Kurtuluş TAYİZ
Doğu ve Güneydoğu’da yedi ilde birinci olan, 2007 seçimlerine oranla oylarını kayda değer oranda arttırarak Meclis’e 36 milletvekili gönderen BDP, bu seçim başarısıyla AKP’yi Kürt politikasını yeniden gözden geçirmek zorunda bıraktı. Bu seçim sonuçları, bence ilk defa bu kadar net bir şekilde, Kürt sorununun bütün taraflarını, kesimlerini hesaba katmadan bu meselenin çözülemeyeceğini ortaya koydu.
BDP’nin yürüttüğü seçim kampanyasını hatırlayalım. Taraf‘ın 25 Mayıs 2011 tarihli sürmanşetinde bunun çarpıcı bir örneği yer alıyor. Diyarbakır adayı Leyla Zana seslendiği seçmenlerden “gerilla” için oy vermelerini istiyor. Seçimlerden önce Diyarbakır, Batman ve Van’da BDP’nin seçim etkinliklerini yakından izleme fırsatı bulmuştum. Seçim mitinglerine, adayların konuşmalarına, seçilen müzik ve propaganda afişlerine -hiç gizlemeye saklamaya gerek bile duymadan- damgasını vuran dağdaki silahlı güçler ve İmralı’da yatan Abdullah Öcalan oldu.
2007’deki genel seçimleri de hatırlıyorum. O zaman bugünün BDP’sinin yerini tutan DTP’nin desteklediği bağımsız adaylarla seçimlere girildi. DTP, o seçimlerde bugünkü gibi, bu kadar açıktan kendisini Kandil ve Öcalan ile özdeşleştirmemişti. Kürt siyasi hareketi, dağıyla ve düz ovasıyla ilk defa bu seçimlerde, bu kadar çok birleşti; dağ, ovayla arasındaki mesafeyi bir anda kapattı.
Bunda AKP’nin 2009’da başlattığı demokratik açılımın önemli etkisi oldu. Demokratik çözüm sürecinden dışlandığını düşünen ve tasfiye edilmek istendiğini savunan Kandil ve İmralı, buna yasal Kürt siyasetiyle arasındaki mesafeyi kaldırarak karşılık verdi. Bu çıkış, Kürt siyasetçilerin toplu tutuklanma furyasıyla karşı karşıya kaldığı KCK operasyonlarına da bir cevaptı aynı zamanda. Kürt hareketi ilk defa bu seçimlerde bu kadar net bir seçim hedefi önüne koydu; “Demokratik özerkliği” referanduma sunma iddiasıyla halktan oy istedi.
BDP’nin sandık başarısını, yukarıda değindiğim hususları gözardı ederek değerlendirmek mümkün değil. Hükümet ortaya çıkan bu tabloyu soğukkanlılıkla değerlendirmek ve adımlarını buna göre atmak zorunda. Fakat bu durum hükümetin silahlı tehdide boyun eğmesi anlamına gelmiyor. Askere karşı dik durmayı başaran Başbakan Erdoğan’ın, Kandil’in veya İmralı’nın tehditlerine teslim olmasını beklemek, bence saflık olur. Ancak aynı biçimde Erdoğan’ın, düz ovayı dağ ve İmralı’dan ayrı değerlendirerek, onları dışlayarak Kürt çözümüne yönelmesi de gerçekçi olmaz. Kürt silahlı hareketinin silah kozu nasıl ki Kürt meselesini her geçen gün daha kanlı bir sorun haline getiriyorsa, hükümetin, dağı ve İmralı’yı gözden çıkararak “çözüme” yönelmesi de aynı biçimde, bu sorunun şiddetle bağını sürmesine meşruluk kazandırıyor. O halde bu meselenin bütün taraflarını, yerlerine ve konumlarına göre, Türkiye gerçeğini de inkâr etmeden çözümün bir parçası olarak ele almak gerekiyor.
AKP’nin seçim zaferi, Başbakan Erdoğan’a Kürt meselesini artık Türkiye’nin gündeminden çıkarma yetkisi ve gücünü vermiştir. Seçim gecesi balkon konuşmasında Erdoğan’ın, Kürt meselesine ilişkin mesajları umut vericidir. Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini tekrar canlandıracak yeni bir anayasa sözü ile demokratik açılımın devam edeceğine dair ifadeleri, önemlidir. Ancak bu kez Türkiye’nin sözde değil özde bir demokratik açılıma ihtiyacı var. Hükümet vakit yitirmeksizin açılıma kaldığı yerden devam etmeli; ama bu kez kimseyi dışlamadan, diyalog ve uzlaşma ile yola çıkma şartıyla...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019