, yapılan darbeleri
ya da seçim sandığından çıktıktan
sonraki "darbeler"in hangi yollardan
geçtiği, yargının, medyanın nasıl
adım adım ele geçirildiği,
sivil toplumun nasıl çökertildiği
renkli örnekleriyle anlatılıyor.
Tayyip Erdoğan adı da
epeyce sık geçiyor
kitabın sayfalar arasında...
Bugünlerde benim en çok
ilgimi çeken konuların başında
Trump sonrası - Biden dönemi
Amerika'sıyla dünyanın halleri geliyor.
Bu açıdan karşılığını kestirmeye çalıştığım
soruya gelince:
Amerika'dan kabarabilecek
bir demokrasi dalgası önce
Avrupa'yı, sonra dünyayı
ne kadar etkisi altına alabilir,
popülist-otoriter rejimleri
nereye kadar geriletebilir?..
Kitapta bu soruların yanıtlarını arıyorum.
Okuyup bitirince sizlere de anlatırım.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024