Kurtuluş TAYİZ
“Kürt dostu” kalemler son günlerde Kürt hareketine sert eleştiriler yöneltiyor. Mehmet Altan, “İslamcı Kemalistler” ile işbirliği yapmakla ve Erdoğan’ın “diktatörlüğünü” desteklemekle suçluyor Kürt siyasetini. Altan, Kürt hareketinin Türkiye’nin demokratikleşme kavgasından kaçtığını savunuyor.
Kürt siyasi hareketinin demokrasiyle ilişkisi elbette tartışılabilir. Ancak bu tartışmanın Kürt hareketinin demokrasiyle belki de ilk kez bu kadar sıkı bir bağ kurduğu dönemde, barış süreci için masaya oturduğu sırada başlaması dikkat çekici.
Kürt hareketinin demokratik zeminde durduğunu öncelikle tespit etmek gerekiyor. Silahları susturması, diyalog ve müzakere gibi siyasetin enstrümanlarını kullanmayı tercih etmesi demokratik zeminde durduğunu gösteriyor.
Muhatabının iktidar partisi olması da kaçınılmazdı. İktidar dışındaki başka güçlerle pazarlığa soyunması söz konusu olamazdı; olsa bile bu, resmi bir nitelik taşımazdı. Kürt meselesinde geçmişte siyasilerin söz hakkı olmadığı doğrudur. Askerin ciddiye almadığı siyasileri PKK’nın da almaması doğaldı. Ancak durum değişti, askeri vesayet geriletildi; PKK ve Kürt meselesine geçmişte olduğu gibi Genelkurmay bakmıyor, hükümet ve Meclis bakıyor. Kısaca Kürt hareketinin yüzde 50 gibi büyük bir halk desteğine sahip hükümetle temas kurması rasyonel bir politikadır.
Kürt siyasi hareketinin “İslamcı Kemalistler” ile işbirliği yaparak Türkiye’nin diktatörlüğe doğru savrulmasına göz yumduğu eleştirileri ise gerçekçi değil. Bu suçlama, Kürt hareketinin Gezi olayları ve 17-25 Aralık’ta Erdoğan’a cephe almamasına dayanıyor. Kürt siyasetinin masada kalmasını silaha sarılmamasını doğrudan Erdoğan’a destek gibi algılamak yanlıştır. Kürt hareketi, Erdoğan’a yakın durmaktan daha çok Cemaat-CHP-liberal ittifakın öncülüğünde oluşturulan muhalefet cephesine uzak durdu. Bu muhalif cephenin aslında çözüm sürecini de ortadan kaldırmanın peşinde olduğunu düşündü. Barış sürecinin tehlike altında olduğunu hissetti.
Kürt hareketi 17-25 Aralık soruşturmasını Türkiye’nin demokratikleşme sürecinin bir parçası olarak algılamadı; aksine Erdoğan’a yönelik bir darbe girişimi olarak gördü. Çünkü aynı darbe kendi başlarına da gelmişti; cemaat, KCK soruşturması adı altında bütün Kürt siyasetçileri içeri almıştı. Bu tecrübeye sahip Kürt hareketinin masadan kalkarak Cemaat-CHP-liberal öncülüğünde kurulan cepheyle birlikte Erdoğan’ı devirmeye çalışmasını beklemek saçma olurdu. Kürt hareketi, 1990’lardan sonra sivil yöneticilerin başına nelerin getirildiğini çok iyi biliyor. Türkiye’nin yönünün diktatörleşme değil, demokratikleşme doğrultusunda olduğuna inanmasalar zaten bu kadar risk almaz, silahı gündemden çıkarmazlardı. Kimse onları diktatör bir rejim karşısında silahları susturmaya ikna edemezdi.
Kürt hareketinin bu kadar yoğun eleştiri almasının ya da suçlamaya maruz kalmasının sebebi Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinden kopmaları değil; Kürt hareketinin tepki çekmesinin asıl nedeni demokrasi güçlerine yakın durmasıdır, darbeci güçlere ise uzaklığı.
Kürt siyasetini tartışan, sorgulayan ve suçlayan Mehmet Altan’ın da şu sorulara yanıt vermesi beklenir; cemaat ne zamandan beri demokrasi gücü oldu? Cemaat’in polis ve Yargı’daki güçleriyle planlayıp gerçekleştirdiği operasyonlar mı Türkiye’yi demokratikleştiriyor? Öcalan’ın “derin devlet”, “yeni Gladyo” olarak tanımladığı bu yapılanmanın yanında duranlar ne kadar demokrat, liberal?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019