Kurtuluş TAYİZ

Sakine Cansız, Fidan Doğan veLeyla Şaylemez için Diyarbakır’da yapılan cenaze törenine Kürtlerin barış ve çözüm konusundaki kararlılığı damgasını vurdu. Hem devlet hem de Kürt hareketi dün çok iyi bir sınav verdi ve barışa hazır olduğunu kanıtladı.
Şimdi politikacılara sadece ortaya çıkan bu barış ruhunu müzakerelerle bir çözüme bağlamak kalıyor. Tarih politikacıların omuzlarına bu sorumluluğu yükledi; halk barışta politikacıların arkasında olacak, savaşta asla!
Neredeyse bütün Türkiye, dünkü cenaze törenine kilitlenmişti; toplum dün Diyarbakır’da neler olup biteceğini endişeyle bekliyordu. İkinci bir Habur kazası, bütün barış umutlarını yerle bir edebilirdi. Nitekim Habur korkusu yapay bir korku değil, başarısızlığın sonuçlarını binlerce asker ve gerilla canıyla ödedi, binlerce siyasetçi hapse atılarak özgürlüğünü yitirdi. Habur’daki yol kazası, topluma kan ve gözyaşı olarak geri döndü.
Aradan geçen zamanın iki tarafı da olgunlaştırdığı görünüyor. Ama Diyarbakır’ın ikinci Habur’a dönüşmemesinin en önemli nedeni bu “tecrübe” değil, tarafların çözüm konusunda son derece kararlı olması. Eğer hükümet bu samimiyetini sürdürürse, hiçbir “provokasyon” artık barışı engelleyemez.
Provokasyon girişimleri ancak zayıf politikaları vurabilir, güçlü politikaları vuramaz. Barış kararı zayıfsa, çözüm kararlılığı güçsüzse, küçük müdahaleler bütün planları yerle bir edebilir.
Fakat bu kez önemli bir kararlılık düzeyinin yakalandığı anlaşılıyor. Dün Diyarbakır’da yüz binlerce insan barışı simgeleyen beyaz kaşkollarla aslında yüreklerindeki barış kararlılığını gösterdi. Devlet-polis hiçbir şekilde cenaze törenine müdahalede bulunmadı.
Kürt hareketi bence barışa ve çözüme hazır olduğunu dün net olarak kanıtladı. BDP’nin önde gelen isimleri, beyaz tülbent ve kaşkollarla cenaze törenine katılıp İmralı’da başlatılan barış sürecine desteklerini açıkladılar. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın konuşması önemliydi. Ahmet Türkve Ayla Akat’ın İmralı ziyaretinin ardından partisinin Meclis grubunda yapıcı olmayan bir konuşma yapan Demirtaş, önceki gün düzenlediği basın toplantısında BDP’nin de resmen İmralı sürecinin içinde olduğunu açıklayarak, pozitif mesajlar verdi. Dün ise bir adım daha atarak,Kürt hareketi adına cesur bir konuşma yaptı.
Demirtaş’ın bu sözlerine siyasal iktidarın kulak vermesi gerekiyor: “Malatya morgunda 11 PKK’li genç var, Kandil dağında yedi Kürt gerillasının cenazesi var. Her ananın gözyaşının rengi aynıdır diyorsanız bütün değerlere saygı beklemek de bu halkın hakkıdır. Hem savaşırım hem barışırım demek olmaz. Barış cesaret, yürek işidir. Bu halk cesurdur o nedenle barışa hazırdır. Siz cesursanız hodri meydan. Bu fırsatı artık kaçırmayalım. Bu topraklarda artık gençler yeterince toprağa düştü diyorsak, herkesin bu fotoğrafı iyi okuması lazım.”
Hükümetin çözüm konusundaki kararlılığı önemli; ancak PKK’ya yönelik nokta operasyonları sorun teşkil ediyor. Neredeyse her gün cenaze haberleri geliyor. Barışı sabote edecek girişimler sadece PKK tarafından gelmiyor, gözleri bence sadece buraya dikmeyelim; Lice’de 10 PKK’lının hayatını kaybettiği operasyon ile yedi gerillanın hayatını kaybettiği Kandil’e yönelik son hava operasyonu, dilimizden hiç düşmeyen “provokasyon” girişiminin ta kendisi olmuyor mu?
Diyarbakır’daki barış ruhundan en çok etkilenen yerlerden biri de Kandil olacak. Kürtler barışa hazır, İmralı hazır, BDP de barışa hazır ama Kandil hazır mı bundan o kadar emin değilim; Kandil’in barışa hazır olup olmadığını İmralı’nın çağrısına vereceği yanıt belirleyecek.
Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in cenaze töreninden sonra Türkiye barışa bir adım daha yaklaştı. Barıştan dönüş yok artık.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019