Kurtuluş TAYİZ
HDP'nin yüzde 10 seçim barajı engelini aşması demokrasimize katkı sağlar mı? Milli birlik ve bütünlüğümüzü güçlendirir mi? AK Parti karşıtları, bu sorulara bütünüyle olumlu yanıt veriyor; ne var ki AK Parti'ye yakın çevrelerde de böyle düşünenlerin sayısı az değil.
Oysa burada asıl tartışılması gereken nokta HDP'nin seçim barajını nasıl ve ne temelde aşacağıyla ilgili olmalı. Statüko ile işbirliğine yönelerek güçlenen ve bu güçler sayesinde seçim barajını aşan herhangi bir parti ülke demokrasisine katkı sunabilir mi? Bir partinin güçlenmesi onu otomatik olarak demokratik bir misyonun temsilcisi yapmaz; barajı aşmak, hiçbir partiyi demokrasiye omuz veren bir yapıya dönüştürmez.
HDP, 7 Haziran seçimleri öncesinde 17-25 Aralık'ta hükümete darbe girişiminde bulunan ve darbeyi destekleyen güç odaklarıyla işbirliğine yöneldi. Bu demokrasi karşıtı ittifak sayesinde seçim barajını geçse bile HDP'nin Türk demokrasisine katkısı olmaz. Kürt sorununu yaratan zihniyet ve siyasi yapılarla, kanlı 90'lar Türkiye'sinin sorumlularıyla ittifak kurarak güçlenen HDP, belki barajı aşabilir ama demokrasiye, çözüm sürecine ve ülkenin bütünlüğüne fayda sağlayamaz.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun tespit ettiği gibi HDP, sivil bir cunta grubuna dönüşen muhalefetin önemli bir bileşeni haline geldi. Bu ilişki ve ittifak temelinde güçlenen HDP'nin kendisine katkısı olabilir ama demokrasimize asla.
Kuşkusuz HDP'nin barajı aşması için demokratik bir yol tutturması mümkündü; samimi bir şekilde barışa, çözüm sürecine, ortak vatana sahip çıksa; yeni Türkiye'nin parçası olacağına dair güçlü mesajlar verse önemli bir boşluğu doldurur ve baraj sorunuyla karşı karşıya kalmazdı. Güven ve istikrar vaat ederek milletin gönlünü kazanabilirdi. Ama HDP, eski Türkiye'nin bir parçası olmayı tercih etti. HDP'nin kurduğu ittifak ve verdiği vaatleriyle seçim barajını aşması halinde sunacağı tek katkı şiddet, gerilim, kaos, iç karışıklık ve hatta iç savaş olacaktır. HDP'den demokrasi beklemek için fazla hayalci olmak gerekiyor. Kuşkusuz bu tespitlere itiraz edenler de olacaktır. Onlara şu sorulabilir: HDP'yi ne için güçlendiriyorlar? Türkiye'yi demokratikleştirmesi için mi? Veya milli bütünlüğümüzü güçlendirmesi için mi? Adaletsizlikleri gidermesi amacıyla mı? Eşitlik ve özgürlük için mi? Yoksa AK Parti'nin kesintisiz iktidar dönemine darbe vurmak ve Erdoğan'ı devre dışı bırakmak için mi?
AK Parti, burada yeni Türkiye'yi temsil ediyor. Karanlık yıllardan kurtuluşu sembolize ediyor. AK Parti, Kürt inkârına son veren, çözüm sürecini başlatan, bürokratik vesayetin siyaseti ve toplumu kuşatan zincirlerini kıran, ülkeyi ekonomik olarak ayağa kaldıran ve siyasi olarak ülkeyi istikrara kavuşturan bir güç. Türkiye'yi dünyada ve bölgesinde büyük bir güce dönüştürdü. AK Parti'yi iktidardan düşürmeye, liderini öldürmeye kasteden sivil cuntanın bir parçası olan HDP'nin, "Türkiye'ye demokrasi, Güneydoğu'ya ise huzur" getirmesi mümkün mü?
Tüm bu dolambaçlı HDP analizleri yerine siz buna açıkça "HDP barajı aşarsa Erdoğan'dan kurtuluruz" deyin; "Demokrasi", "özgürlük", "barış süreci" gibi ciddi kavramların arkasına saklanmaya hiç gerek yok.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019