Kurtuluş TAYİZ
Kanlı 1 Mayıs geleneğinin üzerine barışçı bir gelecek inşa etmek mümkün mü? Bu soru, Türkiye solunun en önemli açmazlarından birini işaret ediyor. Kanlı hatıraları sembolleştirerek siyaseti domine etme kurnazlığı, sola özgü bir hastalık. Üstelik bunu, müsebbibi olduğu kanlı olayları çarpıtarak yapıyor. Solun resmi tarihine göre 1 Mayıs 1977 olayları CIA'in provokasyonu; oysa tarihin canlı tanıkları, bu provokasyonun solun kendi içindeki çatışmalardan doğduğunu ifade ediyor. Solun, tarihi kendi işine geldiği gibi yazmasına veya okumasına elbette itirazım yok; yeter ki geçmişin kanlı hatıralarını bugüne taşırmasın. Tarihi, çatışmacı bir siyasetin aracına dönüştürmesin. Geçmişin kanlı yollarından geçerek günümüze gelmesin.
Ne var ki bunlar temenni düzeyinden ileri geçemiyor. 1 Mayıs 1977'nin üzerinden uzun zaman geçmesine karşın Türkiye solu hâlâ eski günlerde olduğu gibi kavga ve çatışma arayışı içinde. Her yeni 1 Mayıs'ı, 28 yıl öncesinde olduğu gibi çatışmayla kutlamak istiyor. Tarihin labirentlerinde adeta sıkışıp kalmış gibi.
Taksim'in "işçilerin Kâbe'si" olarak yüceltilmesi, solun şiddeti kutsamasının tipik bir dışa vurumu. Solun en büyük sorunu şiddete tapması ve kanlı semboller üzerinden geleceğin toplumunu tasavvur etmesidir.
Bunun, haklarını savundukları işçi sınıfına değil egemen güçlere hizmet ettiğini sanırım hatırlatmaya bile gerek yok. İşçi sınıfının güncel sorunlarına ilgisiz sendikaların senede bir "Taksim'e çıkarım-çıkmam" kavgasıyla gerilimi artırması, durumu kurtarmaya yetmiyor. Ülkedeki demokratik muhalefetin eksikliği her geçen gün kendisini daha fazla hissettiriyor. Bunun sebebi solun kendisini marjinal örgütlerden bir türlü ayıramaması. Türkiye soluna hâlâ radikal gruplar yön veriyor. Molotof atmakla övünen, polisle çatışmaktan gururlanan ergen bir zihniyet hâkim sola. Bu yüzden ülkenin önemli bir kesimini oluşturan işçi ve ezilenlerin siyasi temsilini iktidar partisi üstleniyor.
CHP ve HDP'nin toplumsal ihtiyaçlardan kopuk politikaları da muhalefet boşluğunu doldurmaya yetmiyor. Elbette seçmen CHP ve HDP'ye de oy vererek, bu partilere bir işlerlik kazandırıyor; fakat sokak şiddetinin hâlâ revaçta olmasının tek sebebi. CHP ve HDP'nin şiddet ile ilişkili politikaları. CHP, ara ara DHKP-C terörüne göz kırparken, HDP de PKK'nın silahlı gücünü arkasına alarak siyasi güç kazanmaya çalışıyor. Bu da demokratik sistemin, dolayısıyla sivil siyasetin zayıflamasına yol açıyor. Geçmişin kanlı hatıralarından kurtulmadığı müddetçe sol, toplumsal bir harekete dönüşemez, siyasi güç kazanamaz.
Solun tarihin tutsağı değil, sorgulayıcısı olması şart.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019